Eti Bakır İşletmeleri'nde yaşanan kapak faciasında 5 işçi hayatını kaybetti, olayla ilgili soruşturma da iki kişi de tutuklandı..
Ama bu olayın ardından 'kafamda bir çok soru kaldı' açıkçası..
Olayın sıcaklığı nedeniyle 'arada kaynamıştır', sonra yetkili isimler gereken açıklamayı yapar diye düşündüm ama gelmedi..
Samsun Cumhuriyet Başsavcı'sı Ali Yeldan'ın açıklamasında 'projeyi değiştirmişler' gibi bir cümle içinde geçen 'küçük bir detay' olsa da yeterli değil..
Çünkü 'o sorulara henüz yanıt bulamadım'..
Samsun'da bu konuyu bilmesi gerekenlere dün ulaşmaya çalıştık ama Pazar günü olması nedeniyle 'telefonlara çıkan çok sayıda' kişi var..
Ama kamuoyunun da kafasında yanı sorular oluşmuş olabilir..
Peki nedir o sorular..
*Türkiye'nin en büyük amonyak tankı olduğu belirtilen o tankın, bakır işletmesinde kullanılıp kullanılmadığı.
Yani bildiğimiz kadarıyla amonyak gübre yapımında kullanılıyor ama bakır yapımında kullanılıyor mu acaba?..
Bu konuda kimseden yeterli bilgi alamadık..
*İkincisi o tankın yapıldığı yer, doğru mu?..
Bu kadar dev bir kütlenin normal fabrika alanında değil de başka bir alanda yapıldığı söyleniyor..
O zaman böylesine dev ağırlıktaki tankın yapıldığı yer uygun muydu acaba..
Zemin açısından yeterli denetim yapılmış mıydı?. Zemin o tankın ağırlığını taşıyabilecek kapasitede miydi?.. Yer diğer alanlardaki gibi beton muydu?..
*Bir üçüncüsü ise o tankın yapılması için bir inşaat ruhsatı gerekip, gerekmediği.. Ya da kimden izin alınması gerektiği..
Tekkeköy Belediye Başkanı Hayati Tekin, telefonuna baksaydı bu konuda bilgisi olup olmadığını soracaktık.
Böyle bir inşaat için ruhsat nereden alınıyor denetimi kim yapıyor ve kim oluru veriyor.
Ayrıca fabrika içinde yapılacak yeni bir tank için ya da inşaat için bir kurumdan yetki alınabiliyor mu?..
Eğer alınıyorsa, sorumlular açısından 'zemin tespiti' istenip istenmediği de önemli..
Eğer alınmıyorsa ve Eti Bakır İşletme Müdürü'nün inisiyatifindeyse, yani izin alması gerekmiyorsa, kendileri bağımsız bir denetçiye zemin etüdü yaptırdılar mı?..
Samsun'da inşaat, imar, işçi sağlığı, iş güvenliği gibi bir çok konuda yetkili ve bilgili kişiler olmasına rağmen ne yazık ki, herkes olayın görünen yüzüyle ilgileniyor..
Kamuoyunu tatmin edecek bilgiden uzak, yetersiz açıklamalarla 'kafalardaki sorulara' yanıt olamıyorlar..
Eğer böyle bir tankın yapılması için Belediyeden ruhsat alınıyorsa, olayla ilgili sorumluların 'tüm detayları inceleyip incelemediği önemli'..
Zeminde bir oynamadan söz ediliyor ki; bu da dev tankın yapıldığı yer açısından, sorumluğu artırıyor..
Taşeron firma dikkatsiz davrandı, denetçi yeterince denetlemedi tamam da, ya geride kalan soruların yanıtları net mi?..
Şimdi açıkçası, arsanın içine yapacağın bir kulübe için bile belediyeye başvuru yapmak zorunda kaldığın bir 'inşaat çalışmasında', eline çekici alsan izin alman gerekirken, koca dev kütleyi bir yere monte ederken, kimseden izin alınıp, alınmadığıyla ilgili 'yanıt arıyorum'..
Eğer izin varsa, zemin etüdü de olmalı..
Başsavcı Ali Yeldan'ın bahsettiği proje değişikliği 'bu mu bilmiyorum'..
Ama proje değişikliğinde 'gerekli bürokratik işlemlerin' gerekliliğini biliyorum..
Azot ve Gübre Fabrikası'nın devlette olduğu dönemde Genel Müdürü olan CHP İl Başkanı Mehmet Atalay, dün telefonlarına bakanlar arasındaydı..
Terme Bölgesi'nde ilçe istişare toplantısı yaparken, sordum bu soruları..
Yanıtı netti..
Proje değişikliğinde izin alınması gerekir. Ben buraya şu inşaatı yapıyorum demekle olmaz. O konu irdelenmeli ve çok önemli" dedi.
Evet irdelenmeli..
Ve olayın seyri açısından netleşmeli..