Samsun hep bunun sancısını yaşadı..
Eleştirilere kulak asmayanların, 'ben yaptım oldu' diyen yöneticilerin bakış açısıyla 'mahkemeler son çare hale geldi'..
Yargı bir çok kez 'Vatandaşını da düşünmelisin' diyerek, alınan kararları iptal etti..
Mahkemeleşmek, Samsun'da son zamanlarda neredeyse 'tek çıkar yol oldu'..
Hep doğru bildiklerini öne süren ve bildiğinden şaşmayan yöneticiler, kimsenin sözüne kulak asmamayı 'adet haline getirdi'.
'Biz yaptık siz de uyacaksınız' denildi..
Tercih hakkı bırakılmadı..
Vatandaş sözünü dinletemeyince bazen yargı 'dur' dedi.. Bazen de vatandaş istemeye istemeye 'uymak zorunda kaldı'..
Ama Samsun bedel ödedi, bu 'ben yaptım oldu zihniyeti nedeniyle'..
Hatta geçtiğimiz 3 Temmuz'daki selde 14 kişi hayatını kaybetti..
Üstelik 'Dereleri ıslah etmelisin' diyen vatandaş bile değildi. Bu ülkenin Başbakanıydı..
Yapmadılar..
Islah edilmeyen dereler taştı, Azrail oldu..
14 kişi boğularak can verdi..
Sonra ellerine aldılar koca yer altı borularını, 'kenti yeniden keşfetmeye başladılar'..
Boruları döşendi ama iş işten çoktan geçmişti..
Giden canlar gelmeyecekti..
Ulaşım konusunda 'Raylı sistem çare değil, vatandaşın tercih hakkını elinden almayın' demeye kalmadı..
Raylı sistem devreye girdi, ulaşım karıştı..
Vatandaş duraklarda ring beklemeye mahkum edildi...
Saathane meydanı yıkım projesi başlamadan 'vatandaş' tarihi dokuyu bozmayın bir bilene danışalım diyerek haykırdı adeta..
Ama ben yaptım oldu zihniyeti yine devredeydi..
Çoktan, billboardlarda yeni proje asılmıştı..
Oysa mahkeme devam ediyordu halen..
Saathane'de mülk sahibi olanlar dava açmışlardı. Hatta kazma bile vuruldu meydana. Yıkım başladı..
Bir yandan bunlar olurken, o sırada İlkadım Belediye Başkanı Necaattin Demirtaş, 'askıda ekmek' kampanyasını başlattı..
Ben dahil bir çok kimse eleştirdi...
Osmanlı dönemine ait bir uygulama geleneksel ama 'günümüzde fakiri teşhir etmek doğru değil' denildi..
Başkan Demirtaş direnmedi bile..
SMS'le 5 lira gönder 14 kişiye ekmek yardımı yap diyerek değiştirdi kampanyayı..
Haklı buldu vatandaşının 'bakış açısını'...
Ama bana göre en önemli sınavı da Mimarlar Odası'nın 'İlkadım'ın hizmet binası için yerinin uygun olmamasını açıklamasıyla verdi; Belediye Başkanı Demirtaş..
'Ben yaptım oldu' demedi; Mimarlar Odası'nı dinledi
Ortak akıl aradı..
Ve dün şöyle dedi..
Mimarlar Odası Başkanı Selami Özçelik'in belediyenin yeni bina yeri konusundaki eleştirilerine saygı duyuyorum. Yer konusunda yeni seçenekleri de göz önünde bulunduracağız"..
Çok önemli bir açılım aslında yaptığı Başkan Demirtaş'ın..
Örnek bir uygulama..
Kentin dinamiklerinin, aktörlerinin görüşlerine değer vermesi 'Samsun'da yeni bir başlangıcın' umut kapısı gibi..
Ortak aklın önemsenmesinden daha hayırlı ne olabilir ki..
'Ben yaptım oldu' diyenlerin de artık şapkalarını önüne koymasının zamanı geldi de geçiyor..
Zaman 'ortak payda zamanı'..
Zaman 'vatandaşıyla iletişim kurabilen, sesli düşünebilen' yöneticilerin zamanı..
Ve umuyorum ki göreceksiniz; 'Sen yaptın olmadı, başkan' diyecek bu seçmen..
Nerede kiminle yapıldığını bile öğrenemediğimiz 'Anketlere bakmayın siz, son söz sandıkta'..
Samsun kabuğunu kırmak istiyorsa 'tek akıl değil', ortak akılla bunu başaracak..