Samsun'un tüm duyarlı insanlarını, çevrecilerini;
Mimarlar Odası'nı, İnşaat Mühendisleri Odası'nı, Ziraat Mühendisleri Odası'nı göreve davet ediyorum.
Bu kentin kazanımlarını, doğasını umursamayanların yıllardır yapmayı planladığı sinsi bir plan yeniden 'gündeme geliyor.'
KÜRTÜN VADİSİ'Nİ İMARA AÇMA PLANI...
Evet yanlış duymadınız.
Birinci derece tarım alanı, heyelanlı arazi ve Samsun'un doğal kliması olan Deveci Armutları'nın Anavatanı Kürtün Vadisi'ni.
363 dönümlük tarım arazisi, bildiğiniz gibi 31 Mart 2019 yerel seçimlerinden kısa bir süre önce AK Parti'nin Kurucu İl Yönetim Kurulu Üyesi bir iş insanı tarafından satın alınmıştı.
Daha sonra Samsun Büyükşehir Belediyesi'nin başkanlık koltuğuna oturan Mustafa Demir, AK Parti'nin kurucu İl Başkanı olduğu dönemdeki yol arkadaşının arazisini 'imara açmak için çalışma başlatmıştı.'
Daha önce Başkan Yusuf Ziya Yılmaz döneminde alınan 'imara açılamaz, tarım arazisi ve heyelanlı bölge' raporlarına rağmen ısrarını sürdürdü.
Yılmaz'ın raporlar doğrultusunda vazgeçtiği Kürtün Planı'nın daha acımasızını gündeme getiren SBB Başkanı Mustafa Demir, betonlaştırma çabalarına Samsunluların karşı çıkması nedeniyle 'erteleme kararı almıştı.'
Ama tozlu rafta duran plan ve projenin dayanılmaz cazibesinin peşini bırakacak gibi gözükmüyor Başkan Demir.
Şimdi de, İlkadım, Canik ve Atakum'u kapsayan 1/50000'lik bir planla yola çıkıp, asıl amaç olan Kürtün Vadisi üzerinde yine bir planlamalar gündemde.
44 gün sonra evine gidecek olan Demir, alelacele dün Büyükşehir Meclisi'nden yine 44 günlük süresi kalan Cumhur İttifakı meclis üyeleri oylarıyla teklifi geçirdi.
Muhalif meclis üyeleri 'Tarım alanlarına, yeşil alanlara düşman bir Büyükşehir Belediyesi ile karşı karşıyayız' diyerek, Samsunluları uyardı.
Evet uyanmalıyız.
Bu büyük planın arkasında Samsun sevgisi olduğunu söylemek mümkün değil.
Öncelikle şu soru sorulmalı.
Evine gidecek bir Belediye Başkanı'nın Samsun'un üç merkez ilçesi üzerinde böylesine bir plan yapması ne kadar doğru.
İşi mi kalmadı.
Yarım kalan işlerden maksat Kürtün Vadisi'ni imara açmaksa, daha çok bekler.
Samsun'un geleceğini, geçmişten mirasını kimsenin çıkarlarına ve menfaatlerine yem ettirmeyiz, ettirmeyeceğiz.
Aslına bakarsanız Mustafa Demir'in ne yapmaya çalıştığını anlamakla zaman geçirmek istemiyorum.
Ancak, Samsun'un kazanımlarına daha fazla el uzatmasını ve karar vermesini de doğru bulmuyorum.
Samsun'un geleceğiyle ilgili kararları, 31 Mart seçimlerinden sonra görev başına gelecekler vermeli.
Şu an mevcut meclis üyeleri dahi, sadece acil işlerle ilgili, günü kurtaran ama geleceği şekillendirmeyecek işlerde 'o muhterem ellerini kaldırmalı.'
Uyanık olmalıyız.
Yine yeşil alanlar ve Kürtün Vadisi üzerinde planlar yapılıyor.
Hem de öyle ki, meclis üyelerine önceden gönderilen gündemlerde, meclis üyeleri herhalde uyanmasın diye ekleri, toplantıdan iki saat önce veriliyor.
Sisteme bak sen.
Eğer fırsat verilirse, çeşitli bahanelerle, Batı Çevre Yolu, Doğu Çevre yolu diyerek, çeşitli düzenlemelerle 'betonlaştırma için' her türlü senaryo devrede.
Zaten herkes kendine şunu sormalı.
Seçime 44 gün kala bu 1/50000 ölçekli Çevre Düzeni Planı nedir?
Önemli soru bu aslında.
Nereleri düzenleyecekler?
Yakında evlerine gidecek olan bu siyasiler, 'Neyin peşinde?'
Neden şimdi?
Yargı kararlarını bile uygulamayanlar, SAYIŞTAY raporları usulsüzlükleriyle dolu olanlar 'Neyi planlıyorlar.'
O nedenle;
Samsun'un kent plancıları, çevrecileri, hukukçuları, ilgili STK'lar, bu konuyu irdelemeli.
Samsun'un geleceği, koltuktan kalkacaklara bırakılmamalı.'
Sonra telafisi imkansız sonuçlar ortaya çıkabilir.
Hatta, bir bakmışız, varlığı ile doğal özellikleriyle, geçmişten günümüze bizlere miras kalmış Kürtün Vadisi'nin yerinde 'beton sesleri' geliyor.
Yazık olur Samsun'a.
Bunun siyaseti yok.
Daha önce bu konuyu defalarca gündeme getirenlere ve 'el kaldırıp bu teklifi kabul edenlere de' zerre kadar güvenim kalmadı.
Samsunlular tepki göstermeseydi, çoktan Kürtün'de mimari çalışmalar yol almıştı.
Yani 44 gün görevdeyiz.
Herkes gözünü dört açsın.
Samsun bürokratlarına da sesleniyorum;
Samsun'un kazanımlarını, değerlerini, tarım arazilerini, geleceğini koltuk uğruna siyasilerin rantsal taleplerine heba etmeyin.
Görevler gelir geçer;
Ama Samsun vefalıdır, sizi unutmaz.
Yorulduk biliyorum ama;
Az kaldı.