Bütünşehir yasası ile birlikte AK Parti'nin Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazanması çok zor gözükmüyor..
Bu nedenle AK Parti'nin 'kırsaldaki oy yoğunluğu nedeniyle' Büyükşehir Başkanlığını kaybetmesi ancak, kendi hatasından kaynaklanabilir..
Yani yanlış adayla yola çıkmasından..
İktidar partisi olan AK Parti'nin milletvekillerinin ve ilçe örgütlerinin neredeyse gitmediği köy, uğramadığı mahalle kalmamış durumda..
Hatta bir değil bir kaç kez sıkmış elini seçmenin..
Halen de vekiller, ilçelerde, köylerde ziyaretlerini fırsat buldukça sürdürüyor..
O nedenle AK Parti, güven veren hangi adayla seçim meydanına çıkarsa çıksın, sandıkta zafere yakın gözüküyor..
Ancak, bana göre AK Parti'nin Bütünşehir yasasıyla en zayıf adayı, yani diğer bir deyişle en zayıf halkası mevcut Büyükşehir Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz gözüküyor..
Neden mi.. Aslında bir çok nedeni var..
Öncelikli ilçelerdeki vatandaşlar, Yılmaz'ın cismini tanımasalar da, ismini biliyorlar.
Onlara göre Yılmaz, ilçelerinden kalkan araçlarını kente sokmayan, onları ikinci bir araca binmek zorunda bırakan, cebinden ikinci kez ücret vermesine neden olan Büyükşehir Belediye Başkanı..
Ayrıca onlara göre Yılmaz, yaptığı bir çok uygulamasıyla, kamuoyuna danışmadığı için davalık olan, 'ben yaptım oldu uygulamasıyla bilinen' Büyükşehir Belediye Başkanı..
Onlara göre Yusuf Ziya Yılmaz, dereleri 12 yıldır ıslah etmediği, alt yapı çalışmalarını tamamlamadığı için Samsun'un merkezinde sel felaketi yaşanmasına yol açan nedenleri oluşturan Büyükşehir Belediyesi'nin Başkanı..
İlçelerdeki seçmenlere göre Yılmaz, 12 yıl önce seçimlere girerken, 17 bin 500 kişiye tersaneler kurup iş taahhüdünde bulunan ama seçim sonrası ve günümüze kadar istihdam ile ilgili ortaya somut bir adım koymayan bir Büyükşehir Belediye Başkanı..
Kırsaldaki vatandaşa göre Yılmaz, belli bir günü olupta halk günleri yapan, sorununu direk iletmek için kapısını çalıp makamına girmesinin hayal olduğu bir Büyükşehir Belediye Başkanı..
İlçelerdeki vatandaşa göre Yılmaz, belediye başkanlarıyla sıcak ilişkiler içinde olmayan, bırakın muhalefet belediye başkanlarını, kendi partisinin belediye başkanlarıyla bile bir araya gelemeyen Büyükşehir Belediye Başkanı.
Onlara göre Yılmaz, A Takımı Davası'ndan en yakın bürokratlarıyla birlikte yargılanan ve Makine İkmal ve Bakım Atölyesi'nde yaşanan yolsuzluk nedeniyle Araştırma Komisyonu kurulmasına izin vermeyen Büyükşehir Belediye Başkanı..
Bu tür haberleri en azından basından takip ediyorlardır, sanıyorum.. Son genel seçim öncesi ilçelerde yaptığımız kamuoyu yoklamalarında ilçelerdeki bir çok vatandaşın 'ulaşım tepkisine' bizzat tanık olmuştum..
Türkiye'nin gündemine oturan sel felaketinde 14 kişinin de canını kaybettiğini düşününce, en azından tv haberlerinden izlemeyen kaç kişi kalmıştır acaba..
Yani Başkan Yusuf Ziya Yılmaz'ın, 'Bu bölgeleri iyi bilirim, arkadaşlarımla birlikte buralarda çok çalışma yaptık' gibi sözleri, çocuklara oyuncaklar vermesi, yolda gördüğü dedenin yanaklarını sevmesi 'çok şey değiştirmez'..
Çünkü Yılmaz 12 yıldır Samsun'da Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapıyor ve Samsun'un hali ortada..
Daha dereler yeni ıslah ediliyor..
Ulaşım felç olmuş durumda.. Mahkemeler ardı ardına alınan kararları iptal ediyor.
Kentsel dönüşüm çalışmalarında 'itirazlar' mahkemelik olmuş..
Yollar patates tarlası gibi..
Atakum sahilinin bir kısmında çalışma bir kısmı olduğu yerde sayıyor..
Daha Samsun'daki işler bitirilememiş, kentin ana yolları çıkmaz sokağa dönmüşken, tüm ilçelerdeki sorunları 'kucaklarım' sözleri hiç inandırıcı gelmiyor bana..
O nedenle AK Parti'nin, Yılmaz'la Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerine girmesi 'risk' gibi görülebilir..
Yusuf Ziya Yılmaz, 2011 genel seçimlerinde yüzde 61'den fazla oy alan AK Parti için bile 'en zayıf halka görünümünde' diye düşünüyorum..
Zaten sanırım bunu Yılmaz da fark etti ve ilçelerin belediye başkanlarını da yanına alıp, vurdu köy yollarına kendini..
Bu hamlenin nedeni; Erken kalkan yol mu alır, yoksa korkunun ecele faydası yok mu, bunu zaman gösterecek..
Başbakan Erdoğan'ın geçtiğimiz seçimlerde son dakikaya kadar aday göstermediği Yusuf Ziya Yılmaz'ın 'kırsal çıkarmasını' izlerken, AK Parti'nin kazanmaya bu kadar yakın olduğu seçimi 'zora sokar mı' diye düşünmüyor değilim..