Geçtiğimiz hafta, yüreklerimiz ağzımıza geldi..
16 öğrenci ve 6 öğretmen, kar yağışı nedeniyle mahsur kaldı ve 5 gün sonra ailelerine kavuştu..
Allah'tan sonucu güzel oldu, korkulan olmadı..
Ama, 'ya o öğrencilere bir şey olsaydı' bunun hesabını kim verebilirdi acaba..
Çünkü halen ortada bekleyen o kadar soru var ki; hepsi yanıt bekliyor..
Ve kamuoyu bu sorulara yanıt bekliyor..
Soru 1) Salıpazarı İlçesi'nde kar yağışının artması üzerine 'okullar tatil edilsin' talimatını kim, hangi saatte verdi..
Bu soru şundan önemli.. Vali Hüseyin Aksoy'a akşam saatlerinde olayın bildirildiği iddiası var.. Okullar tatil edilince, öğrencilerin evlerine nasıl ulaşabileceğiyle ilgili acaba bir çalışma yapıldı mı?..
Yoksa 'geldikleri gibi giderler' diye mi düşünüldü?.. Ve bu sorumluluğu üzerine kim aldı..
İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü mü, Kaymakamlık mı yoksa Valilik mi?...
Soru 2) Öğrencileri ve öğretmenleri kurtarma talimatı ilk kim tarafından verildi.
Bu soru da şundan önemli.. Okullar tatil edilsin talimatını veren yetkili acaba, öğrencilerin akıbetini merak etti mi?..
Soru 3) İşte en önemli soru belki de. İl Özel İdare'nin, iş makinelerini kullanacak operatörleri neden iş başında değildi..
Bu olayda belki de asıl yanıt bekleyen soru bu olmalı..
Neden mi?..
Çünkü İl Özel İdare ekiplerinin iş makineleri bu olaya ilk müdahale etmesi gereken ekiplerdi..
Hatta okullar tatil edilsin kararı verilmeden önce, kar temizleme çalışmalarına başlamış olmalıydı..
Okulların tatil edilmesinin ardından da aldkları talimatla, öğrencilerin güvenli şekilde evlerine gidebilmeleri için yollarda olmalıydılar..
Bu organizenin neden olamadığını sorguladığımız zaman sanırım, o öğrencilerin neden evlerine gidemediklerinin de yanıtını bulacağız..
Üstteki iki soruya Samsun Valiliği, Kaymakamlık, il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri yanıt verebilir ve kamuoyu bunu bekliyor da..
Vali Hüseyin Aksoy'un 'inceleme başlatması nedeniyle tüm detayları öğreneceğiz' de..
Ama İl Özeli İdare'nin ekiplerinin nedene harekete geçemediğini, iş makinelerini kullanacak operatörlerin neden işlerini başında olmadığıyla ilgili iddiaları ancak İl Özel İdare Genel Sekreterliği ve İl Genel Meclisi açıklayabilir..
Çünkü, köylerdeki bu çalışmaları yürütebilecek tek kurumdur İl Özel İdaresi..
Ve eski yıllarda alıştığımız o görüntüleri göremedik, ne yazık ki bu çalışmalarda.
AFAD ekipleri, Canik'in CAK'ı vardı ama İl Özel İdare ekiplerinin 'karla mücadelede' olayın neresinde olduğunu göremedik çok şey..
Bir eksiklik vardı göze çarpan..
Hatta İl Özel İdare'nin iş makinelerinin yakıtlarının bitmesi ve yakıtları bittiği için kendileri de yardım bekler durumda kalması çok düşündürücü bir durumdu..
Köyün muhtarının anlattıkları ilginçti.. İsyan ediyordu ekiplere..
Ve bir iddia ortaya atıldı ki inanılır gibi değil..
Eğer bu doğruysa ve bu yüzden İl Özel İdare'nin iş makineleri yetersiz kaldıysa, 'buna neden olanların da bu konuyu kamuoyuna anlatması gerekir'..
İddia şu;
Samsun İl Özel İdaresi, Bütünşehir Yasası'nın çıkması ve önümüzdeki yıl tüm ekipleriyle birlikte Büyükşehir Belediyeleri'ne devredileceği için 'iş makinelerini kullanacak operatörlerle sözleşme yenilememişler'..
Yani bir başka deyişle, iş makineleri yatmaya mahkum edilmiş..
Böylesine bir kar yağışıyla da karşılaşılınca, ortaya bu manzara çıktı..
Korkunç bir iddia..
Kışı var, yazı var ama şimdiden böyle bir çalşma başlatılmışsa, bu işin bir yerinde bir hata var..
Çarşamba Belediyesi'nin iş makinesine muhtaç kalan İl Özel İdare geçmiş yıllarda verdiği karla mücadeleyle örnek gösterilirken, bu yıl 'böylesine sıkıntıda kalmasının' bir açıklaması olması gerekir..
Kim nasıl böyle bir karar almış olabilir, İl Genel Meclisi buna nasıl izin vermiştir aklım almıyor aslında..
O nedenle; böylesine bir 'ölüm kalım savaşı yaşanırken bile bir açıklamasına rastlayamadığım' İl Özel İdare Genel Sekreteri Adem Arslan'ın 'olayın yaşandığı bölge halkının dilden dile konuştuğu ve olay yerine giden gazetecilerin de şahit olduğu bu olaya bir açıklık getirmeli'..
Ve şuna yanıt vermeli..
Nüfusu 1,5 milyonu bulan koca bir kentin İl Özel İdare'sinde 'iş makinelerinin operatörleriyle sözleşme yenilememeyi' hangi bakış açısıyla yapmıştır..
İl Genel meclisi nasıl 'olur' demiştir',
Samsun Valiliği nasıl 'onay' vermiştir..
Eğer iddialar gerçekse, köylere hizmet açısından vahim bir durum...
Bütünşehir olana kadar 'o bütün işleri' kim yapacak acaba..