İlk sözüm, hafta içinde bizi Manisa'ya kebap yemeye bekleyenlere...
"Güzel pişmişti, üstüne bir de mesir macunu yedik, enerji depoladık ki; değmesin keyfimize..."
Tarihe altın harflerle yazılacak bir mücadele örneği sergiledik.
Adı üstünde şampiyon gibi...
Böylesine berbat bir zeminde top oynamak imkansızdı. Savaşan, ayakta durabilen, fizik gücü yüksek takımın belki kazanacağı bir maçtı.
Bu maçta 4 gol olurmu diye maç öncesi sorsanız imkansız derdim..
İlk yarıda rakibi öyle bir okuduk ki, hamleleri çok iyi yaptık, defans ve orta saha arasında topu tuttuk. Bekledik ve ikinci yarıda sahne bizimdi.
Direkten dönen topları maçın dönümü oldu...
Su birikintilerini de yendik...
Üst üste gelen gollerin keyfine diyecek yoktu...
Mükemmeldi herşey..
İnanın bu satırları yazarken, kebabın ve galibiyetin keyfini çıkara çıkara yazıyorum...
Söylenecek o kadar çok şey varki, bana ayrılan köşe yetmez...
Uzun zaman sonra inanmış bir takım izledim..
Haftalardır top oynamıyor diye eleştirdiğimiz çocuklar, tüm hırslarını, beyinlerini bu maça saklamışlar..
Gurur duyduk mu evet, sonuna kadar hemde..
Teşekkürler çocuklar...
Teşekkürler Ertuğrul hocam ve ekibi...
Teşekkürler Yüksel Yıldırım ve ekibi...
Şampiyon takıma yakıştı...
Bundan sonra üstüne koya koya, farkı aça aça yola devam...
Her defasında tabelaya bakıp, göbek atmak dileğiyle...
Haydi 25 Nisan'a hazırlıklar başlasın...