Uzun zamandır tartışılıyor gelinen noktada Samsunspor’un durumu, istikrarsız gidişatın nedenleri sebepleri. Sosyal medyada hemen herkes düşüncesini yazıyor, çiziyor. Kimi haklı, kimi haksız tartışılır ucu açık bence!
Sorunun esas nedenlerini tespit ve halletmek yerine, daima birileri suçlandı!
Ve öylede devam ediyor…
Samsunspor tat vermiyor, bu sadece benim görüşüm değil. Taraflı tarafsız kamuoyunun büyük çoğunluğu böyle düşünüyor.
Başkan Yüksel Yıldırım; “Her şey Samsunspor için. Her zaman diyorum, ben ve ekibim bir kulüp yaratmaya çalışıyoruz. Sabırlı olmak lazım. Hedef Süper Lig'de kalıcı olmak. Asansör takım olmak istemiyoruz” diyor, demesine de bu ekiple zor diyorum bende…
Samsunspor kulübü baştan aşağı kendini sorgulamalı hatta yenilemelidir diye düşünüyorum. Başkanın yaptıkları ortada, elinden geleni yaptığını düşünüyorum. Yüksel Yıldırımın sergilediği fedakârlık ayrıca göz ardı edilemez!
Fakat gelinen noktada başarısızlığın istikrarsız gidişatın bir nedeni ve karşılığı olmalıdır diye düşünüyorum. Ara verilen bir hafta umarım futbolcular üzerinde olumlu etki oluşturmuştur nitekim önümüzde birbirinden önemli müsabakalar var.
Oynayacağımız Erzurumspor müsabakası bu zorlu maçlar serisinin ilki olacak. Zor maç olacağı aşikar. Samsunspor oradan her türlü sonuçla dönebilir. İlk altı hedefini sürdürmek istiyorsak yenilmeden dönmek zorundayız.
Sonraki maçlar zaten Samsunspor’un Ligde ki durumunu belirleyecektir. Haftalardır bir türlü istikrarı yakalayamadık. Sahada eksik olan şey belli. Özgüvensiz oyuncuların, tecrübeli oyunculara ayak uyduramıyor olmasıdır!
Bu bizim için büyük handikap…
Fuat Hoca geldiğinden beri geride kalan haftalarda birkaç maç takımı derledi, topladı, derken hop yine başa döndük. Eminim sorunu kendisi de çok iyi biliyor. Çözümü var mı hiç sanmıyorum!
Bu sezonda öyle böyle derken geldi de geçiyor, fırsatları değerlendiremediğimiz bir yıl oldu!
Birkaç iyi hamle devre arası yapılabilseydi ilk ikiden kesinlikle çıkabilirdik.
Samsunspor ilk altı hedefi zor görünüyor dahi yakalasa bile çıkması mümkün görünmüyor.
Yazık, çok yazık.
Bana göre bundan sonra hocanın işi de zor. Belki de ben yanılıyorumdur;
‘Sabırla koruk helva olur, dut yaprağı atlas’ ne dersiniz!