Samsun'da 'sağlıkta şiddet almış başını gidiyor', sağlıkçılar acil olarak bakanlığı toplantıya çağırıyor ama Samsun'da sağlık çalışanların mülki amiri olan yetkiliden ses yok..
Samsun'da öğrenciler kardan mahsur kalıyor, bir yatılı ortaokulda cinsel istismar olayı yaşanıyor, iki öğrenci tutuklanıyor, veliler psikolojik destek alıyor ama İl Milli Eğitim Müdürü'nden açıklama yok..
Samsun'da öğrenci velisi, öğretmenlerle tartışıyor, kendisini bıçaklayan öğrencisini bir öğretmen affediyor yine 'vatandaşı uyarıcı' bir açıklama yok..
Samsun'da 3'ü özel 6 hastaneye yüksek miktarda 'tıbbi atık' cezası kesiliyor cezayı kesen kurumu eleştiriliyor ama Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nden tek ses yok..
Hatta OMV yargı kararına rağmen Kozluk'taki termik santralininin bacasından duman çıkarıyor desen de 'gördük, şu işlemi yaptık' diyen kimse bulmak mümkün değil..
Tarım İl Müdürlüğü ne gibi denetimler yapar; nerelere ceza kesmiştir, marketleri lokantaları denetler mi, kamuoyu adına ve 'uyarıcı bilgiler var mıdır' bileniniz var mı?..
Samsun Sağlık Müdürlüğü'nün yen yapılanmasının ardından, en yetkili isimleri kaç kere medyada gördünüz?..
Karayolları Bölge Müdürü, bırakın Samsun-Ankara, Samsun-Sinop, Samsun Ordu yollarıyla ilgili bilgi vermeyi, kent merkezinde yer alan karayollarının durumuyla ilgili kaç kez bilgi verdi.
DSİ Bölge Müdürlüğü Samsun'un yaşadığı sel olayından sonra bu kentin 'selzede vatandaşlarına' dere ıslahlarıyla ilgili son durum hakkında ne kadar paylaşımda bulundu?...
Örnekler çoğaltabiliriz..
Belediye başkanları ve meclis üyeleri dışında 'parmakla gösterilecek kadar' kamuoyuna bilgilendirme yapan bürokrat bulmak adeta 'samanlıkta iğne aramak gibi'..
Ben Samsun Valisi Hüseyin Aksoy'un 'Siz kamu görevlisisiniz, sakın kurumlarınızla ilgili kamuoyunu aydınlatacak bilgi vermeyin' diye bir tembihte bulunduğuna inanmıyorum..
Yasakçı bir yönetim anlayışı uyguladığını tahmin bile etmiyorum..
Öyleyse sorun ne?..
Bu vatandaşın bilgi edinmesi 'mutlaka olumsuz bir olay mı yaşanmalı'..
Bürokratlar 'olaylara gözlerini, kulaklarını tıkamış' bir görüntü içinde ortaya ne kalıyor biliyor musunuz?..
Olumsuzluklar..
İyi yapılan, kamu menfaati olan, örnek hizmet olarak gösterilecek hizmetler anlatılmayınca, 'Aynı kurum olumsuzluklarıyla' gündeme geliyor..
Kötü haber tez gelir misali...
Böyle bakış açısına sahip bürokratların bir hayli çoğaldığını görünce, geçtiğimiz günlerde ziyaretimize gelen ama 'haber yapmayın, bu söylediklerimi diyen' bürokrat aklıma geldi..
Ona da sordum 'niye kamuoyuyla paylaşımda bulunmuyorsun' diye..
Yanıtı ilginçti..
'Olumsuz açılamalardan kimse hoşlanmıyor'..
İyi de 'o olumsuzlukları sonuçta vatandaş yaşıyor'..
Yani işin aslı, 'koltuk rahat'..
'Rahatı bozmaktansa' sessizlik tercih oluyor..
Dönem bu..