İktidar olmasında ve sonrasındaki süre gelen oy artışın daha çok kırsaldaki seçmene borçlu olan AK Parti, ilk kez kırsaldaki seçmeni karşısına aldı bir bakıma..
Bütün şehir ve yerel seçimlerinin öne çekilmesiyle ilgili hazırlanan yasa tasarısı mecliste 367 oya ulaşamayınca çıktı bu gerçek ortaya..
Cumhurbaşkanı'na giden yasa tasarısı için iki yol vardı...
Ya meclise yeniden gönderilecekti, ya da referandum yani halka gidilecekti..
Referandum 'AK Parti'nin bu zamana kadar' hiç çekinmeden sinei millete gidelim' dediği bir yoldu..
Çünkü her referandumdan 'istediği sonucu aldı'.. Hatta bir sonraki seçimin provası gibi oldu ve oyunu yükseltmesini bildi..
Ama iktidar olduğundan beri ilk kez AK Parti referandumu düşünmüyoruz, demek zorunda kaldı..
Çünkü, bana göre referandumda bu yasanın halk tarafından kabul edilmesinin 'neredeyse hiç şansı yoktu'..
O nedenle bunu iyi analiz eden Başbakan Erdoğan, "Referandumu düşünmüyoruz, bunu açıkça söyleyeyim" dedi..
AK Parti cephesi, "maliyeti çok yüksek gibi bir gerekçe öne sürdü" ama, asıl gerekçe o muydu sizce..
Bana göre asıl gerekçe, 'Kırsaldaki seçmenin bu yasa tasarısına evet demeyeceğinin' önceden kestirilmesiydi..
Sanırım bunu bir kaç anketle de pekiştirmiş olmalılar..
Ve AK Parti kaybetmek istemedi.. Halkın bir kez de olsa önerdikleri bir şeye hayır diyerek. sandık mağlubiyeti almak istemedi..
Korkulu rüya görmek yerine uyanık durmayı tercih etti..
Şöyle ki;
Kırsaldaki seçmen seçim şu tarihte yapılsın, öne alınsın, ötelensin gibi konuyla çok ilgilenmiyor..
Onun daha çok ilgilendiği 'kapatılacak olan küçük beldeler' ve Bütün şehir kapsamında Samsun'un bir ucundaki küçük bir beldedeki vatandaşın 'belediye binasını, başkanını, ayağının dibindeki hizmeti' kaybetmesi..
Şehre gelmesi bile iki üç araç değiştirmesi nedeniyle sorun olan vatandaş, "Büyük şehre gelecek de derdini anlatacak'..
Üstelik İl Özel İdare'nin hizmetlerini de Bütün şehir belediyesi üstlenecek..
Samsun'da 2 binin altında nüfusa sahip olan Çetinkaya, Doğanca, İkizpınar, Ağcagüney, Çınarlık, Dikbıyık, Hürriyet, Ilıca, Narlısaray, Kolay, Dereköy, Yörükler, Ambartepe, Bazlamaç, Evci, Gölyazı, Hüseyinmescit, Kocaman, Sakarlı, Söğütlü ve Göl Belde Belediyeleri bu uygulama ile kapatılmış olacak..
Şimdi siz bu beldelerdeki vatandaşlara diyeceksiniz ki; "Gelin bütün şehir olmaya evet deyin. Belediyenizi kapatalım, bize Büyükşehir'den hizmet getirelim"..
Bir kere Büyükşehir Belediyesi deyince ilçelerdeki vatandaşların akıllarına ilk gelen 'minibüslerinin kent merkezine sokulmaması'..
Samsun'a ulaşmakta zorluk çeken vatandaş, derdini bir de gelip Büyükşehir'e nasıl anlatacak.. Samsun'da Beypınar, Balaç derdini anlatamazken, Vezirköprü Göl Belediyesi'nden Mehmet amca, Ayşe teyze, Fatma bacıyı kim dinler..
O nedenle referandumdan 'evet oyu çıkması ihtimali' oldukça zayıf..
Yani AK Parti bu yasayı mecliste çözecek..
Başka yolu da yok..
Ama bir sorun daha var..
O da son dönemi olan AK Partili vekiller ve MKYK'ya yer arayıp ta bulamayanlar..
Onlar bu işe ne derler işte sorunlardan biri de O..
Yani AK Parti bu kez 'sandıktan çekindi' açıkçası..
Çünkü Samsun'da 21 belde, Türkiye'de yüzlercesi var..
Tabii buyurun kapatın belediyelerimizi der mi?...