CHP'de hiç anlayamadığım şeyler oluyor. Öyle ki; Sanki önümüzdeki 4,5 ay sonra seçim yokmuş gibi bir hava var. Sanki sadece Samsun'da mı? Genel merkez de aynı. Özgür Özel, 'değişim' ve 'Adaylar ön seçimle belirlenecek' diyerek kurultayda seçime girdi. Kemal Kılıçdaroğlu'na karşı seçimi kazandı.
Peki ne oldu sonra. Ön seçim kararı aldı mı? Almadığı gibi, kapalı kapılar ardında konuşmalar tamamlanmamış olacak ki; Halen bir seçim takvimi açıklayamadı. Çok şaşırtıcı değil mi? Tam tersi hızlı bir şekilde kararları alıp, ön seçimi başlattıktan sonra, adayları belirleyip seçim startını verseydi, o sinerji dalga dalga yayılabilirdi. Dede dedikleri Kemal Kılıçdaroğlu, koltuğunda kalmış olsaydı şu ana kadar çoktan seçim takvimini açıklamış olurdu, diye düşünüyorum.
Kaldı ki, bende Kılıçdaroğlu'nun değiştirilmesinden, hatta kendisinin koltuğu bırakmasından yana biriyim. Genel Başkan Özgür Özel'in şu ana kadar yürüttüğü 'Genel Başkanlık' tutumu konusunda, hayal kırıklığı yaşayan yüz binler gibi düşünüyorum. Tipik, 'siyaset atışmalarının dışına çıkamadı şu ana kadar'. Umarım, beklentileri karşılar ve güçlü bir muhalefet görüntüsü verir. Ancak; Samsun'da da durum faklı değil. Yerel seçimler için kaybedecek bir dakikası bile olmaması gerekirken, 'Değişim yaşayan' Samsun İl Yönetimi'nde de henüz bir hareket yok. Daha yeni yönetimiyle bir basın toplantısı yaptılar mı hatırlamıyorum.
Hatta toplantı yapıp, yerel yönetim için aday kriterleriyle ilgili bir açıklama yaptılar mı? 'İddialıyız' diyerek, seçmeni hareketlendirdiler mi? Genel seçim sürecinde Fatih Türkel ve ekibinin eleştirdiğim bir çok konusu oldu ancak, seçime oldukça asıldılar ve hemen her gün gündemdeydiler. Kimse kırılmasın, darılmasın. Önümüzde yerel seçimler var ve sanki bir yıldan fazla süre varmış gibi 'davranılması ve bir çalışma takvimi oluşturulmaması' beklentileri karşılamıyor.
İl Başkanı olan Mehmet Özdağ, şu an seçmeni heyecanlandıracak, sürekli partisini gündemde tutacak açıklamalarla, sahada olmalı. Basın toplantıları düzenlemeli. Açıklamalar yapmalı. Ama gelinen noktada. Zirveden tutun da, il gibi ilçelerde aynı durumda.
Tam bir durağanlık, tam bir bekleme durumu hakim. AK Parti'ye baksan her gün bir kaç aday adayı açıklama yapıyor.
İYİ Parti'de aday adayları resmi açıklamalarını yaptı ve devam ediyor. MHP, seçim alabileceği ilçelerle ilgili çalışma yapıyor ve arkasında onlarca aday 'İlden ve genel merkezden işaret bekliyor'. Hareket olmayan tek parti CHP gibi duruyor.
Sanki 'fetret' dönemi yaşar gibi. Atakum'da CHP’li Belediye Başkanı Cemil Deveci olmasa, o kendi belediye imkanlarıyla çalışmasını yürütmese, Samsun'da CHP'den iz bile yok gibi. Kaldı ki; Resmi başvurusu olmasa bile, Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı için Samsun'un bilinen isimleri olan İnşaat Mühendisi ve Akademik Odalar Birlikteliği Dönem Başkanı Cevat Öncü ve Mimarlar Odası Samsun Şubesi Kent İzlemeye Komitesi Üyesi İshak Memişoğlu, kendi başına saha çalışması yapıyor. Bir takvim olsa, belki de başvuru yapacak.
Ya da İlkadım İlçesi'nde yine iş insanı Sefa Aşar, aday adayı olarak biliniyor ve kendinden söz ettiriyor. Başka kaç isim sayabilirsiniz. Yok değil mi? Atakum'da eski Milletvekili Neslihan Hancıoğlu'nun ve İlçe Başkanı Serhat Türkel'in 'adaylık düşünüyorum' gibi duyumlarının dışında. Neden CHP bu kadar heyecansız? Neden halen bir seçim çalışması başlatmadı. AK Parti'de 22 Kasım'da, MHP'de 15 Aralık'ta İYİ Parti'de ise 22 Aralık'ta başvuru süresi bitiyor, CHP'de daha aday başvurusu yok. Normal mi bu? Değişim, değişim diyenler neyi kastediyordu, anlayabilen varsa bana da anlatsın.
Bunun adı değişim olamaz. Bunun adı olsa olsa; Durağanlık olabilir. Umarım böyle gitmez. Umarım, Ana Muhalefet Partisi olarak CHP, seçimde etkin rol oynar ve 'Doğru alternatif adayları seçmenin önüne koyar'. Umarım sürecin ne kadar kısa olduğunu fark eder. Yoksa ne olur hatırlatmaya gerek yok. CHP, Samsun'da Atakum'u bilmem ama Büyükşehir ve tüm ilçelerde sıfır çekebilir. Bu da yeni bir değişimlere gebe olur.