Samsun'da öylesine şeyler oluyor ki; bazen inanılması güç geliyor insana..
Vatandaşın da kafası karıştı...
Yolsuzluk haberleri, vurgun, peşkeş, ihaleye fesat karıştırma, belgeler, bilgiler, görüntüler gibi onlarca konu gündeme geliyor kamu kurumlarıyla ya da kamu görevlileriyle ya da kamu ile iş yapan kişilerle ilgili..
Kirlenmiş sanki herkes, her şey...
Nereye elini atsan, altından bir şey çıkıyor..
Çürümüşlük almış başını gidiyor..
Vatandaş neye inanacağını şaşırmış, durumda..
Medya inanırlığını yitirmiş, birinin kara dediğine diğeri ak diyor.. Peki kim doğrusunu söylüyor. Haklı haksız kim, nasıl ayırt edilecek..
Kara dedikten sonra 'aklanmasının bir değeri' olmayan dönemden geçiyoruz..
Örnek mi?..
Bir çok ama dün yaşanan bir olayı gündeme getirmek istiyorum..
Canik Belediyesi ile ilgili bir kaç gündür Arena Gazetesi yayın yapıyor..
İddialar önemli. Belgeler yayınlanıyor. Genel Yayın Yönetmeni Hayati Kaynar'ı tanırım... Elle tutulur bir şey olmasa 'bu kadar üzerine gitmez'..
Bilir ki 'mesleki intihar olur'..
Aynı konuyla ilgili her haber yayınlanmasında 'arkadaşlara araştırın' diyoruz..
Her seferinde 'Canik Belediyesi'nden aynı yanıtı alıyoruz.
"İşte karşı belgeler, doğru değil iddialar" diyorlar..
İnceliyoruz, belediye tarafı haklı gibi gözüküyor.. Bizim kafamız karıştığına göre, vatandaşın halini düşünemiyorum bile..
Bizim meslekte bir söz vardır. Bir gazetenin başlattığı 'devamlı haberlere', olayın muhatabı müdahil olmadan bir yerinden girmeye kalkarsan, 'o atılıma meslekte nal toplama' denir..
Yani geriden takip..
İşte Samsun'da şu an yaşanan o..
'Bir gazete başlatıyor, iddiaları, karşı muhataptan tık yok..
Kamuoyu bilgilendirilmiyor, karşıdan yanıt yok, iddialar havada kalıyor..
O nedenle de diğer medya kuruluşları 'sadece seyirci kalıyor'..
Gazete yazmaya devam ediyor, diğer gazeteler yine izliyor...
Çünkü 'suçlanan da izliyor'.. Nal toplamak istemeyen gazeteler de 'vatandaş gibi seyirci oluyor'..
İşte öylesine bir süreçten sonra Canik Belediyesi, iddialara yanıt verme kararı aldı.. Kamuoyunu bilgilendirme adına iyi de yaptı.
Arena Gazetesi'nde yayınlanan tüm iddialara belgeli yanıt vermek için harekete geçti.. Karşı iddialarını ve belgelerini ortaya koydu..
Olay yargıya taşındığı için 'yoruma gerek yok'.. Arena Gazetesi de bu iddialara karşı, belgelerini ortaya koyacaktır hiç kuşkusuz..
Kamuoyu şimdi 'Kim doğru söylüyor, en azından bir yorum yapma şansına sahip olabilecek'..
Sözü şuraya getirmek istiyorum..
Samsun'da yaşanan süreç, ilginç...
Doğrusu ise, kamuoyunun aydınlatılmasıdır. Hem iddiayı ortaya atan medya açısından, hem de iddianın muhatabı yönünden..
Canik Belediyesi'nin geçtiği haberdeki başlık olan 'Kamuoyu yanıltılıyor' sözüne, katılmıyorum açıkçası..
Çünkü; koyun ortaya belgeleri bırakın buna vatandaş karar versin..
Sonuçta da yargı..
Ancak Canik Belediyesi için en başta yapması gereken şeyi bu zamana bırakması açısından "Kamuouyunu geç aydınlattınız" diyebiliriz..
Geç olsa da doğrusu budur..
