Aslında bu konuyu dün yazacaktım ama dün zaten gazetemizin manşetiydi...
Yer Samsun'un Tekkeköy İlçesi.. Kerpiçli Köyü..
Ayşe ve Servet Köse, zaten yoksul.. İki göz bir evde yaşamlarını sürdürüyordu...
4 çocuğu o evin önünde oynuyordu. Yaşamları küçük iki göz içinde geçiyordu ama mutluydular..
Bir anda çıkan bir yangın onların afeti oldu.
Tıpkı Samsun'da sel felaketini yaşayan ve evsiz kalan onlarca kişi gibi..
Allah'tan Köse ailesinden kimsenin yangında canı yanmadı.. Ama mal canın yongası, yürekleri yandı adeta..
Evsiz kaldılar; kavurucu sıcakların altında..
Bir çadır buldular zar zor..
Sığındılar içine.. Aç susuz.. Komşular bazen yardım etti..
Ramazan ayına girdiler o sefaletleriyle..
Ne banyo yapabiliyorlardı, ne de doğru dürüst bir sofrada yemek yiyebiliyorlardı..
O sırada baktı ki, köylüler kimse sahip çıkmıyor. Bir derneği aradılar. Kimse Yok mu Derneği..
O dernek yiyeceklerini getirdi...
Biraz da temiz giyecekler..
Aslında dernek çok daha önemli bir şey daha yaptı.
Sanırım basına da çekilen o resimleri, Köse ailesinin dramını onlar servis yaptı.. İyi de yaptı..
Ayıp, utandırıldılar, rencide oldular gibi basma kalıp sözleri bir yana bırakın..
Eğer o resimler o yardım görüntüleri servis edilmeseydi, biz bugün o küçük yavrunun çaresiz bakışlarından haberdar bile olmayacaktık..
Bu kavurucu sıcakta çadırda yaşamaya mahkum edilen Tekkeköy'e bağlı bir köyde, böylesine sahipsiz birilerinin kaldığını asla fark etmeyecektik..
Üstüne basa basa yazıyorum.. Kimse Yok mu Derneği en doğrusunu yapmıştır..
Ve biz de haber acaba Kaymakamlığın, Tekkeköy Belediyesi'nin dikkatini de çeker mi diye, 'KİMSE YOK MU' başlığını attık..
Manşete taşıdık haberi..
Hani Somali'deki fakirlere yardım yapalım ama Kerpiçli Köyü'nde aç susuz kalmış insanımızı da unutmayalım değil mi?..
Şimdi görülüyor ki; Tekkeköy'de bir çok yetkili de Kimse Yok mu Derneği'nden sonra durumu öğrenmiş olmalı..
Peki olması gereken bu mu?..
Köylü neden devlete, belediyeye haber vermedi de, bir derneğe bildirdi..
Bence bu nedenin yanıtını Samsun Valisi Hüseyin Aksoy aramalı.. Hem de 4 koldan.. Jandarmadan tutun da, köy muhtarına, kaymakama, belediye başkanına kadar..
Tekkeköy Kaymakamı Köksal Şakalar, 'Benim niye haberim olmadı' diye konuyu sorgulamalı..
Tekkeköy Belediye Başkanı Hayati Tekin ise 'Ben halkın belediye başkanıyım bana niye haber edilmedi' diye, tüm birimlerini harekete geçirmeli..
Eğer bilgimiz vardı ama yardım yapamadık diyeceklerse kendilerinin bileceği iş elbette..
Şimdi düşünüyorum da; Tekkeköy'de açlıktan yaşamını yitiren Kübra Bebek, olayını ne çabuk unuttuk..
Samsun'un Türkiye'nin gündemine nasıl geldiğini, o ayıbı nasıl günlerce gazete manşetlerinde, televizyon ekranlarında izlediğimizi hafızalarımız ne kadar hızlı sildi değil mi?..
Ne zaman 'empati yapabileceğiz' acaba..
Ne zaman 'unutmayacağız'..
Ne zaman sorumluluklarımızı yerine getireceğiz..
Köse ailesinden birini 'kene ısırınca mı', KKKA vakası olduğunda mı. Ya da hastalıktan, beslenme bozukluğundan hastanelik olduğu zaman mı? Ya da Allah göstermesin ........... o zaman mı?....
Ne zaman?..
Kimse Yok mu Derneği'nin yaptığı yardım ve Samsun kamuoyuna konuyu taşıdığı için ve gerçek sorumlulara, yetkililere görevlerini hatırlattığı için ayrıca teşekkür ediyorum...