Sanırım uzun bir tatil yaptı siyasiler.
Bayağı bir süredir, siyaset ortamında 'ne vekiller, ne belediye başkanları, ne de teşkilatlar ortada yok.
Bayramdan bir süre önce ve bayram tatili boyunca, sesleri sedaları çıkmadı.
Tamam yeni seçimden çıktılar daha bir buçuk ay olmadı ama 8 ay sonra yerel seçimde 'sandıktan çıkma mücadelesi verecek' belediye başkanlarını da pek göremedik ortalarda.
Bayramlaşma fotoğrafları sonrası herkes kayıp.
Elbette onlarında dinlenmeye ihtiyacı var,
Onlar da eş dost ziyaretleri yapacaklar ancak; siyasi alan boş bırakmaya gelmez.
En azından yapacakları açıklamalarla, seçmene ve vatandaşa ulaşabilirlerdi.
Mesela;
Günlerdir sahildeki kafelerde fiyat aralıklarındaki fahiş rakamlardan söz ediyoruz.
Bir tek siyasi bile bu konuyla ilgili açıklama yapmadı.
İktidar partisi AK Parti ve MHP, "Yerel yöneticilerimiz konuyla ilgilenecek. Vatandaşlarımızın mağdur edilmesine izin vermeyiz" diyebilirdi.
Muhalefet partileri CHP, İYİ Parti, DEVA, Gelecek ve SP ile diğerleri de "Yetkilileri göreve davet ediyoruz. Samsunlunun sahil keyfini fırsatçıların ranta dönüştürmesi yanlıştır" demedi.
Oysa her iki taraf için de 'siyasi bir konu'.
Zam, enflasyon ve fiyat patlaması.
Rant, fırsatçılık, vurgun..
Ya da;
Samsun Büyükşehir Belediyesi dahil, merkez ilçelerin de konusuydu aslında bu yazdığımız zam ve fırsatçılık vurgunu.
Bir patatesin kızarmış halinin 120 lira olduğu bir sahilde vatandaş nasıl 'tatil keyfi yapabilir ki'..
Şezlong kirası yüz lira diye yazdım dün.
Bir okuyucum twitterde yanıt vermiş.
Hafta sonları 140 lira diye.
Şimdi bu siyasiler, bu belediye başkanları 'seçim zamanı gelince çıkarlar piyasaya', 'sosyal belediyecilikten söz ederler' değil mi?
Herkesin sorumluluk alanı var.
Denetim yapmalılar.
Milletvekillerinin adı üzerinde.
Milletin vekili.
Eee yapın o zaman vekilliğimizi.
Bu vurgun düzenine ses çıkarmayanları eleştirin.
Ya da harekete geçirtin.
Dün bir okuyucum 'sahildeki çöp yığınlarıyla ilgili' yazımın üzerine Türkiye Çevre Vakfı geri dönüşüm kutularının fotoğraflarını göndermiş.
İçinde geri dönüşümle ilgili bir şey yok.
Sigara izmariti dolu.
Vatandaşımız da bir tuhaf.
Pet şişeyi çöp konteynerine, sigara izmaritini geri dönüşüm kutusuna atıyor.
Neden?
Çünkü hemen her alanda denetim yok.
Bu kadar denetimsizlik, bu kadar vurdumduymazlık, bu kadar sorumsuzluk, vatandaşı da 'aynı moda sokuyor'.
Çok değil 8 ay sonra yerel seçim var.
Ondan öncesinde ise adayların belirlenmesi yapılacak.
Bazıları ile tamam, bazıları devam.
İşte o zaman vatandaşın karşısına çıkarlar.
Hem de akın akın.
Nereye baksan bir siyasi görürsün.
Genel seçim öncesi Samsun sokaklarında dolaşıyorlardı, şimdi 'derin uykudalar' ama bakın seçim arenası açılsın nasıl da sahaya çıkarlar.
Gönül ister ki;
Samsun'un siyasileri de vatandaşın çile çektiği trafikte, fahiş rakamların olduğu sahildeki kafelerde, ters yoldan girip trafiği tıkayan araçların olduğu yerlerde 'siyasiler de vekili olduğu vatandaşın çilesini' görsün.
Siyasiler de tatillerini Samsun'da yapsın.
Vatandaşların olduğu yerlerde.
Aynı ortamları paylaşsınlar.
Bir çayı 20 liraya içsinler mesela.
Az güneşleneyim desin 140 lirayı versin.
"Bu ne diye sorgulasın".
Yok o çileyi biz çekmeyiz, şikayetleri duymayız diyorlarsa, gönül ister ki;
Vatandaş sandıkta hesap sorsun.
Gönül ister de, 'eller yapar mı'?
Onda çok emin değilim.
Çünkü çabuk unutuyoruz.
GERİ DÖNÜŞÜM KUTULARI İZMARİT KUTULARI OLDU
Çevre Vakfı geri dönüşüm kutuları izmarit kutusu oldu. Denetim ve uyarı olmayınca pet şişeler çöpe, izmaritler geri dönüşüm kutusuna atılıyor.