MHP Canik Teşkilatı'nın üyelerinin tamamını yeni tanıdım.. İlk kez gördüm..
Başkan Hüseyin Okutan'ı basında çıkan haberlerinden hatırlıyordum ama ilk kez karşılaştık..
Hatta yönetim kurulundan biri 'çocukluktan, gençliğe adım attığımız' yıllarda arkadaşım çıktı... Onu da yıllar sonra ilk kez gördüm.. Zor tanıdım ama net hatırladım..
Sabah kahvaltısında karşılaştığım ekip, öyle sıradan bir ekip değildi. Hepsi organize, konusuna hakim, 'belli ki ortak akıl oluşturabilen', bir takımın bireyleriydi..
Donanımlılardı. Açık ve net bilgilere sahiptiler. Bir çok konuda konuştuk, bir çok soru yönelttik, hatta bunalttığımızı sandığımız noktalarda 'rahat manevralarla', yanıtlarımızı 'tatmin edici boyutta' aldık..
Özellikle Başkan Okutan, ne söylediğini, nereye kadar söyleyebileceğini, hangi ses tonunda söylemesi gerektiğini 'vurgulamaları' çok iyi beceriyle yaptı..
Yazılmamak kaydıyla konuştuğumuz noktalarda, 'Konuya hakimiyet daha net ortaya çıktı'... Başkan yardımcıları ve yönetim kurulu üyeleri, belli ki hem ilçelerinin sorunlarına, hem teşkilatlarının konularına hakimdi..
Aslında 'Tek ses hakimdi'.. Ama kendi zenginliği içinde 'büyümeye, ilerlemeye ve değişime açık bir görüntü vardı'...
Aslına MHP Canik İlçe Teşkilatı'nın üyeleriyle konuşurken, hemen hemen hiçbir partide göremediğim bir şey fark ettim..
'Herkes kendini ifade edebiliyordu'. Kendi düşüncesini ne olarak ortaya koyuyordu.
Her ne kadar 'en köşede oturan bir büyüklerinin (ismini vermiyorum)' arada bir fısıltıyla müdahil olmasına rağmen..
Ama sonuçta, başkan ne der, İl yönetimi ne söyler, diğer parti teşkilatlarından tepki gelir mi, diye bir düşünceye sahip değildiler.
Çünkü 'hemen hepsi, yerel seçimlere kilitlenmişler. Hata şansımız yok. Dorukta bir sonuç almak gerekir' görüşündeler..
Hatta şimdiden Canik'te 'kim aday olur, kiminle seçimi alırız, nasıl alırız, Başkan Genç'in eksileri nedir, artıları nedir. Zayıf bölgeler, güçlü bölgeler" çalışması yapılmış..
Muhtemel adayın ismi bende saklı.. Onlar söylemediler, ısrarcı olsak ta bir isim telaffuz etmediler. Ama 'biz fark ettik' kimin olabileceğini.. Çünkü o konuda 'sorunlara ve çözümlere' en hakim kişi oydu..
Yani Canik Belediye Başkanı adayı o kahvaltı sofrasındaydı..
Ama benim asıl merak ettiğim konu başka bir şey oldu.. Onlarla sohbet ederken aklımdan onu geçirdim..
İlginç, dedim kendi kendime kaç kez..
Bu kadar, konusuna hakim, bilgi ve birikimi olan bir teşkilat ve üyeleri nasıl olmuşta kendisini bu şekilde gizleyebilmiş..
Sanki yoklarmış gibi kendilerini, herkesten saklayabilmişler..
Basında 'yer almamak için nasıl olmuşta bu kadar çaba harcamışlar'..
Bildiklerini, birikimlerini, ilçelerindeki aksilikleri 'haykırmamak için' nasıl bir yöntem bulmuşlar..
Yani asıl bunu nasıl başarmışlar.. Nasıl gizlenmişler...
Yoksa, o ekibin, sokağa çıkıp, politika yapmak için çalışma başlattığında fark edilmemesi mümkün değil..
Onun için öncelikle 'o gizlenme, saklanma sırrını aşmalılar', sonrası kolay..
Çünkü; O teşkilat sahaya çıktığında "inanın Canik'i sallar"..
Ama sanırım önce 'İl kongresini' sallayacaklar..
Bunu nereden mi çıkardım; "Hissettim"...