Ne yazık ki; Samsun son 5 yılda çok yoruldu.
Dikkat edin, şu an kentte bir durağanlık, bir sessizlik var.
Kimse betonlaşma için kamulaştırmalar yapmıyor.
Yıkımlar yok mesela.
Samsun Büyükşehir Belediyesi'nin 'Marinayı dolduracağız' diye ısrarını görebilen var mı?
Cumhuriyet Meydanı'nda kentsel dönüşüm yapacağım diye diretiyor mu; SBB yönetimi.
Kürtün Vadisi'ne yatay mimari yapacağız diye, iki de bir meclise getirmeler, Toprak Koruma Kurulu'nu toplatma diretmeleri, Bafra'da hal binası yapacağız diye merayı kamulaştırma çalışmalarını duyabiliyor musunuz?
Peki ne oldu da 6 ay öncesinde 'ben yaptım oldu' diyerek restleşmeler, o kadar ısrarlı çalışmalar.
Bu konuları eleştiren gazetecilere, 'Kente zarar veren mikrop hükmünde insanlar' diyebilecek kadar ileri gitmeler.
'Sen ne anlarsın' diye muhalif siyasilere çıkışmalar.
Hepsi durdu, kaldı değil mi?
Ateş bacayı sarmış olmalı.
Çünkü o zihniyet şimdi, kendi derdine düştü adeta.
Aslında bunun nedeni açık;
Çünkü seçimle birlikte, dikkate alınmayan halk, 'sandıkta söz sahibi seçmen' haline geldi.
Yani sandık geldi, böyle oldu.
Hepsi, tüm durağanlık 31 Mart 2024'e kadar.
Sandıktan çıkabilme telaşıyla her şey seçim sonrasına ötelendi.
İşte bu noktada Samsun durup iki kere düşünmeli.
Betoncu zihniyete, rantlaşmaya karşı 'Bu kenti sevenler, değer verenler', bu kentin kazanımlarının yok olmasına sessiz kalmamalı.
Bu nedenle dün CHP Samsun Büyükşehir Belediye Başkan adayı Cevat Öncü'nün projelerini dinlerken, etkilendim.
'Normalleşmeliyiz, çok gerildi kent' dedi.
Yönetim anlayışının değişmesi gerekiyor. Halkın talep ve önceliklerine önem verilmesi' gerekir derken, "Çocukluğumdan, gençliğimden kesitleri gördüm anlattıklarında...'
Bu kentin geçmişiyle birlikte modernleşmesini Yusuf Ziya Yılmaz'ın belediye başkanlığı döneminde ve öncesinde rahmetli SBB Başkanı Muzaffer Önder'in 'Halkçı belediye anlayışıyla' görmüştük.
Halk günlerinde millet gider derdini anlatırdı.
Rencide olmasın diye bazen 'Kulağıma söyle' derdi.
Öyle can kulağıyla dinlerdi halkın sorunlarını.
O nedenle de Muzaffer abisiydi Samsunluların.
Allah rahmet eylesin. Nur içinde uyusun.
Ancak son bir kaç yılda gelinen noktada, betonlaşan, yıkılan, yapılan, bozulan, bir önceki dönemde yapılanın yerinde yeller esen bir sürece girdi Samsun.'
Sahildeki kazanımlarının bile ihaleyle satılmak istendiği bir süreç yaşadık.
CHP SBB Başkan adayı Cevat Öncü, dün 'Nasıl bir Samsun hayal ettiğini anlatınca' aslında çok şey istemediğimizi, 'Huzurlu, barışık, geçmişini kaybetmeden, betona boğulmadan' bir Samsun istediğini gördüm.
Elbette kentin kronikleşmiş sorunları var ve ilçeleriyle birlikte 'gelişmeye ve özelliklerinin ortaya çıkarılması ihtiyacı' var.
Peki nasıl olacak bu diye sorduğumda, tam beklediğim yanıtı aldım;
"Neyi özledik" diye sordu ve ekledi.
"Halkçı bir belediye anlayışı olacak ve kentin her alanda öncülüğünü yapabilecek bir yönetim anlayışı...'
Aslında ne kadar basit değil mi?
Halkın katılımıyla bir yönetim çok mu zor?
Örnekleri geçmiş yıllarda var.
Peki neden bu kent bu kadar gerildi.
Neden öncelikleri ötelendi.
5 yılı nasıl geçti gerçekten düşünmek gerekir.
Mahkemeler, kamulaştırmalar, yargı kararları, Sayıştay raporları, eylemler, itirazlar..
Sanki Büyükşehir Belediyesi 'kar etmesi gereken bir işletme mantığı ile yönetilmesi nedeniyle' su zammı durmak bilmedi.
Her ay TÜFE zammı nedir Allah aşkına.
Sahilde dev beton kütlelerin ne işi var.
Akıllı trafik diye 224 milyon lira harcanan sistem ne işe yaradı anlatabilecek kimse var mı?
Atakum'daki yan yol giriş ve çıkışları gerçekten iyi oldu ama bu ışıkların 'akıllı trafik ile ne alakası var.'
Hepsi zaman ayarlı. Akıl işi değil, zaman ayarlı...
Hepsi bu.
O nedenle SBB Başkan adayı Öncü'nün şu sözünü de çok tuttum.
Bizim yönetim modelimiz;
'Halkçı belediye, öncü yönetim' tarzında olacak."
Soy isminin ÖNCÜ olması da yönetim modeline 'cuk oturmuş' açıkçası.
Bakın açık söylüyorum;
Samsun'da artık 'halkın taleplerinin ön planda olacağı, bu kentin önceliklerine önem veren bir yönetim anlayışı şarttır.'
Aksi halde bu kent, "Geleceğin şehri filan olamaz', olsa olsa geçmişini arayan bir kent haline gelir.
Cevat Öncü'nün söylediği her şey ve öncelikli anlattıkları projeleri, her adayın da önceliği olmalı.
Şimdi ajanda da saklanan, rafa kaldırılmış, bu kentin genlerini bozacak projeler Samsun'dan uzak olsun.
Artık bu kenti bilen, geçmişine sahip çıkarak gelişmesini sağlayacak, liyakatli kadroların işbaşına gelmesi şarttır.
Atatürk’ümüzün ilk adımı attığı Cumhuriyet meşalesini yaktığı bu şehrin 'Değerini bilmeyenler evine dönmeli'.
Seçim sonrası 'raftan eski yıkım projelerini indireceklere de Samsun dur demeli.'
Cevat Öncü'ye başarılar diliyorum.