Adana Demirspor ve Kasımpaşa maçlarındaki olağanüstü oyun ve performansın ardından Konyaspor önünde maalesef geçmişe döndük.
Sahada ne yaptığını bilmeyen, sisteme bağlı kalamayan, performans olarak düşük bir oyuncu grubu vardı sahada...
Geçen hafta hakeme yapılan saldırı ve bu hafta başı İstanbulspor'un sahadan çekilmesi gibi ekstrem olaylar takımın üzerinden olumsuz bir hava yaratmış olabilir ama bunun önlemi alınmalıydı.
Son haftalardaki oyunu Konyaspor maçında sahada göremememizi de sadece Taylan'ın olmayışına bağlamak istemem.
Bir oyuncu üzerinden okunacak bir oyun, bu seviyelerde kabul edilebilir değil...
Konyaspor dersine iyi çalışmıştı.
Savunmada boş alan bırakmadılar, Marius'a doğru marke ve orta saha üstünlüğünü de ellerine alıp Samsun gibi zor bir deplasmandan istedikleriyle döndüler.
Biz ise Konyaspor'a cevap veremedik.
Bu tarz kötü olduğumuz günlerde puan alıyorsak, gerçekten Markus Gisdol'un dediği gibi sevinmeliyiz.
Kötü günde bir puan...
Ancak bu maç bazı eksikliklerimizin de göstergesi oldu.
Artık Markus Gisdol'un oyunu çözüldü.
Ön alanda şok baskı, rakibi hataya zorlama ve üst düzey performansla bu noktaya kadar geldik.
Ancak rakip bunlara önlem alınca oyunumuz bozuldu.
Gisdol'un bu saatten sonra yapması gereken cebinde mutlaka B ve C planlarını da bulundurması...
Ayrıca körü körüne değil, elindeki oyuncuların tamamından tam kapasiteyle faydalanmalı...
Hele ki transfer yasağının geldiğini ve bu oyuncu grubuyla sezonu tamamlayıp, yeni sezona da başlayacağımızı düşünürsek, kesinlikle bunu yapmalı...
Ben Alanyaspor deplasmanında savunmada değişiklikler bekliyorum.
Bakalım Gisdol neler yapacak.
*******
Bir diğer konu transfer yasağı...
Göz önündeki birisi olarak bu konuyla ilgili çok olumsuz konuşmamaya gayret gösterdim ama cezayı bekliyordum.
Çünkü kulübün de açıklamasında dediği gibi Türk takımlarının FIFA ve CAS nezdinde çok kötü bir imajı var.
O dönemler bizler de yayınlarda 'gönderin bu oyuncuları' dedik...
Ancak her şeyin yolu yordamı var...
O dönem oyunculara 50 bin 100 bin az ödemek uğruna hatalı fesihler yapıldı.
Şimdi bunun sonuçlarını çekeceğiz.
Yüksel Yıldırım geçmiş yönetimler aleyhinde çok konuştu.
Hatta kulüp bütün eski yöneticileri mahkemeye verdi.
Mahkemelerde hiçbir şey çıkmadı.
O eski yöneticiler, büyük maddi sıkıntılar içerisinde bile Samsunspor'u daha iyi yönetiyordu.
Maalesef Yüksel Yıldırım ve ekibi Samsunspor tarihinin en çok olanağı olan ama en kötü yönetimidir.
Bu ceza da bu kötü yönetim anlayışı ve iş bilmemenin sonucudur...
'Para sorunumuz yok' dediğimiz bir dönemde parayla ilgili ceza yiyoruz.
İnanılır gibi değil.
Yüksel Yıldırım'a her zaman çağrıda bulunup geçmiş yaşanmışlara ve tecrübelere dayanarak Samsunspor'un menfaatleri doğrultusunda fikir vermeye çalışıyoruz.
Artık bu yönde çalışmayacağım.
Çünkü kim ne derse desin, Yüksel Yıldırım her zaman en iyisini bildiğini iddia edip, kendi bildiğini okuyor.
Sen bu kafada devam et başkan...
'Hata yapa yapa öğreniyorum' diyorsun ya, öyle bir eğitim anlayışı da yok...
Şirketlerinde büyürken, Samsunspor'da beceremiyorsan, çuvaldızı kendine batırmanın vakti gelmiş demektir.
Kalın sağlıcakla...