Adalet duygumuzda ciddi yıpranmalar yaşanmıştır demiştim. Adalet duygusunun kaybolması ahlaki değerlerde erozyona sebebiyet vermiştir, bunun doğal sonucu olarak da kendimiz için hak olarak gördüğümüzü başkası için hak görmemek yada kendimize yapılmasını istemediğimiz bir şeyin başkasına yapılmasına ses çıkarmamak normal gelmeye başladı, bu bir ölçüsüzlük değil mi?
Bir Avukatla tartışıyoruz dedim ki bu sistem seçilmiş bir başbakan astı, cevabı tamda dediğim gibi “o asılmayı hak etmişti, ülkeyi dikdatörlüğe götürecekti” ama “suçta ve cezada kanunilik ilkesi” ne olacak, bu bir niyet okuma değil mi diye sorduğumda birşeyler söyledi ama hükmü yok , bir hukukçunun bile böyle düşünüyor olmasını nasıl izah edeceğiz?
Oysa insan denen yaratılmışın en önemli özelliklerinden birisi adil olması ve adaletin tesisi için mücadele etmesi değil mi?
Hele bu insan bir de mütedeyyin biriyse bu konuda daha hassas olması gerekmez mi?
Örnek vermeyeyim, teferruatına girmeyeyim ama etrafımıza ve olanlara bir bakalım yeter durum ne kadar da vahim değil mi?
Siyasi partilerimizin temsilcileri milletin gözünün içine baka baka yalan konuşup iftira atabiliyor yada insanları yanıltabiliyorlar.
Gerekçeleri ise fikirlerini haklı çıkarmak,bunu için her yolun mübah olduğunu düşünebiliyoruz.
Yani Allah’ın rızasını kazanmak için siyaset yaptığımızı söyleyip yalan konuşmak, yanıltıcı bilgi vermek anlaşılabilinir bir durum mu?
Oysa bir Müslüman’ın yalan konuşamayacağını Peygamber efendimiz uç örnekler vererek bizlere göstermiştir.
Ülkeyi yönetmenin temelinde adalet vardır, peki bizdeki yönetimin temelinde adalet varmıdır yada bu ülke adaletli bir şekilde hiç yönetilmişmidir bir düşünelim.
Bağlı bulunduğumuz grup yada siyasi partinin yada kişisel çıkarımız yüzünden nelere sessiz kalıyoruz yada neleri kabul etmek zorunda kalıyoruz bir düşünelim.
Ben bir yanlış yapsam ne yaparsınız diye soran bir Halife’nin karşısına çıkıp seni kılıcımızla düzeltiriz diyen bir ümmetin durumu ile bizim geldiğimiz durumu bir kıyaslayalım.
O Halife gibi bir Halife bulamasakta biz o ümmete yaraşır bir şekilde duruyormuyuz?
Malesef insanımız kutuplaşmış,hoş görüden yoksun bir şekilde birbirini karalıyor, birbirine çamur atıyor.Oysa insanımız birbirini anlamaya çalışsa, farklılıklarını ortaya koysa,konuşsa,tartışsa daha iyiye daha güzele ulaşacaktır.
Ve esas olan Adalet,Adaleti herkes için istemek gerekir.