İtfaiye sadece insanın canını mı kurtarır..
Yardıma ihtiyacı olan ve itfaiyenin ekipmanlarıyla kurtarılma şansı olan bir canlının hayvan ya da insan olması fark eder mi?..
Etmemeli..
Çok itfaiye eri gördük, ağaçta kalan bir kedi için saatlerce mücadele veren..
Çok itfaiye kurtarma operasyonu gördük; tele takılmış bir kuşu kurtarırken..
İnsanın içini ısıtan haberler, görüntülerdir bunlar..
O hayvanın kurtarılması aslında 'canlıya verilen' önemi ortaya koymak içindir.. İnsan olmanın da gereğidir..
Tekkeköy Belediye Başkanı Hayati Tekin, Büyükşehir Belediyesi sanırım bu yazıyı okuduktan sonra gereğini yapacaktır ve bu olayın aslını ortaya çıkarıp, yardıma muhtaç 'canlılar arasında insan, hayvan' diye ayrım yapan 'kendi itfaiye ekiplerimi' sorgulayacaktır..
Olay Tekkeköy OSB girişinde yaşandı..
Olayı bize gelen Taner Coşkun isimli vatandaştan bize gelen maille anlatalım..
"Bir konuda yardımınıza ihtiyacım var. Samsun Organize Sanayisinin hemen girişinde, güvenlik kulübesinin olduğu yerde bir köpek su kanalına düşmüş. Dün iki kez itfaiyeyi aradım. İlkinde kurtarma ekiplerinin öğlende geleceğini söylediler. Öğleden sonra aradım bizim işimiz köpek kurtarmak değil dediler. Bugün köpek yine aynı yerdeydi. Kanal çok yüksek, benimde kurtarma imkanım yok. Eğer yağmur yağarsa su seviyesi yükselecek. Sizden ricam itfaiye ile ortak bir çalışma yapabilir misiniz. Eğer siz devreye girerseniz mutlaka gelirler. Yardımcı olursanız çok sevinirim".
Aslında o maili Yazı İşleri Müdürümüz Mihriban Koçaker gördüğünde aradan bir gün geçmişti.
Bir gün öncesine ait olan maille ilgili olarak 'köpek kurtarıldı mı acaba diye merak edip' harekete geçti..
OSB'de tanıdıklardan rica edildi ve kanala bakmaları istendi...
İnanılır gibi değildi.
Köpek halen kanaldaydı ve kurtarılmayı bekliyordu..
İnsan Hayvan ve Doğa Kaynaklarını Koruma Derneği Başkanı Hümeyra Ulubay'ı aradı derhal..
Ulubay da Büyükşehir İtfaiye ekiplerine durumu haber verdi.
Ardından itfaiye ekipleri bölgeye geldi ve 2 gündür su kanalı içinde kurtarılmayı bekliyen köpek, zorlu bir çalışmayla karaya çıkarıldı..
Kanalın bir kısmının bataklığa dönüşmüş olması ekiplerin kanala inmesini zorlaştırsa da kurtarma tamamlandı..
Büyükşehir ekibi mi, Tekkeköy'deki itfaiye ekibi mi 'köpek kurtarmak bizim işimiz değil' dedi belli ne mailde var, ne de hiçbir ekip üzerine almıyor ama o köpeği kurtarmak için mücadele eden ekibe teşekkür ediyorum..
Ama her zaman bizim haberimiz olmayabilir, her zaman Hümeyra Ulubay gibi bir hayvan dostu itfaiyeyi aramayabilir..
O telefona çıkan itfaiye erine de en azından 'hayvan sevgisinin' anlatılması gerekir, diye düşünüyorum..
***********************************
İl Özel İdare'nin eksikliği..
Dünkü yazım üzerine İl Özel İdare Genel Sekreteri Adem Arslan aradı. 3 gün boyunca öğrencilerin kurtarılması çalışmasına katıldığını anlattı..
Fotoğrafları da gönderdi ve karla mücadelede İl Özel İdare ekiplerinin yetersiz olmadığını, ancak bunu kamuoyuyla paylaşmada eksiklikleri olduğunu söyledi..
Haklı da.. Ama kamuoyu da haklı..
Canik'in, AFAD'ın kurtarma ekiplerinin çalışmaları basına fotoğraflı servis edilirken, işin asıl sahibi olan İl Özel İdaresi'nin çalışmasının gündeme bile gelmemesi eksiklikten öte bir olay..
Çünkü öğrencilerin 5 gün boyunca evine gidememesi nedeniyle kamuoyu 'Nerede Özel İdare Ekipleri' diye sorgulayacak elbette..
İş makinelerini kullanacak olan operatörler konusunda da Vali Hüseyin Aksoy'un bir kaç gün önce 'sözleşmeleri yapın' diyerek, Köylere Hizmet Götürme Birlikleri'ne yani Kaymakamlıklara talimat vermesine rağmen koordinesizlik nasıl yaşandı ilginç..
Öğrencilerin mahsur kalması konusunda 'Vali beyin haberinin olmasının ardından, İl Özel İdare Genel Sekreteri Adem Arslan'ın da' konudan haberdar edilmesi, kaymakamlıklarla Samsun merkez arasında bir 'iletişim eksikliğini de' ortaya koyar nitelikte..
Yani o durum Vali beye erken bildirilse, İl Özel İdare ekipleri de derhal devreye girecekti ve kurtarma operasyonu bu kadar uzamayabilecekti..
Vali Hüseyin Aksoy'un bu konuda açtığı soruşturma çok sorunun yanıtı olacak..
Beklemek lazım..
İl Özel İdare Genel Sekreteri Adem Arslan'ın da hakkını vermek lazım..
Olayı öğrendiği andan itibaren 'masa başında değil', olay yerinde verdiği mücadele için'..