İran, Rusya, ABD bu üç ülkeden birisi veya ikisi ile ilişkileri geliştireceksek bu İran ve Rusya olmalıdır.
ABD ile ilişkiler keyfiyet, İran ve Rusya ile ise mecburiyet dersek abartmış olmayız herhalde.
İran; İran ile 1639 yılında yaptığımız Kars-ı Şirin antlaşmasından sonra sınırlarımız hiç değişmemiş. Hatta Osmanlı devletinin paylaşıldığı süreçte bende bir pay peşine düşeyim bile dememiş İran.
Ve İran’da yaşayan nüfusun yarısı Azeri Türk’ü ve birçok ortak noktamız var.
Rusya; Rusya zaman zaman sorunlar yaşasak da zaman zaman ittifak yapıp yardım istediğimiz kuzey komşumuzdur. Rusya sınırları içinde yaşayan milyonlarca insanımız bulunmaktadır.
ABD ise bir iddiaya göre genetiği değiştirilmiş süt tozuyla insanımızın yapısında oynamaya gitmiş
ve Türkiye’yi NATO’ya alarak olası Rusya yayılmasının önüne geçmiştir.
Ondan sonra ki süreçte görüldü ki batının bize biçtiği rol tabiri caizse onların marabaları olmak yada başka bir deyişle yeşerirsek budanmak, sararırsak sulanmak ve ne olacak nede ölecek bir ülkeydik.
ABD ile ilk ters düşen lider rahmetli Adnan Menderes’ti bir iddiaya göre Menderes ABD den bize fayda yok deyip Rusya’ya yönelmiş ve bunun bedelini canı ile ödemişti.
Türkiye bu üç ülke ile ilişkilerini hep hak ölçüsü içerisinde sürdürmeye çalışmış ama İran bazı zamanlarda PKK’yı destekleyip ülkemizi zor duruma düşürmeye çalışmış.
Biz ise İran’da ki Azeri kardeşlerimizi pazarlık konusu hiç yapmamışız.Rusya da PKK’ya aleni destek verirken biz yine Kafkasya meselesini bir pazarlık konusu yapmamışız. ABD ise her her zaman, her konu da Türkiye’nin hilafına hareket ederek adeta bizi yok saymıştır.
ABD ye karşı olabilecek gelişmeleri önlemek için ise içerideki ajanlarını kullanarak susturma hareketi yapılmıştır. Ülkemiz iki Necmeddin Erbakan koalisyon hükümetlerinde ABD ye rağmen 1974 Kıbrıs barış harekatını yapmış bir de 1997 de Kerkük Yumurtalık petrol boru hattının açılmasını sağlamıştı.
Bu iki hükümetin ömrü de çok kısa oldu ve ABD ülkemizi dizayn etmeye devam etti.
Ve yeter artık bizde bölgemizde söz sahibi olmalıyız çıkışı; Bu çıkıştan sonra Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın indirilmesi için düğmeye basılıyor.
Çok çeşitli girişimler deneniyor ama başarılı olamıyorlar.
Şimdi ise Reza Zarrap davası ile ne kadar alçak olduklarını tescillemiş oluyorlar. Çok komik bir duruma düşüyorlar. Türkiye’de rüşvet verildiği iddiası ile ilgili ABD’de açılan sözde davada Türkiye’de verildiği iddia edilen rüşvetlerin ABD mahkemelerinde yargılamasını yapıyorlar. Tam bir komedi.
Bu üç ülke ile de ilişkilerimizi kesmemiz zor görünüyor.
Üç ülke ile de ilişkilerimizi iyi düşünerek, iyi hesaplayarak yapmak zorundayız. Üç ülkeden de bize dost olmaz, bunu bilmek zorundayız ama yine de ilişkilerimiz devam edecektir. Durumumuzu özetlersek ABD ile ilişkilerimiz keyfiyet ise İran ve Rusya ile ilişkilerimiz mecburiyettir. Çünkü bu iki ülke de bölgemizin içindedir ama ABD öylemi dünyanın öbür ucunda.
İnşallah ilişkilerimiz konusunda da uzak bir ülke olur.