31 Mart seçimlerine kalan süre 60 gün.
AK Parti'nin tek bir ilçe adayı bile belli değil.
CHP adaylarını açıkladı, bazılarını ön seçimle belirledi.
İYİ Parti'nin SBB Adayı açıklandı.
Bir kaç ilçe adayını da açıkladı ama Atakum, Tekkeköy, Terme gibi bazı ilçelerde aday belli değil.
Onlar daha çok AK Parti'nin ilçe belediye başkan adaylarını açıklamasını bekliyorlar.
Çünkü ona göre bazılarına adaylık teklifi götürecekler.
Yeniden Refah Partisi, Büyükşehir Belediye Başkan adayını açıkladı ancak ilçeleri beklemeye aldı.
Onlar da AK Parti'nin adaylarını açıklamasını bekliyor.
Gelecek Partisi Büyükşehir adayını açıkladı. Onlar da bazı ilçe adaylarını bekletiyorlar.
Son zamanlarda AK Parti'den aday yapılmazsa;
İYİ Parti'den aday olacak gibi söylemler çok vardı;
O da daha çok yerini, Yeniden Refah Partisi'ne bıraktı.
Yeniden Refah daha iddialı gibi duruyor.
AK Parti'den oy almayı hedefleyen Yeniden Refah Partisi, İYİ Parti'nin aday yapmadığı aday adaylarıyla da temasta.
Aynı şekilde Gelecek Partisi de AK Parti'den ve her partiden oy alabilecek adayları kolluyor.
Şimdi gelinen noktada ne oldu derseniz?
Yanıtı çok basit.
Tam bir kriz ortamı var.
AK Parti adaylarını açıklamadıkça; onları bekleyen özellikle Yeniden Refah Partisi ve İYİ Parti tam olarak 'fetret dönemine girdi.'
Yani doruklama yaşıyorlar.
Büyükşehir adayları da ilçelerde kiminle yol yürüyeceğiz diye bilemediği için 'adeta bekleme yapıyor' halde.
AK Parti'nin aday adaylarının durumu ise çok daha zor.
Her gün bir yerde anket yapılıyor.
Sabah anket, akşam anket.
Telefonla anket, SMS anketi, yüz yüze anket.
Ne yapmaya çalışıyorlar gerçekten anlamak mümkün değil.
4 Şubat'ta bile açıklama olmazsa şaşmayın.
Çünkü halen üst kurula çıkarılmadığı söyleniyor.
Yapılan anketlerde farklı isimlerin sorulması da kafaları her geçen gün karıştırdı.
Birilerinin aday yapılabilmesi için yanına her seferinde başka isimler koyuluyorsa bu eziyet neden;
Kim soracak ki AK Parti'de onu niye yapmadınız da bunu yaptınız diye.
Öyle bir görüntü var ki sahada;
Her anket firması aradığında bazı isimler sabit, yanındakiler değişmiş.
Ben böyle bir süreç hiç görmedim ve yaşamadım.
Bunun adı resmen kriz.
Ancak tüm bunlar olurken seçmen de yoruldu.
Sürekli birilerinin ankette sorulması; aday adaylarının bir türlü çalışmasını tamamlamaması, herkesi yordu.
Hani diyeceğim ki; Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yusuf Ziya Yılmaz, Samsunlu ve bu kentin milletvekili, o nedenle bu kadar ince elenip sık dokunuyor;
Ama SBB eski Başkanı olan Yılmaz, gözü kapalı kimin daha çok oy alacağını bilir, bilmese de tek ankette çözer.
O zaman bu kadar anket niye?
Neden ilçe adaylarının açıklanması böylesine bir krize döndü.
Bırakın AK Parti'de adayların açıklanmasını, İYİ Parti ve Yeniden Refah Partisi için de durum aynı.
AK Parti bekledikçe onlar da adaylarını açıklamıyor ve bekliyor.
15 gün önce 'aday belirleme işi' kabak tadı verdi diye yazmıştım;
Artık ne kabak kaldı ne de tadı.
Bunun adı resmen 'güçler savaşı.'
Bunun adı resmen 'ilçe adaylarında kriz çıkması.'
Bunun adı resmen 'kararsızlık.'
Ya da 'Karar verildi de, gaz alma operasyonu sürüyor da' denilebilir.
Bence bu saatten sonra hiç fark etmez.
Aday adayları telefonun başında kaldı.
Her an ararlar da tebliğ ederler diye bekliyorlar inanın.
Uykuları kaçtı.
Yakından biliyorum bazı aday adaylarını;
'Ne olacaksa, kim açıklanacaksa açıklansın, bitsin artık bu süreç' diyorlar.
Anket kelimesi yoruldu,
Anketçiler yoruldu,
Kimi tercih edeceklerini söyleyen seçmen yoruldu,
Anket üstüne anket yaptıranlar yorulmadı.
Gerçekten 'aday adayı olduklarına pişman olanlar var' desek yeridir.
Psikolojik durumları ise beklemekten, belirsizlikten yerlerde.
Bitirin artık.
Çünkü bu süreç aday seçiminden çok
Adaylar krizine döndü.
İshak taşçının hakkını yediler adam sabahtan akşama sahada çalıştı her ankette başarılıyken Yusuf ziya hala adamı eritmeye çakılıyor adamı aday yapın atakumu alın 31 Martta acı bir hezimet sizi bekleyecek yoksa Yusuf
Bravo sayin cabbar,duygulatimiza tercüman olmuşsunuz…