Dün Tekkeköy Asarağaç bölgesinde yaşanan katliamla ilgili haberimiz ses getirdi.
Çalışmalar şimdilik durduruldu.
Orman İşletme Müdürlüğü ekiplerini geri çekti.
Büyükşehir'in ağaç celladı makineleri durdu.
Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir'in görev süresinin son iki gününde başlattığı çalışma ile ilgili 'Yeni Başkan Halit Doğan'ın kararı ne hep beraber onu izleyeceğiz, takip edeceğiz.
Ama işin ilginç ve şaşırtan tarafı çok farklı aslında.
Rezalet, kıyım, umursamama, araştırmama, Samsun'un değerlerine sahip çıkmama, rantçılık, yetki aşımı, hatta liyakat sorunu da var bana göre.
Okudukça şaşıracaksınız..
Aslında tarihi bir rezalete, tarihi bir kıyıma, telafisi imkansız bir yıkımdan dönüldü.
Ben ne diyeyim size bilmiyorum ki;
Anlatalım;
Öncelikle bu yapıda bir ormana böyle bir tıraşlama yapmak, yol yapmak için yüzlerce ağaç kesimi yapılması, iş makinelerinin paldır küldür girmesi normalde olacak iş değil.
Çünkü hem ormanlık alan, hem Milli Park alanı ve 'Kimse bakmaya, araştırmaya gerek duymamış ama;
1987 yılında tescillenmiş bir anıt mezar da var o yıkımların yapıldığı yere yakın. Bölge aynı zamanda İpek Yolu'nun etekleri.
Diyorum ya; tam bir rezaletten, tarihi utançtan, doğa katliamından döndük resmen.
Ama ne olmuş.
Samsun'un ilgili bürokratları izin vermiş elbirliğiyle..
Sanki sıraya girmişler gibi.
Dün 3 Maymun başlıklı yazım vardı ya, ne güzel de oturmuş cuk diye.
Ormanlık olduğunu görmemişler, tarihi olduğunu duymamışlar, Milli Park olduğunu da bilmezden gelmişler sanırım.
Kurumların önemlilerini saydığımda şaşıracaksınız;
Ne kadar kişi var devrede, nasıl aştılar bunu diye.
Yani ardı ardına, arkasında kim var diye sormaya gerek bile yok.
Arkasında bilerek ya da bilmeyerek, 'Tarihi, orman alanı ve Milli Park'a ait bölgede 'iş makineleri yüzlerce ağacı kesti biçti, attı.
Yani katliamın arkasında kimler var derken, 'İmza yetkisi bulunan bürokratlarımız da doğanın böylesine tıraşlanmasına' basmışlar imzayı.
Samsun'da hiç bir STK'nın bilgisi bile olmadan, kamuoyuna, yöre halkına da sormadan izinleri vermişler.
Maşallah..
Kesin, ağaçları devirin, doğanın altını üstüne getirin dercesine iş makineleri sokulmuş ormana.
Orman İşletme'nin izni olmadan tek ağaç kesilmez.
Orman Müdürlüğü 'izin verdik' diyor.
Çünkü onlara da ağaçların kesilebileceğiyle ilgili 'raporlar gelmiş.'
Üniversiteler görüş vermiş, kesin biçin, katledin.
Elbette içeriğinde bunlar yazmıyor ama;
Biri dememiş mi burası tarihi alan Anıt Mezar var, İpek Yolu'nun çevresi ve Milli Park.
Dememiş, buyurun denilmiş adeta.
Büyükşehir Belediyesi de 'tam zamanı' diyerek seçim arifesinde araçları soktu hızla talan etti Milli Park Ormanı'nı.
Bu tür kesimlere ormancıların da nezaret etmesi kanun gereği.
Samsun Orman İşletme Müdürü Menderes Özkolay'a sorduk, evet biz olmadan kesemezler.
Yani görevi ormanları korumak olan ormancılar eşlik etmişler, ağaç katliamına.
