Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Samsun'da yaptığı mitingin yankıları sürüyor...
*AK Parti İl Başkanı Fuat Köktaş'a göre, "Bugüne kadar görülen en kalabalık mitingdi"..
*Başbakan Erdoğan'a göre ise 'Çırpınırdı Karadeniz' sözleriyle eş değer bir görüntüye sahipti..
Muhalefet farklı düşünüyor..
*CHP İl Başkanı Mehmet Atalay'a göre; Halk iktidar partisinden vazgeçmek üzere..
*MHP İl Başkanı Şaban Kılıç'a göre ise; Çözülme süreci önümüzdeki günlerde daha çok belirginleşecek..
Peki halk ne diyor.. Yani vatandaş, seçmen nasıl yorumluyor..
Önemli olan da onların yorumu aslında..
*AK Parti'ye yakın seçmen, yaz ayı olmasına ve hafta sonu olmasına rağmen hatırı sayılır bir kalabalıktı.. Seçim mitingi olsa ikiye katlanırdı.
*Muhalefete yakın seçmen ve vatandaşlar ise farklı düşünüyor. Kalabalık değildi ve taşımalı sisteme rağmen istenilen miting havasına ulaşılamadı..
*Seçmen modunda olmayan ve futbol takımı tutarcasına sandıkta tercih etmeyenler ise herkesten farklı düşünüyor; Miting seçim mitingi değildi. Hafta sonuydu ve hava sıcaktı. O nedenle vatandaş seçmen profiline giremedi. Seçim mitingi olsaydı o meydan dolar taşardı...
Kendi görüşümü söyleyeyim..
AK Parti İl Yönetimi, bu mitingi olabileceği en yüksek seviyede gerçekleştirdi..
Eğer Gezi Parkı olayları sonlanmamış olsaydı, o meydandaki kalabalık Başbakan'ın da sözüyle 'evlerinde tutulan yüzde 50'de orada olurdu'..
Ama tansiyonu düşmüş, hatta sonuçlanmış bir eylemler zincirinin ardından, etki - tepki özelliğini yitirmiş bir dönemde 'Millete Saygı Mitingi' isimli bu organize aslına bakarsanız beklene yanıt vermiş durumdadır..
O Meydanda çok miting izledim..
Geçmiş dönemin Demirel'li, Ecevit'li mitinglerinden ne farkı vardı...
AK Parti İl Başkanı Fuat Köktaş'ın söylediği 'En kalabalık mitingdi sözüne' katılmasam da, seçim mitingi olmayan bir organize için düşünülürse, evet kalabalıktı..
Meydandaki kalabalıkta 'dinamiklik var mıydı' evet vardı..
Seçim zamanı yapılan mitingler kadar heyecan verici miydi, hayır değildi..
Kalabalıkla ilgili bir de ayrıntıyı gözden kaçırmamak gerekir.. Şu ana kadar yazılmadığından, kayda düşmekte yarar var..
Bulvar AV M Meydanı'nın inşaattan çıkıp açılmış olmasını ve en az üç bin kişinin de o bölgeden mitingi izlediğini unutmamak gerekir..
Bu tespitten sonra muhalefet partilerinin temsilcileri CHP'li Atalay ve MHP'li Şaban Kılıç'ın, meydana bakıp söylediği sözlere gelelim..
Eğer o pencereden bakarlarsa, sandığı şimdiden görür gibiyim..
Hüsran olur....
Müthiş bir yanılgı olur..
Çünkü kırsaldaki oy eğilimini biliyoruz..
Tercihlerin 'mitinge gelmeseler de' ne olduğunu tahmin etmek çok zor değil..
Kaldı ki; AK Parti İl Başkanı Fuat Köktaş, bu seçime öylesine iddialı giriyor ki, o kalabalığı yeterli bulsa bile, seçimde iki, hatta üç misline çıkarmak için 'tüm gücünü ortaya koyacaktır'..
Hatta o seçmen kitlesini sandıkta da görmek isteyecektir..
Ve inanıyorum ki; o mitingin ardından, köy, köy, kapı kapı çalışmaya başlamış ve başlatmıştır..
Yani miting sonrası 'Herkes araziye' manşetini boşuna atmadık..
Başbakan'ın çalışmalara hız verin sözünü, bizzat Köktaş'tan duydum..
O sözü alan Köktaş, sizce şimdi ne yapıyor..
Meydanda kaç kişi vardı tek tek onu mu sayıyor, yoksa bir sonraki seçim mitinginin kaç misli olacağını mı hesaplıyor..
Ya da Atakum'u, İlkadım'ı, Tekkeköy'ü, Kavak'ı, Ladik'i, vs.. nasıl AK Partili yaparız onun hesaplarını mı yapıyor..
Yani muhalefet, meydanla siyaset yapmak yerine, masalarından kalkıp, kırsala marş marş demelidir..
Yoksa meydandaki kalabalığın kat kat fazlası 'sandıktan çıkarsa' şaşmayın..
17 ilçe ve Büyükşehir diyen bir iddia ortada dururken, 'meydan kalabalık değildi bitti bu iş, görürsünüz çözüm başladı' gibi beklentiler beraberinde rehaveti de getirir, unutmamak gerekir..
Sol gösterip, sağ vurma misali...