Geçtiğimiz gün Samsunspor A2 takımı ile Çaykur Rizespor arasında bir maç oynanacaktı ama gecikmeli başladı..
Nedeni duyarlı bir hakemin 'düdüğü polis gelmeden çalmam' diyerek kuralları uygulatmasaydı..
O maçın hakemi Aytekin Yüksel'di..
Polis geldi maç başladı.
O hakemi kutlamak gerekir. Çünkü iyi bir hakem sadece sahanın içini düşünmez, dışını da düşünür..
Peki ya dün yaşanan ambulans rezaletine ne diyeceğiz..
Yolspor ile Fatihspor arasında dün Süper Amatör Lig'inde karşılaşma vardı..
Maçın sonunda nefes darlığı geçiren bir oyuncu için ambulans çağırıldı.
Ardından sahada gergin bekleyiş başladı.
Çünkü ortalıkta ambulans yoktu.. Çağrıldı ama bir türlü gelmiyordu.
Sağlık İl Müdürlüğü ile Gençlik ve Spor Müdürlüğü arasında yapılan anlaşma gereği ambulans dokuz dakika içinde gelmeliydi..
Ama yok..
Aslında amatör karşılaşmalarda 'ambulansın' saha kenarında beklemesi gerekir ama nedense bu hakemin inisiyatifine bırakılmış..
Ancak aradan yaklaşık yarım saat geçmesine rağmen ambulans gelmeyince futbolcu hastaneye özel bir araçla götürüldü..
Yöneticiler isyan etti. Muhabir arkadaşımın anlattığına göre çocuğa bir şey olacak diye çırpındılar adeta..
Ahlah'tan Abdullah Aslan isimli futbolcunun sağlık durumu iyi..
Ama...
Ya genç futbolcuya bir şey olsaydı, ciddi bir rahatsızlık geçirseydi ne olacaktı..
Burada sorulması gereken ana soru bu..
Ve o soru beraberinde bir çok da soruyu getiriyor..
Öncelikle sorumluluk..
Bana göre ilk sorumluluk, 9 dakikada olay yerine gelemeyen 112 Acil servisinin..
Sonra Sağlık Müdürlüğü'nün ve Gençlik ve Spor Müdürlüğü'nün..
En sonra ise hakemin..
Hakem ne yapmalıydı diyebilir..
Hakem, maçın başlama saati öncesi 112 Acil'e 'maçın başlama ve bitiş saatiyle ilgili bilgi verilmesi için diretebilirdi..
'Düdüğünü çalmazdı' ve bir ambulansın 'çağrıya' hazır bulundurulmasını isteyebilirdi..
Belki bu olay, bundan böyle 'Polis gelmeden düdük çalmam' diyebilecek kadar sorumluluk sahibi hakemin yaptığı gibi '112 Acil' uyarısı konusunda da 'bir tecrübe olarak' görülebilir..
Ama bir sorun daha var..
Önceden başlama saati bilinen, bitiş saati belli olan sahadaki karşılaşmada yaralanan bir futbolcuya yetişemeyen ambulansı bir yana bırakın;
O zaten inanılmaz bir vaka..
Asıl bir kaza veya kalp krizi gibi ne zaman olacağı belli olmayan acil durumlarda aynı durum yaşanırsa ne olur..
Hayatlar 'o bir kaç dakikaya bağlı ise' bunun sorumluluğunu kim alır..
O nedenle 'önemli uyarılar olan' bu vakalar eğer aksama noktaları yaşanıyorsa, acı bir tecrübe yaşanmadan düzeltilmeli..
Bu arada 'bu olayın akabinde yaşanan bir gelişme' daha da ilginç aslında..
Spor Müdürü arkadaşımız gelemeyen ambulans vakası yaşanınca
112 Başhekimi Barış Çankaya'yı aradı ve durumu iletti..
112 Acil'in Başhekimi Çankaya'nın bugün gazetelere konu olacak bir olay için bu köşenin yazıldığı saat olan 19.35'e kadar konuyla ilgili bilgi vermemesi ise gerçekten ilginç..
Acil bir konu ama acil bir yanıt alamadık..
İnceleme başlatmış ama arkadaşlarımızla konuşurken söylediği bir sözü 'bence İl Sağlık Müdürlüğü tarafından çok çok incelenmeli ve çözüme kavuşturmalı'..
Çankaya, "Ambulans sadece tüm ekipler dolu olduğunda gidemez" demiş...
İşte bu cümle korkunç ve ürkütücü bir yanıt..
Tüm ekiplerin dolu olması ne demek.. Hem de sağlık kenti iddiasındaki Samsun'da 112 Acil'in başhekiminin sözü bu..
Öyleyse takviye ekipler oluşturulsun. Özel hastanelerin ekibiyle ortak bir havuz oluşturulsun. Gerektiğinde onlara iletilsin..
Devlet hastanelerinin tüm ekipleri 'tüm ekipler dolu olduğunda' geçici olarak devreye girsin..
Her şey söylenebilir ama 'tüm ekipler dolu olduğunda sözü' asla ve asla söylenmemeli..
Çünkü, 'tüm ekipler dolu olduğu zaman' ambulans bitti demektir ki, bu teknolojik imkanların bulunduğu çağda, en son söylenmesi gereken bir sözdür diye tahmin ediyorum..
Hava ambulansının bile bulunduğu bir kentte 'sorunu değil çözümü anlatmalı başhekim. Mazereti değil, nasıl çözüm ürettiklerini'....
112 Acil'de çalışan bir kaç hekim arkadaşım olmuştu. Nasıl azimle çalıştıklarını bilirim ama 'ekip kalmadığı zaman, ambulans gitmeyebilir' sözü o işin yöneticisine ait olmamalı..
'O doluluk anında' O riski görmek ve icapçı ambulans ve ekip durumu oluşturmak onun zaten yönetici olarak görevi değil mi?...
Sayın Valimiz Hüseyin Aksoy'un ve Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği'ne yeni atanan Dr. Rıza Aydın'ın bu konuya el atması gerekiyor sanırım..
Allah korusun ,112 Acil’de tüm ekiplerin dolu olduğu durumda ‘ne yapılabiliri' çözmeli....