Kamuoyu 'yanıltılmasını bir yana' aydınlatılmıyor ki...
Samsun'da öylesine şeyler oluyor ki; bazen inanılması güç geliyor insana..
Vatandaşın da kafası karıştı...
Yolsuzluk haberleri, vurgun, peşkeş, ihaleye fesat karıştırma, belgeler, bilgiler, görüntüler gibi onlarca konu gündeme geliyor kamu kurumlarıyla ya da kamu görevlileriyle ya da kamu ile iş yapan kişilerle ilgili..
Kirlenmiş sanki herkes, her şey...
Nereye elini atsan, altından bir şey çıkıyor..
Çürümüşlük almış başını gidiyor..
Vatandaş neye inanacağını şaşırmış, durumda..
Medya inanırlığını yitirmiş, birinin kara dediğine diğeri ak diyor.. Peki kim doğrusunu söylüyor. Haklı haksız kim, nasıl ayırt edilecek..
Kara dedikten sonra 'aklanmasının bir değeri' olmayan dönemden geçiyoruz..
Örnek mi?..
Bir çok ama dün yaşanan bir olayı gündeme getirmek istiyorum..
Canik Belediyesi ile ilgili bir kaç gündür Arena Gazetesi yayın yapıyor..
İddialar önemli. Belgeler yayınlanıyor. Genel Yayın Yönetmeni Hayati Kaynar'ı tanırım... Elle tutulur bir şey olmasa 'bu kadar üzerine gitmez'..
Bilir ki 'mesleki intihar olur'..
Aynı konuyla ilgili her haber yayınlanmasında 'arkadaşlara araştırın' diyoruz..
Her seferinde 'Canik Belediyesi'nden aynı yanıtı alıyoruz.
"İşte karşı belgeler, doğru değil iddialar" diyorlar..
İnceliyoruz, belediye tarafı haklı gibi gözüküyor.. Bizim kafamız karıştığına göre, vatandaşın halini düşünemiyorum bile..
Bizim meslekte bir söz vardır. Bir gazetenin başlattığı 'devamlı haberlere', olayın muhatabı müdahil olmadan bir yerinden girmeye kalkarsan, 'o atılıma meslekte nal toplama' denir..
Yani geriden takip..
İşte Samsun'da şu an yaşanan o..
'Bir gazete başlatıyor, iddiaları, karşı muhataptan tık yok..
Kamuoyu bilgilendirilmiyor, karşıdan yanıt yok, iddialar havada kalıyor..
O nedenle de diğer medya kuruluşları 'sadece seyirci kalıyor'..
Gazete yazmaya devam ediyor, diğer gazeteler yine izliyor...
Çünkü 'suçlanan da izliyor'.. Nal toplamak istemeyen gazeteler de 'vatandaş gibi seyirci oluyor'..
İşte öylesine bir süreçten sonra Canik Belediyesi, iddialara yanıt verme kararı aldı.. Kamuoyunu bilgilendirme adına iyi de yaptı.
Arena Gazetesi'nde yayınlanan tüm iddialara belgeli yanıt vermek için harekete geçti.. Karşı iddialarını ve belgelerini ortaya koydu..
Olay yargıya taşındığı için 'yoruma gerek yok'.. Arena Gazetesi de bu iddialara karşı, belgelerini ortaya koyacaktır hiç kuşkusuz..
Kamuoyu şimdi 'Kim doğru söylüyor, en azından bir yorum yapma şansına sahip olabilecek'..
Sözü şuraya getirmek istiyorum..
Samsun'da yaşanan süreç, ilginç...
Doğrusu ise, kamuoyunun aydınlatılmasıdır. Hem iddiayı ortaya atan medya açısından, hem de iddianın muhatabı yönünden..
Canik Belediyesi'nin geçtiği haberdeki başlık olan 'Kamuoyu yanıltılıyor' sözüne, katılmıyorum açıkçası..
Çünkü; koyun ortaya belgeleri bırakın buna vatandaş karar versin..
Sonuçta da yargı..
Ancak Canik Belediyesi için en başta yapması gereken şeyi bu zamana bırakması açısından "Kamuouyunu geç aydınlattınız" diyebiliriz..
Geç olsa da doğrusu budur..