Dün arkadaşlarla haber toplantısı yaparken, 'birinci sayfaya bir fotoğraf' attıklarını ve çok güzel olduğunu söylediler..
Kullanırız diye düşünerek baktım..
Hakikaten fotoğraf harikaydı... Kuzular ellerde çok şirindi. Harika bir hava da vardı zaten 'baharı hatırlattı' bana..
Yeşili, doğayı...
Fırsat buldukça özellikle baharda bir döne daha çok yaptığım 'kır gezilerini'..
Havza mı, Asarcık mı neresi diye sordum..İşte o yanıta şaşırdım..
Samsun'un turizme açılan ilçesi Atakum çıktı.. Resimdeki ortadaki kişi de Atakum Kaymakamı Salim Demir..
Turizm ilçesinin kaymakamının elinde 'kuzularla resimler'..
Kesinlikle Atakum'un da kırsalı olduğunu kabul ediyorum ve çalışmalarda sorun yok aslında..
Orada da köylü var.. Orada da besici var elbette..
Köyden kente göçü önlemek için iyi de çalışma..
Ama Samsun'un turizme açılan kapısının 'basında yer alan bu fotoğrafını' daha çok Güney'deki ilçelerden beklerim açıkçası...
Havza, Kavak, Vezirköprü, Ladik, Asarcık, Salıpazarı, Ayvacık ilçeleriyle daha uyumlu çünkü..
Oradaki kamu görevlilerinin besiciyi özendirici mesajlar vermesi de 'daha olumlu olabilir'..
Oradaki kaymakamların tarım ve hayvancılık çalışmalarıyla ilgili olarak öne çı5kmasını, sahil boyundaki ilçelerin de 'turizm ile' ilgili mesajlar vermesi daha yerinde olmaz mı? diye düşünmemek elde değil....
Bu bir ilçenin kimlik meselesidir..
Hangi kimlikle öne çıkacağının, yol haritasının bir bakıma kamuoyuyla paylaşılmasıdır..
Şimdi bir yandan sahili, uzayıp giden kumsalı, eğlence mekanlarını anlatacağız, aynı ilçede sonra da 'besicilikle' ilgili faaliyetleri ön plana çıkaracağız..
Belediye başkanı da sonra çıkacak 'Ahırları kapatın' uyarısı yapacak..
Şimdi Yakakent Kaymakamlığı da 'su ürünlerini ve turizmi bir yana bırakıp, 'mantar üretimini mi anlatmalı'..
O nedenle Atakum Kaymakamı Salih Demir'in 'kuzularla resmi gerçekten çok güzel. Yaptığı çalışma da köyden kente göç açısından çok hayırlıdır ama Atakum'un önceliği değildir..
Atakum Kaymakamı'nın daha çok turizme dayalı haberleriyle de 'basında yer alacağını umuyorum...
Çünkü Atakum Kaymakamlığı'nın, ilçenin turizmine katkı açısından 'neresinde olduğunu da' merak ediyorum..
Bu arada Kaymakam Demir'in 'besicilik adına verdiği fotoğraflı mesaj', bahsettiğim güney ilçelerindeki kaymakamlara da 'önceliğiniz olan bu konuda' neler yaptınız sorusunu da 'zemin hazırladı'..
***********************
Milli Eğitim Müdürü ora Şapkasını önüne şimdiden koysun..
İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Cora, öğrenciye verilen karne notların salt öğrencinin değil aynı zamanda aile ve tüm eğitim yöneticilerinin olduğunu söylemiş..
'Ortada başarısızlık varsa şapkamızı önümüze koyup düşünelim' demiş..
Bence 'Cora derhal şapkasını önüne koyup düşünmeli'..
Çünkü Samsun eğitimde iyi bir noktada değil..
Bunu en son da Vali Hüseyn Aksoy açıkladı..
Ve Vali Aksoy'un söylediği söz asla velilere değildi..
Bir toplantıda 'Neler yapabiliriz' düşünün derken eğitimcilere seslendi; yanlış anlamadıysam..
Bir çocuğun aldığı eğitimde elbette ailenin katkısı vardır.
Çocuklarıyla 'arkadaş gibi paylaşımları' eğitime huzurlu bir ortamda gitmesi açısından önemlidir..
Ama 'dershanelerin' eğitimde bu kadar yoğun başvurulduğu bir ortamda, aileden çok eğitimcinin 'faktörünün ortaya çıktığı da bir gerçek'..
Samsun eğitim konusunda da kendisine henüz bir hedef koyamamış durumdadır..
Hedefi olmadığı için de 'eğitimde nerede olduğumuzu bilmediğimiz gibi', ne yapabileceğimiz konusunda da 'toplantılarda söylenen bir kaç uyarıdan öteye' kamuoyu bir şey bilmiyor..
Mesela okullarda 'Ne gibi iyileştirme çalışmaları yapıldı, eğitimcilerle kalitenin artırılması için nasıl bir hizmet içi eğitim veriliyor' bilmiyoruz..
Toplam kalite açısından 'neler yapılıyor' bilinmiyor..
Sürdürülebilir bir başarı için 'hangi temel adımlar atıldı' hiç bir fikrimiz yok..
Eğitimdeki 'Rol modelimiz' nedir, kent merkeziyle, kırsaldaki okullarda 'aynı model uygulanıyor mu' ondan da bi haberiz..
Milli Eğitim Müdürü Mustafa Cora, "tv ve internet konusunda, dikkatli olun diyor' bu bir çözüm mü?..
Öğrencileri kısıtlamadan mı, bahsedeceğiz, yoksa bilgiyi vermek, eğitimi sevdirmek için nasıl yönlendireceğiz, bu mu önemli; bunun adını mı koyacağız..
Ulusal söylemlerle, genel politikalarla Samsun'da eğitim seviyesinin yükseltilmesi mümkün gözükmüyor..
'Yoksa çocuk babası gibi konuşsa ne olur, internette istediği gibi dolaşsa ne çıkar..
İşin aslı; Rol modeli 'okuldaki öğretmeni' olmalıdır..
Aile ortamı ve ev kültürü elbette önemli ama, toplam kalite için işe 'okuldan' başlanmalıdır..