Samsun, gerçekten son 5 yılda betonlaşmaya karşı deyim yerindeyse 'boğuştu.'
Özel olarak yapılan konutlardan söz etmiyorum elbette.
Yalı Kafe yerine yapılan 'beton kütleler gibi.'
Emek Park'a TEKNOFEST için yapılan Keşif Kampüsü gibi.
Yıkılan Tarım Lisesi'nin alanına 'ne yapıldığını bile anlamadığım', Kentpark ve Bilim Samsun binası gibi.
Gideniniz var mı?
Ben görmedim.
Şehir Kütüphanesi'nin o beton görüntüsünü görünce filmlerdeki 'korku tünelleri' geliyor gözümün önüne.
Samsun’a gelen misafirlerim yapıyı görünce ‘Bu ne diye soruyor’ her seferinde anlatmak zorunda kalıyorum.
Bir bina bu kadar ürkütücü olabilir.
Samsun Büyükşehir Belediyesi'nin Mustafa Demir'li dönemlerine ait yapılaşmalar.
Bırakın hepsini bir yana;
Samsun'un Kürtün Vadisi gibi bir alanını bile 'imara açmaya kalktılar.'
Hem de birinci sınıf tarım arazisi ve heyelanlı bölgeye.
Neymiş, yatay mimariymiş.
Yapılmış Marina'yı kamu zararını bile düşünmeden kapatıp yenisini yapacaklardı.
Bafra'da mera alanına hal binası yapmaya kalktı bu zihniyet.
Artırabiliriz.
Canik'teki merayı da unutmayacağız elbette.
Ve Samsun'da;
6 Şubat asrın felaketi Kahramanmaraş merkezli depremin üzerinden 1 yıl geçti, Samsun Büyükşehir Belediyesi'nin 'depremle ilgili bir çalışması bile yok.'
Neyse Mustafa Demir dönemi kapandı, gitti..
Allah yolunu açık etsin.
Samsun şu an nefes aldı, gerginlikler duraklama dönemine girdi.
Dikkat edin duraklama dönemine girdi diyorum;
Bunu bilerek yazıyorum.
Çünkü;
Partilerin SBB adaylarını izliyorum.
Konuşmalarına bakıyorum. İrdeliyorum.
Ama henüz beklediğim yanıtları almış değilim.
Çünkü o kadar soru var ki;
Türkiye'nin en pahalı suyunu kullanan iller arasında olan Samsun'da su fiyatlarında SBB adaylarının görüşü nedir?
Merak ediyorum.
TÜFE zammı yargı kararlarına uyulup kaldırılacak mı?
Tarım arazilerine dokunulacak mı?
İmara açma girişimleri olacak mı?
Kamu zararı olan yapılıp, yıkılan çalışmalar konusunda görüşleri nelerdir?
Merak ettiğim o kadar o konu var ki; hepsinin projelerinin tanıtımlarını bekliyorum.
Halen afişleriyle uğraşan, yok pankartlarım kapandı gibi serzenişlerde bulunan adaylar var şaşkınlıkla izliyorum.
Ya bırakın afişleri, pankartları.
Kim ilgileniyor ki onlarla.
Koca koca fotoğraflarla 'nasıl bir mesaj verilmek isteniyor?'
Pankart görülse ne olur, görülmese ne olur?
Vezirköprü'deki, Ayvacık'daki, Terme'deki seçmen bina üzerindeki sloganını görse ne olur görmese ne olur?
Samsun'un bunlarla kaybedecek vakti mi var?
Önemli olan afişte ne söylediğin değil ki.
Mesele, 'Neyi inanarak söylediğin.'
Liyakatle o söylediklerini gerçekleştirip gerçekleştiremeyeceğin.
Açık söyleyeyim, "İnanmışlıkla, inandığını gerçekleştirebilme' ne kadar önemliyse;
İnandırabilmek hepsinden önemli.
O da bez afişlerle, boy boy fotoğraflarla, sloganlarla olmuyor.
Bu kenti özümsemek, bu kentin sokaklarında çocukluğunun geçmesi, baba ocağı, hatta mezar yerin önemlidir.
Kentin 20 yıl öncesini bilmeden, geçmişi hikayesinin hiç bir yerinde olmadan 'söylenenler sadece ve sadece 'Lafügüzaf'tan ibarettir.
O nedenle;
Sorularım var adaylara.
Yüz yüze gelip sormaya gerek yok.
Ben onların açıklamalarında 'arıyorum' zaten en ince detayına kadar.
Samsun ihmal edildi,
Samsun'da ne değişti,
Samsun'a ne yaptılar gibi;
Rutin siyasetten çıkamayanlara da sorularım var elbette.
Samsun Karadeniz'in incisidir tabi ancak 'rantsal hareketler, betonlaşma gibi' sorunları vardır elbette.
Bizler de 'o rantsal hareketlerin, betonlaştırmanın' karşısındayız.
Yoksa Samsun'un neyi eksik ki.
Bu kentin kazanımları kaç kentte var.
Samsun'u bilmeyenler, Samsunluyu anlamamış olanlar, kulaktan dolma 'sorunlar yumağı içinde' içi boş anlatımlarla olsa olsa, "50 küsur gün daha konuşur;'
Sonra tak sepeti koluna, herkes kendi yoluna durumu gerçekleşir.
Bizler, sizler, yine kalırız bu kentin hancıları olarak.
Seçim için gelenler, seçimden sonra geldikleri yerlere dönerler.
O nedenle;
Samsun'da seçimi kazansa da, kaybetse de kalacak olanlara sorum.
Seçimi kazanamadıktan sonra da, 'Bu kentin daha iyi olabilmesi için' kazanımlarını kaybetmemesi ve menfaatleri için omuz omuza olacağım kişilere, siyasilere; 'Soralım, istediğimiz yanıtları da alalım.'
Diğerleri vermese de olur.
Seçim sonrası yolcu ederiz, bir daha ki seçime kadar da 'bir hoş seda ile anarız' kendilerini.
Samsun'un ve bu kentin yaşayanlarının beklentilerine gelince;
İşte o sorular ve yanıtları, sahalarda sizlerden duymak isteriz.
Takipteyim, Samsunlular adına da, her verdiğiniz sözü, arşivde biriktiriyorum.'
'Birlikte yöneteceğiz, ortak akıl' laflarını 31 Mart 2019 seçimlerinde Başkan Mustafa Demir'den de duymuştuk;
Ama sonuç ortada.
'Ben yaptım oldu zihniyeti' ile bir 5 yıl geçirdik.
Şimdi 'iki kere düşünüyor Samsunlu elbette.'
Ve hep birlikte sizi ve söylediklerinizi izliyoruz.
Sayın Cabbar tek siz beklemiyorsunuz ki. Tüm samsun bekliyor. seçim gelse de şu belediyedekilerden bir an evvel kurtulalım diyen bir şehir var. İnsanlar nasıl bıkmışlarsa bunlar git sinde ne olursa olsun diyen personel. olacak iş değil. bir kişide demesin kibir, ego, ben bilirmici .... Genel sekreterinden özel kalemine , daire başkanından kendi aldıkları personele kadar, dünyalar onlarındı, hep orda kalacaklardı. Gün olur devran döner . İnşallah yeni gelenler bu geçen 5 yıldan bir ders çıkarır ve bu şehri karşılarına almaya cesaret edemez. Kayıp 5 yıl. Yazık