*Temmuz ayında 13 kişinin hayatını kaybettiği sel felaketini yaşadık.
* Yaşanan selin bir afet olmadığını bilmenizi isterim.
* Afet olabilmesi için önce altyapıyı yaparsanız, gerekli bütün önlemleri alırsınız, sonra yine sel olursa buna afet diyebilirsiniz.
*Ama bunları yapmadan afet derseniz, insanlarımıza ihanet olur, şehrimize ihanet olur.
*Doğru birdir ve sonuçlarıyla, sorumluları da ortadadır.
*Yasalarda Sel bendini kimin yapacağı, dere ıslahını kimin yapacağı bellidir. Kurumlar görevlerini yapmamıştır ve bu sel yaşanmıştır, can kayıpları olmuştur..
*Hem yapmayacaksın, sonra sel oldu mu sorumluluk almayacaksın, öyle bir hakkaniyet yok.
*'Mezbahane bölgesinde yapılan 130-140 metrelik tünel gibi köprü hatalı, selin ana nedeni odur' dedik. Büyükşehir dinlemedi..
*Ne oldu, şimdi Büyükşehir Belediyesi orayı yıkıyor. Demek ki biz doğruları söylemişiz. Ancak canlar gitti.
*Bu bir mühendislik hatasıdır..
*Suçun yatırımcıya atılması ise bir cahilliktir, ondan da öte suçtan kaçmak, suçu örtmektir.
*Bodrum kata iskanı biz verdik ama Büyükşehir Belediyesi Meclisi, selden sonra bodrum katlarına iskan iznini kaldırdı.
*İçişleri bakanlığı savcılığa belediyeler ile ilgili selde sorumluluk açısından soruşturma izni vermeli. Suçlu kimse ortaya çıkar...
Bas bas bağırıyor Canik Belediye Başkanı Osman Genç..
Her toplantıda, her mikrofon kendisine uzatıldığında 'sel olayını kapatmayın, sorumlular var ortada. Ben de sorumluysam cezama razıyım' diyor..
Hem Samsun kamuoyuna mesaj gönderiyor, bilgilendiriyor, hem de sel olayıyla ilgili 'o giden canların hesabını sorması gereken' kamu görevlilerini uyarıyor bir başka deyişle..
Yağmurun felakete dönüşmesiyle ilgili nedenleri bile sıralıyor..
'Yap boz yok diyen' ama yaptığı köprüyü sel sonrası kırıp, döken kendi deyimleriyle yenileyen Büyükşehir Belediyesi'ne de sesleniyor..
'Mühendislik hatası yaptınız' diyor..
Aslında Osman Genç, Canik bölgesine yaptığı yatırımları anlatmak için toplantı düzenledi basın mensuplarıyla..
8,5 yılda yaptıkları hizmetlerini anlatmak için geçti, basının karşısına..
Onları da anlattı.. Yatırımları nasıl Canik İlçesi'ne getirdiğini, ne kadar zorlukları aşarak ilçeyi hareketlendiğini örnekleriyle gösterdi..
Ama bunları söylerken 'sel olayında yaşananları' ört bas etmemek için kamuoyuyla yüzleşmeyi de 'ayırt etmedi'..
Suçluysam, gereği yapılsın derken, sel olayında giden canların hesabının sorulmasını istedi..
Kurumları açık açık söyledi..
Şimdi kusurlar nedeniyle felaketin yaşandığını iddia eden, milyonlarca lira da maddi hasar gören Canik İlçesi'nin belediye başkanı 'öz eleştirisini' yaparken, kusurlu olduklarını işaret ettiği diğer kurumlar neden kamuoyunu bilgilendirmiyor bir basın toplantısıyla anlamak mümkün değil..
Mesela DSİ.. Çıkıp kamuoyunun karşısına 'Şu noktada öngörümüz eksik çıktı ve bunlar yaşandı' neden demiyor..
Mesela TOKİ.. Çıkıp kamuoyuna dere yatağının hemen kenarında bir kentsel dönüşümün hatalı olduğunu ya da 'hatanın neden kaynaklandığını', bodrum katlara kapıcı dairesi konulmasının yanlış olduğunu neden anlatmıyor..
Mesela Büyükşehir Belediyesi Meclisi.. O canların gittiği bodrum katlara iskan verilmesini selden sonra niye kaldırdıkları, daha önce neden bir öngörü oluşturmadıklarını neden açıklamıyor...
Mesela Büyükşehir Belediyesi.. Neden dereleri ıslah etmediğini açıklamıyor. Su baskınına yol açan mühendislik hatası olduğu belirtilen o köprüyü neden yaptığını, sonra da neden kırıp döktüğünü, kamuoyuyla niye paylaşmıyor..
Başkan Genç'in, alt yapı yetersizdi, bu olaya afet diyemezsiniz, bu insanlara, bu şehre ihanet olur sözlerine neden karşılık vermiyorsunuz..
Mesela Genç'in rahatlıkla söylediği şu sözü, niye sizler de ısrarla söylemiyorsunuz...
'İçişleri Bakanlığı, olayı soruşturan Cumhuriyet Savcılığı'na, sel ile ilgili belediyelerle ilgili soruşturma izni versin ve 13 canın sele kurban oluşunda kim suçlu, kim değil, ortaya çıksın neden demiyorsunuz..
TOKİ eski Başkanı ve şimdiki Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar bile Samsun'daki manzarayı görünce, 'suçumuz varsa çekeriz' dediği bir noktada, 'görevini yapmamakla suçlanan kurumlar olarak' siz neden susuyorsunuz..
Susmak bir yana "şimdi niye harıl harıl, yıkıyor, yapıyor, döşüyor, yeniliyor ve ıslah ediyorsunuz'..
Görünen o ki; 'sele neden olan yapılmayan hizmetler kısa sürede tamamlanacak...
Ama can olan şu.. O giden 13 can bir daha geri gelmeyecek..
Tek tesellimiz ise 'Sel olayını örtmeyin' diyen ve bas bas bağıran bir yetkilinin olması..
'Makyajlı hizmetlerle çabuk unutan kamuoyunun hafızasının yenilemesi' açısından çok önemli..