Ovalarımızı korumak, ovalarımızı ekilebilir bir şekilde gelecek nesillere ulaştırabilmek hepimizin, bütün insanların boynunun borcudur.
Ekilebilir alanlara geçmişte yanlış yatırımlar yapılmış olabilir. Ekilebilir alanlara geçmişte yanlış imar uygulamaları yapılıp iskana açılmış olabilir. Ama geçmişte yapılan hataları sürdürmek hangi insafa, hangi vicdana ve hangi akla sığar, bunu tekrar düşünmek gerekir.
Bu hatalardan ders çıkarıp bir önlem almak bu günün yöneticilerinin mecburiyetidir. Geçmişte yapılan hataları emsal gösterip yeni hatalar yapmaya çalışmak en basit ifadeyle ‘ basiretsizliktir’.
Dünyamız 25 yılda 3 derece ısınmıştır. 3 derece daha ısındığında Akdeniz bölgemiz çölleşme riski ile karşı karşıya kalacaktır. Zaten tarım ürünlerimiz yeterince üretilemediği için pahallıdır ve dar gelirli ailelerimiz bu nimetlere ulaşma konusunda sıkıntı yaşamaktadır.
Birde ekilebilir alanlarımızın yarıya düştüğünü düşündüğümüzde gıda, sebze ve meyve fiyatlarını bir düşünün nerelere çıkacaktır?
Yöneticilik sadece günü kurtarmak değildir. Yöneticilik hem bu günü hem yarını hem de gelecek nesilleri düşünmeyi, bunu planlamayı ve buna göre tedbir almayı gerektirir.
Bu gün bizlerin yaptığı yanlış işleri yarın torunlarımız lanetleyecekler. Bu gün bizim ihmalimizle yapılan yanlışlar gelecek nesillere çaresizlik olarak yansıyacaktır.
Göz göre göre güzelim Çarşamba Ovası’na adı biyokütle de olsa santral kurulması ovamıza, şehrimize ve geleceğimize “ihanet” gibidir.
Ülkemizin üçte ikisi ekilemez alandır. Belki de 50 yıl sonra sadece Karadeniz ekilebilir kalacaktır. Bunun böyle olduğunun bilinmesine rağmen ovanın ortasına santral kurulmasına ön ayak olan bürokratları Allah’a havale ediyoruz.
Tabii ki bürokrat makamını korumak için siyasilerin ağzının içine bakıyor. Tabii ki bürokrat “bu gün burada yarın başka yerde görev yapacağım” diye düşünüp umursamıyor olabilir.
Ama bu şehre, bu şehrin insanına hizmet etmek için seçilmiş insanlar o bacalardan salınan zararlı maddeler ovanın üzerinde dolaşırken hangi yüzle milletin karşısına çıkacaklar merak ediyoruz.
Şunu mu düşünüyorlar “ bizim insanımız balık hafızalıdır, yarın bunu unuturlar ve kimse bize birşey demez” şayet böyle düşünüyorlarsa bilsinler ki bu kez öyle olmayacak. Şayet o santral oraya mahkeme kararına rağmen kurulur ve iddia edildiği gibi ovaya ve millete zarar verir ise onlara “ tepki gösterme hakkımız” saklı olacaktır.
Yani yöneticiler nasıl böyle günübirlik düşünüyor anlamakta zorlanıyoruz. Ama düşmez kalkmaz bir Allah bunu bize reva görenler ilelebet makamlarında oturacak değiller.
“Sayılı gün çabuk geçer” dört yıl sonra hangi yüzle karşımıza çıkıp oy isteyecekler merak ediyoruz. Tüm gücümüzle bunu bize reva görenlerin gitmesi için mücadele edeceğimizi bilsinler.
O gün reisin rüzgarıyla seçilme şansları da olmayacak. Kendi yaptıkları ve yapması gerekirken yapmadıkları ile seçilmeye çalışacaklar.