Polisin eğlence merkezlerinden çıkışta yaptığı alkol ve kimlik uygulamasına yürekten katılıyorum.
Hem trafik kazalarının önüne geçiyor, hem de meydana gelebilecek bir kazada can ve mal kayıplarını engelliyor..
Bunu bilinen ve belli noktalarda yapmasını da 'aslına bakarsanız' yararlı buluyorum..
Çünkü polisin, kendi vatandaşına 'tuzak kurar gibi' uygulama yapmak yerine 'Kardeşim sana alkol denetimi yapacağım' dikkatli ol uyarısı, Samsun'da sonuç verdi..
Hele ki Yeni yıl akşamında yapılan uygulamanın erken saatlerde başlaması, vatandaş tarafından da oldukça olumlu karşılanmıştı..
Ancak şimdi bahsedeceğim bir konu benim hiç rastlamadığım, ama dün Atakum Kent Konseyi Başkanı Dr. Murat Erkan'ın dikkat çektiği bir konu..
Açıklamasını okuyunca, tanıdığım bir iki işyerini aradım ve 'bahsedilen uygulamanın' olduğunu öğrendim..
Bahsedilen ve Atakum sahilinde yaşandığı iddia edilen polis uygulaması şöyle;
Bir eğlence merkezinde oturuyorsunuz ya da bir cafede yemek yiyorsunuz yakınlarınızla..
O sırada içeriye resmi ve sivil polisler giriyor..
Öyle bir iki kişi de değiller..
10-15 polis birden..
Sonra masalara geliyorlar ve siz ailenizle, arkadaşlarınızla yemek yerken, 'kimlikler lütfen' diyor..
O sırada 'sizin kimliğinizi de görebilir miyim' diye sormak isteyen de olmuş..
'Yanıt görmüyor musun' olmuş..
Çok sık gitmediğimden olsa rastlamadım..
Ama eğer uygulama gerçekten bu şekilde ise 'iki kere düşünülmeli'..
Biz bu uygulamaları 12 Eylül sonrası yaşamıştık..
Bırakın cafeyi, kahvehanede otururken, bir anda 'kimlikler lütfen' denilir, kimliklere bakılır, güvenlik soruşturması yapılırdı..
Ama yıl 2013 artık..
O uygulamalar çok geride kaldı.
Bir ihbar varsa neyse ama, bir cafede otururken 'kimlikler lütfen' denilmesi turizm kenti olmaya çalışılan bir kentte ne kadar doğru acaba..
Dr. Murat Erkan'ın açıklamasını görünce kendisine de sordum..
Siz yaşadınız mı dedim..
Kendisi de şahit olmuş anlattığı gibi bir uygulamaya..
Samsun Valisi Hüseyin Aksoy ve Samsun Emniyet Müdürü İsmail Türkmenli'nin konuyla ilgilenmesi gerekiyor sanırım..
Konu hassas..
Bir tarafta güvenlik uygulaması ki; şart, diğer tarafta ailesiyle, arkadaşlarıyla bir eğlence mekanında, kafede yemek yiyen kişilerin 'suçlu muyuz psikolojisi'..
Bu işin kolayı var elbette..
Yazının başında anlattığımız gibi..
Kimse sahile uçarak gelmiyor, araçlarla geliyor..
Kimlik kontrolü pekala belli bir saatte çıkışta yapılabilir..
Ama o bile sıkmadan, bezdirmeden..
Teknolojinin böylesine geliştiği günümüzde, teknik takibin hemen her olayda kullanılabildiği günümüzde, halen vatandaşın 'kimliğiyle' sonuca gitmeye kalkarsak, 30 yıl öncesine dönmüş oluruz..
Eğer uguylamalar vatandaşın huzuru için yapılıyorsa, açık söyleyeyim, öyle bir ortamda kimliğimin istenmesi 'huzurumu kaçırır'..
Bu herkes için de geçerli..
Ve polisin bu uygulaması 'gerçekten böyleyse' tartışmaya çok açıtır..
Hele bu çağda..
Müziği de susturuyorlar mı onu sormayı unuttum..