Tamı tamamına 52 hafta...
Samsun bugünü bekledi.
Çok kez fırsatlar elimize geçse de cömertçe harcadığımız haftaların ardından sonunda liderlik koltuğundayız.
Yazarken bile keyfi bir başka oluyormuş!..
Maçı değerlendirmek Gümüşhanespor’un yaşadığı durumu düşündüğümüzde yanlış olur diye düşünüyorum.
Sonuçta kadro kalitesi ve konum itibariyle rakibimizin çok çok üstünde bir takımız.
90 dakika sonunda beklenen sonuç oldu, daha farklı olabilir miydi bizim çocukların duygusal yanı ağır bastı…
Peki bizi bugünden sonra ne bekliyor?
Şımarmamak, rehavete kapılmamak, hep ikinciymiş gibi oynamak…
Evet hep ikinci gibi!...
Hep biz kovalayandık, bu sefer biz kovalanan olacağız işimiz daha da zor…
Geçen 17 haftadaki gibi liderlik koltuğunu kovalayan bir takım kimliğinde devam edersek, ligin sonunu çok rahat daha getiririz.
Liderlik koltuğunun ne kadar ağır bir sorumluluk yüklediğini öğrenmek zorundayız.
Bugün lider olduk ama 34 hafta sonunda o koltukta olmadığında hiçbir anlamı yok…
Bugünün sevinci, 25 Nisan’da anlam kazanıyor…
Bugün moraller yerindeyken, bu heyecanı ve coşkuyu yaşarken çok dikkatli olmamız gerekiyor.
Neden mi? Kırılgan bir futbolcu yapısına sahibiz, dolayısıyla dengelerin bozulmadığı bir transfer süreci yaşamalıyız.
Teknik Direktörümüz Ertuğrul Sağlam da ‘bunun farkında’ ki; dengelerden bahsetti.
Yüksel Yıldırım ve Mustafa Aztopal’la Kanal362 ekranlarında yaptığımız özel röportajda da onlar bu konuya dikkat çekmişti.
Halil İbrahim Çolak gibi profesyonel düşünen 3 futbolcuyu bu takıma entegre ettiğimizde bu iş olur.
Son sözümü de şöyle bağlamak istiyorum;
O liderlik koktuğuna ‘zamk’ ile yapıştıklarını düşünen Manisa FK’lı yazarların yüzünü gerçekten çok merak ediyorum şu anda; ‘dedikodu üretmekten’ başka işleri olmayan Manisa FK’lı yazarlar, bizim kargaşa yaşayacağımızı düşünürken, kendi kazdıkları kuyuya düştüler.
Neyse size ‘geçmiş olsun…’