Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz'ın 'aday adaylığı için bu kadar erken' açıklama yapması acaba 'kendi fikri mi diye düşünmüyor değilim'...
Henüz yerel seçimlere 15 ay varken, Yılmaz kendisini arenada buldu mu, yoksa o arenaya kendisi mi girdi..
Neydi Yılmaz'ı böylesine 'erkenden sahaya iten acaba'..
Hem de belediyecilik açısından belki de 'en eleştirildiği, bana göre de en zayıf hizmet dönemi olduğu zamanda' böyle erken bir girişimde bulunması, siyaseten hata mı değil mi, bunu ileride göreceğiz..
Ama handikaplarının olduğu bir gerçek..
Bu nedenle olsa gerek, yaptığı açıklamalar 'kendine yakın basının' dışında birinci sayfalarda yer bulamıyor..
Anlattığı şeylere öylesine alışmış ki yerel basın, "Biz bunu daha önce duyduk, 12 yıldır neden yapmadın" diye sorguluyor adeta..
Hatta geçtiğimiz gün Samsun'un önemli isimlerine verdiği kahvaltı bile birinci sayfalarda yer bulamadı kendine.. Biz de 'rutin olarak gördük' haberi ilk sayfadan..
Şunu yapacağız, bu yapacağız sözleri de artık çok ilgi görmüyor..
Çünkü Samsunluların kafasında çok soru işareti var..
Aday adayı açıklaması 'manşetlerde yer aldı' ama sonrası muamma..
İç sayfalarda haber olabiliyor ancak..
Aday adaylığını açıkladıktan sonra yapılan Halk Günü çalışmaları da 'dikkate alınmıyor'...
Halk Günü adı verilen toplantı haberlerine göz atın, 'dernek ziyaretlerinden' ibaret..
Arkadaşlarla dün toplantı yaptık, Başkan Yılmaz 'acaba ne gibi projeler ortaya koyarsa' birinci sayfadan haber olabilir "gazeteciyi, vatandaşı heyecanlandırabilir' diye sorguladık..
DERE ISLAHLARI.. O iş çoktan geçti.. Çünkü çok önce yapılmalıydı. Geç kalındı. Acı tecrübeler yaşadık. 14 kişi can verdik selde.. İnsanlar boğuldu..
O zaman o olmaz..
ULAŞIM... O iş mahkemelik. İdare mahkemeleri ardı ardına aldığı kararları iptal ediyor. Ulaşım tam bir kaos. Vatandaşın minibüsten in, raylı bin, ondan in, ringe bin canı çıktı..
O zaman o da olmaz, sıkıntılı..
İSTİHDAM.. Yılmaz'ın zaten ilk girdiği seçimde yani 12 yıl önce verdiği bir vaatti. 17 bin 500 kişi tersanelere girecekti. O iş de yattı. O zamanın gençleri orta yaş gurubuna girdi. Bundan sonra da yemez..
Evet o da öyle olmuştu. Yani bir şey olmamıştı.. Geçelim.
ALT YAPI.. O işe hiç girmeyelim isterseniz. Samsun'un altı üstüne geldi sellerden. Yağmur yağınca kabus yaşadık yıllardır.. Şimdi hummalı çalışma oluyor ama vatandaş sorar, niye bu zamana kadar yapmadın diye..
O da olmaz. Ana işlerinden birini yeni hizmet gibi veremeyiz. Olmaz..
KENTSEL DÖNÜŞÜM.. Bakın o konuya da girmeyelim. Saathane Meydanı şurada duruyor. 90 dava var. Cezaevi'nin yeni yeri bile davalık. Vatandaş 'burun kıvırır'.. Danışmıyor bize der
O da olmaz o zaman..
AVM'ler.. Hangisi davalık olmadı bu zamana kadar ki.. Hem AVM'lerden küçük esnaf rahatsız. O konu tutmaz. 30 katlı otel iznine hiç girmeyelim. Sahilde beton yığını olacak..
Evet anlatmak zor olur. Tepki çeker..
SAHİL YOLU.. O da ilerlemedi. Atakum bölgesi ikiye bölündü adeta. Atakent'ten sonrasında vatandaşın yeri yerle bir edildi ama eski Atakum bölgesinde bir adım atamadılar. Yıkamadılar, yıkacakları yerleri..
Orada sıkıntılı durum ortada. Olmaz tamam..
RAYLI SİSTEM.. O konuya girmeyelim arkadaşlar. Canikli'yi, İlkadımlı'yı ilgilendirmeyen konu. Atakum'da da güzargaha yakın yerler ve üniversiteye yararlı. Biraz yüksekte oturan 'isyan ediyor'.. Halk ulaşım tercihinin elinde alınmasına öfkeli..
O da olmaz.. Doğru ya. O konu tam sıkıntıydı.
İLÇELER.. İlçelere hizmet konusu tamam, olabilir ama Başkan Yılmaz'a ilçelerden kente giremeyen minibüsler açısından çok tepki var... Ne diyorsunuz kardeşim, in binden canımız burnumuzda demezler mi..
Tabi ya, onu unuttuk. Çabuk unutuyoruz..
ÇEVRE.. O hiç olmaz işte. Samsun'un ilk mobil santralı Başkan Yılmaz'ın armağanıdır. Bunu bilmeyen mi kaldı..
