Geçtiğimiz günlerde büroya geldiğimde arkadaşlar, 'Samsunspor İcra Kurulu toplanmış bir karar almış' dedi.
İnanın saniyeler içinde aklımdan çok şey geçti.
Öyle ya takım zorda. Taraftar şaşkın.
Çok önemli bir 'karar aldılar' galiba diye düşündüm.
Çünkü hepimizin ortak paydası Samsunspor'umuz gerçekten zor günler yaşıyor.
Ligin en alt sıralarına demir atmış, bir kurtuluş mücadelesi içinde.
Diğer taraftan transfer yasağı gündemde.
Samsunspor'un tüm yönetiminin bu konulara kilitlenmiş olması gerektiği zamanlar.
Birlik, beraberlik 'doğru hamleler yapma' zamanı.
Başka ne olabilir ki;
Koca bir kentin, taraftarının gözbebeği bir Samsunspor'dan söz ediyoruz.
Büyük bir camia.
Tribünleri her zaman dolduramayabilir ama 'yüz binlerce yürek onun için atar.'
Sevinciyle sevinir, üzüntüsüyle hüzün yaşar.
Taraftarının deplasman yollarında verdiği mücadele onun için '90 dakikadan' ibaret değildir.
Yanında olmaktır, sesi kısılıncaya kadar destek vermektir.
Saniyeler içinde çok şey geçti aklımdan ve ne olmuş diye sordum.
"İcra Kurulu toplanmış ve karar almışlar; Bizim gazetenin ekibini tesislere almayacaklarmış."
Neden, eleştirildiler diye mi diye sormama fırsat vermediler.
"Ayrıca İcra Kurulu kararıyla 'Whatsapp' grubundan da çıkarılmışız; Yani haber ve fotoğraf akışını da kesmişler' dediler.
O saniyeler o kadar uzun geldi ki;
Düşündüm. Bu kez koca İcra Kurulu'nu düşündüm.
Nelerle uğraşmışlar diye gerçekten üzüldüm.
Mesailerine yazık.
Yılport Samsunspor İcra Kurulu'nun çok önemli üyeleri oturmuş, bunun mu kararını almışlar' diye soramadım bile.
YAZIK dedim sadece.
Gerçekten sorulacak gibi bir konu değil.
İcra Kurulu'nun üyelerinin onca sorun varken, tek işi bu mu kalmış diye düşünmemek mümkün mü?
Kulüpten bir yetkili 'Tesislere sokmayın bir daha HHalk Gazetesi ekibini der' olur biter.
Şart değil ki gidip orada haber yapmak.
Dijital dönem, elektronik ortam, her yerden akıyor zaten bilgi fotoğraf.
Hiç işi gücü yok mu, İcra Kurulu'nun?
İstenmeyen yere de zaten davulcu ile zurnacı gider.
Gerçi o da eskiden kalma bir söz.
Davulcu, zurnacı da şimdi çağrılmadan gelmiyor.
Hayat çok pahalı.
Öylesine cümbüş yapmak da zor.
Yukarıdaki düşünceleri yuttum ve 'Samsunspor yönetimi böyle işlerle mi uğraşıyor onca işinin arasında' diye düşündüm.
Çünkü gerçekten inanmak zor.
Arkadaşlarım, 'sorduk, orada bu basın işlerine bakan arkadaş böyle dedi' diye eklediler.
Varsın olsun. Gazetecinin haber alma hakkını kimse engelleyemez.
Bir şekilde de okuyucusunu 'olandan, bitenden haberdar eder.'
Kaldı ki, o icra kurulunun 2 ve 3 numaralı isimleriyle, büromuzu ziyaretlerinde bir araya gelmiş ve 'Basın ile iletişim konusunda önemli sohbetler yapmıştık.'
Gazeteci hem bravo diyecek, hem de eleştirecek.
Gazeteci bunu yaparken kamuoyunun sesine tercüman olacak, eleştirilen bundan ders çıkaracak.
Hatta çözümü de yine 'doğru iletişim kurarak', basınla çözecek diye çok anlattım.
Demek ki, boşuna anlatmışım.
Arkadaşlarımızla 'gazetemize yasak' konusunu konuşmamızın üzerinden günler geçti.
Konunun muhatapları olan gazeteci arkadaşlarımız, kendi köşe ve sosyal medyalarından gerekli haklı eleştirilerini yaptılar.
Ama haberciliklerini de yaptılar.
Kamuoyunu Samsunspor konusunda bilgilendirmeyi de sürdürdüler.
Samsunspor başka, yönetimi başka.
Hancı- yolcu hikayesi.
Onlar 'Yanlış anlaşıldı, İcra Kurulu kararı falan filan yok da demediler.'
İçimizdeki İrlandalılar gibi sözler söylediler.
O İrlandalıları hepimiz arıyoruz. Merak da ediyoruz.
Bizim açımızdan sorun yok.
Ama bir sorun var ki;
Bence o icra kurulu üyeleri Samsun'a, Samsunspor taraftarına bunu anlatmalı.
İcra kurulunu toplayıp ortak bildiri mi yaparlar, yoksa tek tek çıkar açıklama mı yaparlar onu bilmem.'
Gazetemizin manşetinden söz ediyorum.
Fotoğrafta bir cümbüş ortamı var.
Sazlı, sözlü..
İşte ben neyi kutladılar onu merak ediyorum.
Bu arada bir not;
Öğrendiğim kadarıyla; Her yıl sonu, yeni yıla 10-15 gün kala böyle bir kutlama gelenekleri varmış.
İyi de kutlama tamam da; Yılport Samsunspor Ofisi'ni eğlence mekanına çevirmek nedir?
Saz heyeti neyin nesi?
Yeri mi, zamanı mı?