AK Parti, CHP ve MHP'de kongre süreci var... Ve süre geçtikçe daralıyor. Ama herkes halinden memnun..
Çünkü hepsi son vuruşu bekliyor..
Geçtiğimiz günlerde bir yerde bir gurup AK Partili toplanmış süreci konuşuyorlar. İçlerinde mevcut yönetime muhalif olanlar da var, olmayanlar da..
Sayıları onu aşkın... Herkesten uzak, konuşuyorlar. Hepsi bir arada ne yapıyorlar diye düşünmeye kalmadı, bir baktım ki; kimse kalmamış.. Sanırım benim de tesadüfen orada olmam nedeniyle mekan değiştirdiler..
Ama bizim oturduğumuz arkadaşlarla sohbet ederken, biri AK Parti'ye yakın bir kaynak. Dedi ki; Herkes şunu bilsin ki, şu an adı geçmeyen biri mevcut yönetimin karşısına aday olarak çıkarılacak..
Kim dedim... 'Vekiller de biliyor ama ortak aday yapmaya çalışıyorlar' dedi.. Neyse bu yönde bir yaklaşımı daha önce kaleme aldığımı hatırladım..
Mustafa Acar da aday ama bir sözü dikkat çekmişti. "Benim olmam şart değil. Herkesi barıştırabilecek kapasitede bir başkası olursa da, ben onu desteklerim' demişti..
Olabilir.. Sanki öyle bir sessizlik hakim gibi.. Acar, kendi başına yürüyor ama 'kapılarını kapatmamış gözüküyor'..
Yani illaki ben diye diretmiyor, ama mevcut il başkanı Osman Çetinkaya'nın karşısına çıkacak ikinci bir aday için direnecek gibi gözüküyor..
Peki sadece AK Parti'de mi öyle bir sessizlik hakim. Hayır. CHP'de de aynı şekilde bir beklenti var. Ersoy Üstay abi artık neredeyse 'hiç yok gibi'..
Ne konuşuyor, ne bir açıklama yapıyor ne de yönetimden kimsenin sesi çıkıyor. CHP'yi ne zaman basında görebiliyoruz, olumsuz olaylarda.. İlkadım İlçe Başkanı Erkan Akyüz'ün, gündeme ilişkin açıklamaları olmasa, Samsun'da ana muhalefet bile değil diyeceğiz..
Ama CHP'de gençleştirme çalışmaları ve yeni bir il başkan adayı olacağı belli. Bunu herkes konuşuyor..
Ve ne hikmetse, CHP'de de AK Parti gibi o isim söylenmiyor. Bir isim olacak ve sandıktan çıkacak diyorlar..
Benim aklıma bazı isimler geliyor ama 'onlara da sormaya kalksak', nasıl olacak diye önce kendi soruyor.
Ama sanırım AK Parti'deki çekişmenin bir benzeri MHP'nin kongresinde yaşanacak...
Dün Cuma çıkışı, Avukat Recep Güleroğlu ile sohbet ettik.. Aday mısın dedim, evet olacağım galiba dedi..
İl Başkanı Abdullah Karapıçak seni destekler mi diye sordum, olabilir dedi... İbrahim Özyer'in desteği olur mu dedim, olabilir dedi..
Ne zaman açıklayacaksın peki dedim, 'henüz süre var' dedi..
Ama ben biliyorum ki Hasan Aslan’ın dışında adaylığını açıklamadan MHP'de alt yapı çalışmalarıyla bir aday görüşmeler ini sürdürüyor. Hatta bunu da kendisi yapmıyor. Güleroğlu'nun saydığı isimlerden hiçbiri de değil...
O da şaşırdı.. Mesela Alperen Carus var o mu diye sordu. O da varmış ama benim söylediğim isim o değil dedi. Daha önce isimleri çıkmış muhalif kanattan birkaç isim daha saydı. 'Onları da biliyorum ama o isimler değil bahsettiklerim dedim'..
Sonra kendi kendime 'nasıl duymamışlar’' diye düşündüm..
Çünkü Ladik, Bafra, Kavak, Alaçam, Vezirköprü, Havza, Çarşamba, Ayvacık, Salıpazarı gibi bir çok ilçede delegelerin nabızları da yoklanmış..
Bu çalışma bana kadar gelmişken, parti içinde nasıl duyulmaz çok ilginç..
Sanırım yaşanan olayın sırrı şu...
Hem AK Parti'de, hem de MHP'de aslında benzer strateji izleniyor..
Kimse erken ortaya çıkıp, yıpranmak istemiyor. Kongreye kadar 'saman altındaki alev gibi' çalışıp, son anda ortaya çıkacaklar gibi gözüküyor..
Hem mevcut il yönetimlerinin tepkisini çekmeden, hem de 'sandık sonuçlu' çalışma yapıp, delegeyi de 'açık etmeden'..
Yani şu sıralarda her üç parti için gizli aday söz konusu..
Hani son gülen misali..