Samsun'da bir kar yağdı, hayat felç oldu..
Bulvar altında kent içi trafik araç yoğunluğundan pek etkilenmedi desem de hemen her yokuş sürücünün kabusu oldu.
Dün büroya gelen bir şirketin elemanı, düz yoldaki müşterilere sardık, yukarılara çıkamıyoruz dedi..
İlginç değil mi?..
Samsun bu kadar hazırlıksız nasıl yakalanır anlamış değilim..
Taksiler çalışamıyor..
Yollarda bir tuzlama çalışmasına şahsen kendim rastlamadım..
Vardır elbette, herhalde kimse bu kadar kayıtsız kalamaz ama demek ki yetersiz kalıyor..
İlkadım İlçesi özellikle yukarı bölgeler açısından müthiş sıkıntı içinde..
Büyükşehir Belediyesi'nin mi yoksa İlkadım Belediyesi'nin mi sorumluğunda kimsenin bir açıklama yaptığı da yok..
Ama düz mantık bakarsak, bulvarlar Büyükşehir'in sokaklar İlkadım Belediyesi'nin olması lazım..
Ana arterlerde sorun olmadığına göre, İlkadım Belediyesi'nin çalışmalarında sıkıntı gözleniyor gibi..
Pelitköy'de belediye otobüsleri 'basit yokuşlardan' çıkamadı, bazıları mahsur kaldı..
Bu sorumlulukta Büyükşehir'in olmalı. Çünkü yolda kalan Büyükşehir Belediyesi Halk Otobüsü ve ana arterlerde yolcu taşıyor..
Canik'in üst bölgelerinde de aynı sorun yaşanıyor..
Anlayacağınız yılda üç dört gün de yağsa, kar Samsun'da keyif olmaktan çıkıyor..
İlk gün sevinenler aynı günün sabahı çektikleri eziyet sonrası 'nerede bu belediyeler' demeye başlıyor..
Yerel seçim öncesi belediyelerin 'karlı günlerin de hesabını yapması gerekiyordu' ancak, anlaşılan o ki; kriz kapıya dayanınca 'önceden alınan bir tedbir' olmadığı görülüyor..
Samsun Valiliği ise geçtiğimiz yıl yaşanan Salıpazarı'nda yaşanan ve beş gün süren 15 öğrencinin mahsur kalması olayından ders çıkarmış anlaşılan..
Hemen okulları tatil etti..
Kar yağışı devam ederse ne olacak, 'günlük çözümle nereye kadar gider' Milli Eğitim'in bir B Planı var mı onu görmek mümkün değil..
Çünkü 'kar yağmaya devam ederse' nasıl olacakla ilgili tek kelime, açıklama yok..
'Duyduğumuz şey okullar tatilden ibaret'..
Sabah, işten eve gelirken bakım ki; siteden çıkan araç sayısı bir elin parmakları kadar..
İyi ki Doğu ve Güneydoğu gibi kışı, yaklaşık 6 ay tüm şiddetiyle yaşayan illerde değiliz..
Bu yapıyla ve bu öngörüyle 'günlük yaşam tatil olurdu' sanırım..
Yağmur yağıyor sel oyuyor, kar yağıyor hayat felç, okullar tatil.. Bol güneşli yaz günlerinde ise 'Karadeniz can alıyor, boğulma vakalarına önlem alınamıyor'..
Geriye ne kaldı 'Bahar'..
Baharı iple çekiyorum, açıkçası.. Hayat normale dönüyor..
Yetkililer de benimle aynı fikirdedir, tahminim..
Ne çok yağmur, ne kar var..
Ani iklim değişiklikleriyle ilgili öngörüye de ihtiyaç yok..
Bol güneşler, hayırlı işler durumu yani..