Tamam girmiyoruz o konuya..
YOKSULLUKLA MÜCADELE.. Bu tutmaz, yoksullukla mücadele anlamında öne çıkan bir çalışması var mı, hatırlamıyoruz..
Niye Van'a yemek çadırı kurduydu ya. Ama Samsun'da tutmaz..
YOLSUZLUKLA MÜCADELE.. Hiç girmeyelim. Zaten A Takımı'ndan yargılanıyor. Bir de Makine İkmal'deki yolsuzluk olayı çok sıcak daha.. Araştırma Komisyonu bile kurulamamışken, kimi inandırırız..
Onları da çabuk unutmuşuz.. Olmaz tamam..
TURİZM.. Neyi anlatacağız. Samsunum1 Gemisi'nde yemekli, kahvaltılı gezileri mi.. Vatandaş sormaz mı, bize ne faydası var diye.. Parası bile vatandaşın cebinden çıkarken, sıkıntı olur..
Görsellik açısından iyiydi ama tamam o da olmaz anlaşıldı..
İLETİŞİM.. Ne diyeceğiz arkadaşlar. Merkezin dört belediye başkanını bir arada fotoğraflayamadık daha. İletişmeler çok iyi diye 'nasıl anlatırız' halka.. Canik Belediye Başkanı Osman Genç, ertesi gün çıkıp, "Ne' demez mi?..
Bunu düşünmek bile hataydı.. Tamam olmaz..
BASIN.. Basın konusunda tepki çekeriz. Baksana aday adayıyım dediği haberden sonrası birinci sayfalarda yer bulmuyor. Kendisine yakın basının dışında birinci sayfalarda yok gibi. Daha çok eleştirildiği haberlere yer veriliyor..
Evet bu hiç olmaz..
TECRÜBE.... Yılların birikimi, 12 yıldır hizmette, yola devam mı desek diye düşünsek te sıkıntı var arkadaşlar. Çünkü öngörü açısından özellikle sel olayında 'çok yara aldı'.. Hizmetlerde 5-10 yıl sonrasını görüyoruz desek 'hani' derler, niye göremediniz, dereleri ıslah etmediniz insanlar boğuldu, derler.
Tamam girmiyoruz, tutmaz..
VİYADÜK... Dev viyadükler yapıyoruz diye çıksak ne olur acaba diye düşünmeyin bile... Hepsi davalık oluyor ve tepki çeker. Viyadüklerin yapıldığı ilçelerin belediye başkanları bile tepkiliyken kime anlatacağız. Elimizde patlar o haberler, karşı yanıtlar üst üste gelir..
Tamam çıktık..
YOL.... Aman aman o tam bir sıkıntı.. Her taraf yama olmuş. Daha Pelitköy yolunu yapmadılar. Kendimi bile inandıramam 'yollarımız güzel oldu' sözüne..
Tek kelimeyle geçelim..
SAĞLIK... Onu mezbahaneyi niye kaldırıdınız diye soran kasaplara ve vatandaşa anlatırsınız artık.. Samsun'un eti nereden sağlanıyor diye soran vatandaşa yanıt vermekte zorlanırken, nasıl işleriz bu konuyu.. Hem Kasaplar Odası bile 'kaçak et yiyoruz' derken..
Offf, hiç girmeyelim o zaman..
İyi de 'Yeniden aday adayı olduğunu söyleyen Başkan Yılmaz'la ilgili ne yazacağız, ne anlatacağız halka..
Buldum, buldum...
Amazon Köyü'nü anlatırız, bol bol vatandaşlı resimlerini veririz. 2 milyon liraya mal olduğunu yazarız...
Sülün heykellerini ve minik aslanları da unutmayalım..
Vatandaş sever böyle görüntüleri..
Üstü açık otobüsle havalar ısınınca da vatandaşa turlara başlattık mı, vatandaş oooo neler yapılmış, diğer önemli işler önceden halledildi ki; bunlar da yapıldı der, Yılmaz'ın adaylığına desteğe devam eder..
Haberlerin yanına 'Sizin için' diye de bir slogan koyduk mu tamamdır bu iş..
Bu arada güzergahı iyi belirlemeli..
Yıllardır yapılmayan dere ıslahlarının ve alt yapıların yapıldığı hummalı çalışma bölgelerine hiç geçilmemeli..
Mezbahane önündeki uzuuuun kapalı köprünün niye yıkıldığını sorgulatmamak için de 'o bölgenin' kıyısından bile geçmemek lazım..
Bir de havanın güneşli olmasına dikkat edelim.. Neme lazım yağmurlu bir günde 'sel kaptı' götürdü, durumu olur maazallah..
O zaman şöyle yapalım..
Açıklamaları, kapalı alanlarda veya Samsunum1 Gemisi'nden güzel yemekli çiftetelli görüntüleri eşliğinde verelim..
Minik aslanları, Amazonları, Sülün heykellerini de ara ara verdik mi?...
Geriye kalır Halkla ilişkiler..
O kolay zaten..
Başkan Yılmaz, çocukları severken elimizde resimler mevcut.. Biri iki de halk günü çaktık mı, tamamdır..
15 ay nedir ki, gelir geçer..
Aday adaylığı erken oldu ama idare ederiz artık..
Çünkü bir kere 'çıktı meydane'..