Haber dün Sabah Gazetesi'nde yer aldı..
Afyonkarahisar'da mühimmat deposundaki patlamada şehit olan 25 askerin ailelerine Kara Kuvvetleri Komutanlığı tarafından gönderilen yazıda personelin "Görev esnasında doğal afet nedeniyle şehit" olduğu bildiriliyordu, haberde..
Bildiğim halde merak ettim baktım.. Doğal afet nedir? diye..
Acaba 'doğal afetin kap samı mı gelişti' diye düşündüm..
Bakın sözlük anlamıyla doğal afet nelere diyoruz..
Öncelikle; Bir olayın doğal afet olarak kabul edilmesi için, büyük oranda veya tamamen insanların kontrolü dışında gerçekleşen, mal ve can kaybına neden olabilecek tehlikeli ve genellikle büyük çaplı olay olması gerekiyor..
Doğal afetin ilk özelliği ise; doğal olması, ikincisi can ve mal kaybına neden olması bir diğeri çok kısa zamanda meydana gelmesi ve son olarak da başladıktan sonra insanlar tarafından engellenememesidir.
Doğal afet türlerine gelince;
Jeolojik kökenliler: Bunlar doğrudan doğruya kaynağını yer kabuğu ya da
yerin derinliklerinden alan doğal afetlerdir. Bunlar şunlardır:
1- Deprem
2- Heyelan
3- Yanardağ patlamaları
4- Tsunami
Meteorolojik kökenliler: Atmosferdeki doğa olayları sonucunda meydana
gelirler. Bunlar şunlardır:
1- Sel
2- Su taşkını
3- Çığ
4- Fırtına
5- Kuraklık
6- Orman yangını
7- İklim değişiklikleri
8- Hortum
Gelelim Afyon'daki 25 askerin 'doğal afet şehidi' olarak kabul görmelerine..
Afyonkarahisar'da meydana gelen patlama, ne jeolojik ne de meteorolojik kökenli doğal afetler gurubuna giriyor..
Hani patlama olduğundan 'Yanardağ patlamasına' giriyor diye düşünsek, o da olmaz..
Çünkü Afyon'daki cephanelikte yaşanan patlama 'doğal bir olay değil'..
Bırakın insan tarafından engellenememesini sonuçta o patlama denildiğine göre 'doğal' değil, 'insan hatası'..
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, yüzde 99,5 sabotaj iddiasında bulunsa da, en azından Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan, acemi bir askerin merak edip, el bombasıyla oynaması nedeniyle gerçekleştiğini söyledi..
Yani sonuçta 'doğallıkla' uzaktan ve yakından ilgisi yok..
Kaldı ki; Patlama mühimmatın bir şekilde infilak etmesiyle gerçekleştiğine göre yer kabuğu ya da atmosferle de ilgisi yok..
Burası ne yerin altında, ne de atmosferde.. Bildiğin bir askeri cephanelik.. Her şeyiyle de kul yapısı..
O patlama 'Yer kabuğu altındaki hareketlere de uymuyor', atmosferdeki doğa olaylarına da..
O zaman nasıl oldu da, doğal afet kapsamına alındı..
İşte orası şöyle olmuş habere göre;
Kara Kuvvetleri Komutanlığı heyeti patlama sonrası idari tahkikat yapmış..
Facianın nedeni bulunamadı..
Sabotaj ya da terör izine rastlanamadı..
Personel direkt olarak olayın içinde olmadığından patlamanın nasıl ve neden meydana geldiği İdari Tahkikat sonucunda belirlenemedi..
Yani 'Bir askerin merakıyla olmuş gibi bir ilgili bilgiye de ulaşılamadı'..
Baktı ki; askeri yetkililer çıkamadılar işin içinden, böyle bir patlama nasıl gerçekleşir, bir yere oturtamadılar, bu iş olsa olsa 'doğal afettir' deyip, çıktılar sanırım işin içinden..
Hadi 25 askerin şehitliği 'doğal afete' dönüştürüldü de' şunu anlamadım açıkçası..
Madem o patlama olayı doğal afetti; O askeri birlikte görevli üç komutanı niye 'ihmalleri var' diye patlama sonrası görevden aldınız..
Deprem, hortum, tsunami, çığ, fırtına yaşanan ilde Vali'yi, sel, su taşkını yaşanan ilde Belediye Başkanı mı görevden alınacak..
Olaya böyle bakılırsa, hani Samsun'a özellikle sel ve su baskını konusunda 'belediye başkanı' dayanmaz, bilmiş olun..