Sezon başı 10 binin üzerinde kombine, tüm localar, tüm reklam alanları ve mağazasından da hatırı sayılı ürün satan kısacası kasasını dolduran Samsunspor, ligde tel tel dökülüyor.
Yüksel Yıldırım'ın 'Bana Samsun destek olmuyor' sözlerinin çürütüldüğü bir destek...
Ancak bu desteğin ışığında kurulan takım tam bir hayal kırıklığı...
Şöyle bir sosyal medyaya bakıyorum da; Soner Gönül'e kızan, Zeki'ye kızan, Okan'a kızan, Marius'a kızan, Laura'ya kızan, hocaya kızan var.
Ama asıl sorumlular unutuluyor.
Hatırlatalım...
Soner'e mi kızalım, bu takımı kurana mı?
Zeki'ye mi kızalım, bu takımı kurana mı?
Marius'a mı kızalım, bu takımı kurana mı?
Sonradan göreve gelen Alman Gisdol'e mi kızalım, bu takımı kurana mı?
Cevap çok basit değil mi?
Tüm sorumlu bu takımı kurandır...
Hem de futboldan anlamadığı halde her şeyi kendisi yapmaya çalışandır...
Soner'in kapasitesi bu kadar elinden geldiğince oynuyor ama senin daha iyisini alman lazımdı, beceremedin...
Sağa iki tane yabancı bek aldın hala Zeki'yle oynuyorsun, beceremedin...
Standardı düşük ama maksimum mücadele etmeye çalışan Marius yetersiz, beceremedin...
Şimdi devre arasında transfer tahtası açılacak mı, açılmayacak mı bekliyoruz...
Açılsa ne olacak, yine aynı kişiler transferi yaptıktan sonra ne değişecek?
İlk devre Adana Demir, Trabzonspor ve Alanya deplasmanlarımız kaldı...
Bana kalırsa bu üç deplasmandan 1 puan belki alırız...
İçeride Kasımpaşa, Konyaspor ve Karagümrük maçları var.
Hepsini kazanıp 9 puan yapamazsak, ikinci devre erkenden havlu atarız...
Peki içerideki kalan 3 maçı kazanacak, deplasmandan da 1 puan getirecek kadro var mı?
Bana kalırsa maalesef yok...
Bu saatten sonra yanılmak istiyorum...
Takımın beni yanıltmasını, aldığı galibiyetlerle yüzüme tokadı vurmasını istiyorum...
İnşallah öyle olur...
Sizce olur mu?
Kalın sağlıcakla...