Eğitim sistemi Akparti hükümetlerinin en başarısız olduğu alanlardan biridir diye herkes söylüyor.
Biz eğitimci olmadığımız için bu konuyu eğitimciler kadar bilemeye biliriz ama herşey ayan beyan ortada, durumu anlamak için işin uzmanı olmaya gerek yok.
Bu yazıyı yazmaya karar verdiğimde alo 147 şikayet hattını eleştirecektim ama çiçeği burnunda yeni milli eğitim bakanının ilk açıklaması şikayet hattının kaldırılacağı yönünde oldu ve bakan “ öğretmenlerimizin kalbine, gönlüne dokunmayan bir sistem başarılı olamaz” dedi.
Ve “sevgiyle dokunmadığınız hiçbir yerden sonuç alamazsınız” diye ilave etti. Öğretmenlerimizin sözleşmeli oluşu bir tedirginlik konusu iken bir de buna şikayet hattı tedirginliği gelmişti.
Eğitimin başarılı olması için disiplin veya sevgi ile yönetmek durumundasınız. Disiplin gösterelim deseniz şikayet konusu, sevgi gösterelim deseniz yanlış yorumlanabilir.
Gerçektende öğretmenlerimizin işi çok zor. Allah yardımcıları olsun.
Eğitimde öğrencilere ne öğretilir biz bilmeyiz ama ahlak derslerinin mutlaka verilmesi gerektiğini açık bir şekilde ortaya koyan iki olayı sizinle paylaşmak istiyorum. Avusturya’dan bir arkadaş geldi o anlattı “ bir kiraz bahçesine gittik şöyle yazıyordu yemek serbest şayet alıp götürürseniz kilosu 2,5 euro tartı orada parayı tartının yanındaki kutuya atınız” başka bir arkadaşım da İsviçre’de bir arkadaşı ile benzin istasyonuna gitmişler pompa görevlisi yokmuş depoyu doldurup içeriye gidip parayı ödemişler arkadaş merak etmiş ve sormuş “ ya parayı ödemeden gitseydik ne olurdu?” diye. Arkadaşının verdiği cevap manidar “ öyle şey olur mu çok ayıp” bunu dinlediğimde çok şaşırmıştım ve kendi kendime şu soruyu sormuştum ne yani elin gavuru! Bu meseleyi ayıp ile çözmüşte biz müslümanlar haram ile çözememişsek utanalım. Evet bu meseleyi ayıp ile değilse bile haram ile çözecek ahlaki bir eğitim verecek bir eğitim sistemi bekliyoruz.
Öğrendiğim kadarıyla Japonya’da öğrenciler 4. Sınıfa kadar sınav yapılmıyormuş. Okullarda çocukların ilk 3 sene bilgisini test etmek yerine karakterinin oluşması ve görgü kurallarını öğretiyorlarmış.
Eğitim ailede başlasada çocuklara okulda ilk önce insanlara saygı, doğaya ve hayvanlara nazik davranma, oto kontrol, adalet, cömertlik, şevkat ve empati kurma gibi erdemler öğretiliyormuş.
Bizdeki durumu anlatmaya gerek yok görüyoruz ve kıyaslıyoruz 73 yıl önce atom bombası ile yerle bir olmuş ve atom bombasının verdiği zarar hala devam ediyor.
Japonya’nın yeraltı ve yerüstü kaynakları bakımından bizim çok gerimizde olmasına rağmen geldikleri durum ortada. Biz ise neredeyse 100 yıldır savaşmamış ve her tarafımız değerlendirile bilse imkan olan bir ülke olduğumuz halde durumumuza bir baktığımızda kimin doğrusunu yaptığını anlayabiliyoruz. Bu kıyaslamayı yapabilmek için illa işin uzmanı olmaya gerek yok.
İnsanın kuş kadar beyni olsa bunları anlayıp kıyaslamaya yeter!
Bizim, milyonlarca işsiz ünüversite mezunu gencimiz olacağına meslek sahibi lise mezunu gençlerimiz olsun. Çünkü üretim için, kalkınmamız için ara eleman yetiştirmemiz zaruridir.
Bazı aileler ne pahasına olursa olsun çocuğum bir yüksek okul bitirsin diye istiyor fakat ya sonrası? İşte orası sıkıntılı. Bizim tercihimiz işsiz yüksek okul mezunu genç yerine üretebilen elemandır.
Herkes ihtiyacı olanı belirlesin!