Güzel hasletlerimiz birer birer kaybolup gidiyor.
Medeniyet değerlerimizi yitiriyoruz.
Ahlaki değerlerimiz çok ciddi bir erozyona uğruyor.
Bir yanlışı bizden biri yada bize yakın biri yaptığında görmezden gelebiliyor ama o yanlıştan daha küçük bir yanlışı istemediğimiz biri yaptıysa ortalığı ayağa kaldırabiliyoruz.
Hiç birşeyle mutlu olamıyoruz, olanla yetinmeyi unuttuk.
Çocuklarımızı eğitirken,büyütürken geleceğin kurtulsun diye öğütte bulunurken rızkı verenin Allah olduğunu ihmal ediyoruz gibiyiz.
Kız çocuklarımıza oku, ekonomik özgürlüğün olsun diye tavsiyede bulunurken aslında onlara ne kadar büyük bir kötülük yaptığımızın farkında bile değiliz.
Hiçbir anne baba çocuğunun yuvasının dağılmasını istemez ama kızına oku mesleğin olsun kimseye minnetin olmaz,ayaklarının üzerinde durabilirsin derken aslında bunun diğer manasının ne olduğunu da idrak edemiyoruz.
Çocuklarımızın anne, baba ve büyüklerine karşı saygısı hergeçen gün azalıyor.
Komşuluk ilişkileri bitti,kimse kimsenin kapısını çalmıyor diye dert yanarken aile içi ilişkilerin bittiğinin farkında bile değiliz.
İnsanın insana güveni kalmamış ciddi bir güvensizlik durumu söz konusu.
Kimsenin derdi kimseyi ilgilendirmez olmuş,herkes kendi derdiyle boğuşuyor.
Camiilerimizi bile kilitliyoruz.
Evlenecek gençlerimizi eşya delisi yapmışız,özellikle anneler bu konuda çok duyarsız davranıyor,alım gücüne bakmaksızın bir yarışdır gidiyor. Ondan sonra herşeyin tam olması için onlarca taksit sonra ödeme güçlüğü ve huzursuzluk ve ...
Eşler arasında ve aile içinde hoşgörüyü yitiriyoruz saygı ve sevgi duygusu unutulmaya yüz tutmuş.
Herkeste sürekli birşey alma telaşı,tatminsizlik,şükürsüzlük ve huzursuzluk...
Komşusu açken tok yatan bizden değildir düsturunu bırakmışız hal hatır bile sormuyoruz.
Bunu modernleşme ve batılılaşma diye yaparken aslında batının bu günkü durumunu görmezden gelerek onyıllar sonra bizim de aynı duruma geleceğimizi hesaplayamıyoruz.
Sevgi,Saygı ve Vefa duygusu bu medeniyetin en önemli düsturuydu malasef onu da modern hayata kurban ediyoruz.