Eti Bakır İşletmeleri'nde yaşanan ve 5 kişinin hayatını kaybettiği 15 kişinin de yaralandığı olayla ilgili detaylar ortaya çıkıyor..
Ve detaylar çıktıkça, facianın göz göre göre geldiği anlaşılıyor..
Aslında bu korkunç olay, o işin ihale edilmesinin hemen ardından yavaş yavaş ağlarını örmeye başlamış..
İddiaya göre;
*İşi ihale ile alan müteahhit firma, işi Samsunlu bir firmaya vermiş..
*Eti Bakır İşletmeleri Yönetimi de 'bir aylık bir sürede' bu işlemin bitirilmesini istemiş..
Cengiz Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Cengiz'in 'işi güvenilir bir müteahhite vermiştik' sözlerinde 'hangi firmanın güvenilir olduğunu' çıkaramadım açıkçası..
*İşi esas alan müteahhit mi, yoksa taşeron taşeronu Samsunlu firma mı?..
Sayın Cengiz hangisinden bahsediyor, öncelikle buna açıklık getirmesi gerekir..
Sonrasında da 'böyle bir iş devri olduysa', bundan yönetim olarak haberlerinin olup olmadığı konusunda da kamuoyunu bilgilendirmeliler..
Böylesine önemli olan ve 300 ton ağırlığındaki bir kapağın takılma işleminde 'bu şekilde bir ciddiyetsizlik varsa', bu gerçekten ağır bir ihmal olarak değerlendirilebilir..
Ama bundan daha önemlisi de var sanırım..
Dün NTV'de faciadan yaralı olarak kurtulan işçiler anlatıyor..
Kaza neden oldu diye soruyor muhabir. Verdikleri yanıt ilginç..
Çünkü facianın neden yaşandığını biliyorlar..
Nasıl olduğunu, nasıl olmaması gerektiğinin de farkındalar..
İşçiler diyorlar ki; "Kaynak yapılmadan takozlar çıkarıldı, ondan kaza oldu"..
Ve o sırada 46 işçinin çalıştığı belirtiliyor..
Yani neredeyse böylesine büyük bir faciadan, ihmalden söz edilebilen olayda '5 işçinin ölümüyle' kurtulmak bile şans olarak adlandırılacak..
Çünkü facia neredeyse geliyorum demiş..
Taşeron firmanın, işi başka firmaya vermesi, o firmanın bu konudaki deneyimi, işçilerin kaynak yapılmadan takozların çıkarıldığını ve kazanın bu nedenle gerçekleştiğini açıklaması, zincirin parçaları gibi..
Bu kadar denetimsizlik ve hata üst üste gelince facia resmen kaçınılmaz olmuş..
Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı konuyla ilgili araştırmasını 'en küçük detaya kadar' araştırıyor..
Şu ana kadar 10 kişi gözaltında.
Göz altına alınanlar olayla ilgili olarak direk sorumlu görülenler..
Hem önceki gün, hem de dün savcılık ve bilirkişiler olay yerinde inceleme yaptı..
Ayrıca faciadan yaralı olarak kurtulan işçilerle görüştüler, beyanları 'olayın ayrıntılarını' ortaya koyacak gibi gözüküyor..
Ve tüm gelişmeler 'ihmal' iddiasını kuvvetlendiriyor..
Ne yazık ki; olayda hayatını kaybeden işçileri geri getirmek mümkün değil..
Ama geride bıraktıkları açısından 'iş kazası mı, kusur var mı' noktası çok önem kazanıyor..
Ve Makine Mühendisleri Odası Başkanı Kadir Gürkan'ın açıklamaları da çok ama çok önemli gözüküyor..
Böyle bir çalışma yapılırken, işçi güvenliği açısından alınabilecek çok basit tedbirler olduğunu söylüyor..
İşçiler açısından riskli alanda işçilerin üzerinde koruyucu çelik kafes uygulaması yapılabileceğini söyleyen Gürkan, "Bu tip çalışmalarda bu kafes yapılmalı. Ama ihmal edilmiş" diyor..
300 tonluk kapağı tartar mı tartmaz mı bilmem. Teknik bir konu..
Ama 'kesinlikle önlem alınabileceği konusunda' hem fikirim..
Çünkü 'bir patlama ya da göçük olmadıktan sonra' böyle bir faciayı aklım almıyor..
Musluğa conta takarken bile, üstümüz ıslanmasın diye suyu keserken, 300 tonluk kapağı monte ederken, altında 46 işçinin yeterli tedbir alınmadan çalıştırılmasını ‘düşünemiyorum bile’..