Çünkü ormancılar olmadan Büyükşehir Belediyesi'nin ekipleri tek ağaç bile kesemez,
Hani Milli Park alanı içinde olan bu alanda ağaç kesimi yapılırken, Milli Parklar Müdürlüğü ne iş yapar, nerededir, bu işlerle ilgili bir açıklaması var mı diye merak ediyor değil mi önce insan.
Nedeni de çok basit.
Büyükşehir Belediyesi'nin ağaç katliamı yaptığı yer Milli Park Bölgesi.
Hepiniz merak ettiniz değil mi?
Milli Park İl Müdürü var mı diye.
Olmaz mı?
Hem de Bölge Müdürü var.
Adı da Halim Özdemir.
Kurumun tam açılımı Doğa Koruma ve Milli Parklar 11. Bölge Müdürlüğü.
Öncelikle hiç duymadım müdürün adını daha önce.
Nasıl bu kadar geri planda bırakmış kendini anlamadım.
Ve Samsun'da Büyükşehir Belediyesi Milli Park Bölge Müdürlüğü'ne ait ormanlık alanda kesim yapıyor ama Müdür Halim Özdemir'den tek bir ses yok.
Ya size emanet edilen Milli Park'ta kesim var müdür bey, siz neden o makamda oturuyorsunuz o zaman.
En azından vatandaş yanlış anlar diye çıkıp, 'Büyükşehir Belediyesi'nin çalışmalarını destekliyorsanız, neden desteklediğinizi',
Karşıysanız, 'Neden karşısınız açıklasanıza.'
Bizlerin size emanet ettiği Milli Parklarımıza böyle mi sahip çıkıyorsunuz?
Sonuçta sizin yapmadığınızı biz gazete olarak yaptık ve o çalışma durdu.
Ormanı, Milli Parkları korumayacak, gerekirse hatalı kararların karşısında durmayacaksa, neden görev verilir anlamış değilim.
Kaldı ki, orada anıt mezar varken çalışmasına ses çıkarmayan Tabiat Varlıkları'nı Koruma Müdürü için de aynı şeyi söylerim.
Dün Samsun'da Milli Parklar Bölge Müdürlüğü olduğunu öğrenince Müdür beyi arayayım dedim.
Ancak Müdür Özdemir'e 'Halk Gazetesi'nden aradığımı anlatmakta bile zorlandım.'
'Bana soruyor 'Hak mı, Halk mı, ortada sarınım bir L var diyor.
Yani Samsun'da görev yapan müdüre bakın siz.
Samsun'da hangi yerel gazetelerin olduğunu bilmeyen bir müdür.
Kaldı ki o gazete, bugün sizin korumanızda olan Milli Park'taki ağaç katliamını gündeme taşımış.
Halen ortasında L var mıydı, yok muydu onu soruyor bana.
Zaman kaybetmemek için kapattım telefonu tabi ki.
Ama şunu gördüm ki;
Samsun'da Milli Parklarımız çok emin ellerde değil.
Zaten onların yaptıkları, göz yumdukları bu ağaç katliamı doğru iş olsaydı;
Haberimiz sonrası Büyükşehir geri çekilmez,
Orman işletme ormancıları çekmez,
İş makineleri durmazdı.
Samsun siyasilerine sesleniyorum.
Bu acil ve önemli bir sesleniştir;
Lütfen bu kentin kazanımlarını, geçmişini, tarihini, kültürünü, ormanını, tarım arazilerini koruyamayacak, geleceğimize emanet edeceğimiz değerlerimize sahip çıkamayan bürokratları gönderin.
Bu kente de, Samsun'un Kurtuluş kenti olma özelliğini ve tarihini bilen önemseyen bürokratlar gelmesini sağlayın.
Bu kent kolay kent değil.
Karadeniz'in başkenti.
Milli Park'taki ormanda ağaçların katledildiği bir kentte, gazeteler haber yaptıktan sonra katliam duruyorsa;
'Milli Park'ın Bölge Müdürü olsa ne olur olmasa ne olur'.
Yazık.
Samsun'a yazık,
Değerlerimizi yok sayanlara yazık.