Başkan İsmail Uyanık'ın basın toplantısına ait tüm detaylar gazetemizde en ince ayrıntısına kadar var. Bu konulara girmeyeceğim.
Uyanık-Yıldırım arasındaki mini dargınlıktan bahsedeceğim.
Geçtiğimiz Pazartesi günü büyük umutlarla, şampiyonluk parolasıyla başladığı sezonu üzüntülü bir şekilde perdesini kapatan Yılport Samsunspor'da birkaç gün "yas tutulur" derken, aksine şirketin büyük patronu Yüksel Yıldırım; maç sonunda taraftarlarla sohbeti, ertesi gün de twitter üzerinden yaptığı açıklamalarla daha hareketli günlerin fitilini ateşledi.
Taraftar sordu, Yıldırım cevapladı. "İsmet Hoca ile devam, gidecekler var, sistem değişiyor" dedi ve son olarak ekledi; "Yeni Sezonun Sloganı Yükseliş Sezonu"
Bu slogan "Uyanış Sezonu"na misilleme oldu gibi anlaşıldı...
Açıkca "ben geliyorum" diyen Yıldırım'ın her tweeti sonrası ortam iyice gerildi, iddialar o kadar büyüdü ki; "İsmail Uyanık'ın ayrılacağı" yazıldı, çizildi, konuşuldu.
Başkan İsmail Uyanık bu süreçte elbette sessiz kalmayacaktı ki; beklenen o toplantı gerçekleşti.
Öncelikle şunu söylemek istiyorum; "Başkan üzülmüş, yıpranmış, bitkindi." Hem sportif başarısızlık hem de son günlerdeki Yıldırım'ın üst üste "ben yaparım, ben alırım, ben ederim" tarzı tweetleri...
Sportif başarısızlığı sayfalar dolusu raporla bir şekilde anlatabildi Başkan ama Yıldırım'la olan süreci bir cümleyle özetledi; "Düşmanın attığı taş değil, dostun attığı gül yaralarmış adamı."
Uyanık'ın kalbinin bir tarafı "git" derken, bir tarafı yani "Samsunspor sevdası ve aşkıyla dolu" olan tarafı "otur" der gibiydi... Toplantı süresince "kafasında hep bitirmiş" gibi konuştu...
Uyanık, "dargınlık büyümeden" Cumartesi günkü toplantıya gitmek için konuşmalarında kelimeleri öyle özenle seçti ki; "arkadaşına" ince ince mesaj verdi...
Uyanık'la Yıldırım arasındaki dargınlık büyük değil. Başkan, arkadaşım, kardeşim, yol arkadaşım dediği Yüksel Yıldırım'a attığı mesajlar yüzünden "dargın" ve çözülemeyecek, aşılamayacak konular değil bunlar...
Unutmamak gerekir ki; Samsunspor'un şirketleşme sürecine İsmail Uyanık liderlik etmeseydi, "ben varım" demeseydi, Yıldırım'lar bu kulübü şirketleştiremezdi, bırakın bu kentte "referandum" dahi olmazdı...
Dolayısıyla Uyanık elbette birgün gidecek ama o gün bugün değil. Bugün Samsunspor'un İsmail Uyanık'a, Uyanık'ın da Yüksel Yıldırım'a ihtiyacı var.
Bir sezonluk sevda değil bu, ilk başarısızlıkta da terk etmek yok...
Uyanık istifa etmeyecek, Yıldırım takıma sahip çıkacak. İşin özeti budur.
Kimseler boşuna avuçlarını ovuşturmasın! Cumartesi günü o masada dün olduğu gibi dostluk, birlik ve beraberlik mesajları çıkacak.
Yüksel Yıldırım da "yıldırım hızıyla" Uyanık'ın toplantısını tweetledi... "İsmail Başkan ile. Durmak yok! Yola devam..." diye...
Özetle, dün İsmail Uyanık'la Yüksel Yıldırım'ın cilveleşmelerini izledik.
Beyler uzatmayalım!.. Cilveleşmeniz bittiyse yeni sezona hazırlanalım...
Altyapıdan şampiyonluğa yolumuz uzun...