İşadamları ve işadamlarının üyesi olduğu Sanayi ve Ticaret Odası bir kentin en önemli aktörüdür..
Öyle olmalıdır..
Öncelikle eleştirilere açık, çözüme odaklı olmalı ortaya da bir vizyon koymalıdır..
Rahmet eski STSO Başkanı Adnan Sakoğlu, belki 'tek başına karar alıyor' diye çok eleştirilmişti, ama sonuçta STSO'nun varlığını her alanda hissettiren bir başkandı..
Asgari ücret rakamları açıklandığında hükümeti eleştirmese de 'rakamları eleştirirdi'..
Samsun'un Büyükşehir yapılması sonra 'acaba zamanı mıydı, iyi mi oldu kötü mü' diye fikrini açıkça söyleyebilirdi..
Samsun'un teşvik konusunda 'dışarıda bırakılmasına' belki açık açık tepki koymadı ancak Samsun'un nasıl bir teşvik modeline ihtiyacı olduğu konusunda net söylemler ve öneriler içinde oldu...
Yani sonuç olarak Adnan Sakoğlu, döneminde STSO'nun kentte etkin bir güç olduğunu, 'siyasilere karşı eşit uzaklıkta durduğunu' her zaman görmek mümkündü..
Sadece oda seçimleri yaklaştığında değil, hemen her gün Türkiye ya da Samsun gündemine ilişkin açıklamalarıyla basında yer alır ve fikrini ortaya koyardı..
Ekmek zammı yapılacağında, 'düşünceleriyle mutlaka gündemde olurdu'..
İddia ediyorum, bir çok kişi katılacaktır, kente yapılan bazı kentsel dönüşümler ya da ulaşım konusunda da 'susmayacak ve fikrini söyleyecekti'..
Sonra ne oldu.. Bir ittifak kuruldu ve Rahmetli Adnan Sakoğlu, başkanlığı kaybetti..
Peki şimdi STSO'da durum nasıl..
Kentin hangi noktasında var..
Ekmeklere zam geldi çaktırmadan 'bir açıklama duydunuz mu'?..
Kentsel dönüşümlerle ilgili olarak STSO ya da Başkanı Zeki Murzioğlu ne kadar ilgili..
Siyasilere 'öneriler ve çözümler noktasında' bu kentin neresinde..
Bana göre basınla ilişkiler açısından belki de tarihinin en zayıf dönemini yaşıyor Samsun TSO..
Samsun'a ardı ardına kurulan enerji santralleri ile ilgili 'görüşü nedir?..
Geçmişte, sanayi bölgelerindeki eksikliklerle ilgili STSO'dan defalarca haber yapan biri olarak, 'organize sanayideki boş arsalar, amaç dışı kullanılan yerler ne oldu', geri alındı mı desem acaba bir yanıt almam mümkün mü?..
Onca vaatler verilerek işbaşı yapan yeni yönetim, yeni seçim dönemine girdi ve ben açık söylüyorum neler yaptıklarıyla ilgili çok fikir sahibi değilim..
Başkan Yardımcısı Servet Keskinsoy ile yönetimlerinin ilk zamanlarında yaptığım görüşmede aldığım heyecandan eser yok..
Samsun'a konsolosluklar gelecekti, Fuar Kongre Merkezi, Lojistik Köyler filan neler neler..
Bırakın heyecanı, bir çok projenin fikir babası olan Keskinsoy bile yönetimden düştü..
Peki Keskinsoy onca heyecanı yaşarken ne oldu da ayrıldı..
Gerçekten yönetim kurulu toplantılarına gitmediği için mi görevi düştü, yoksa ayrılmak istediği ve yönetime gelirken verdikleri sözlerin, içinde bulunduğu yönetim ve başkanla yerine getirilemeyeceğini anladığı için 'görevden düşmek için' toplantılara katılmadı mı?..
Servet Keskinsoy aslında en çok konuşması gereken kişi ama şu an konuşmuyor nedense..
Oysa onunda STSO' nun bu döneminde 'Samsun'a kazandıramadıkları' açısından sorumluluğu var..
En azından kamuoyuyla paylaşmalı... "Şu şu nedenlerle biz bu işleri yapamadık.. Önümüze şu engeller çıktı. Başkan ya da yönetimden bazı statükoculara söz geçiremedik, ben de ayrılmak zorunda kaldım" demeli..
Göreve gelirken, çık konuş, projeleri anlat, ama görevden sessiz sedasız ayrılırken, 'hesap verme, vaatlerinizi neden yerine getiremediklerinizi anlatmayın'..
Oh ne güzel..
Kamuoyu da 'böylesine puslu bir havada, neden ve niçinleri sorgulayarak' yeni bir seçime girsin..
Bu davranışın açık söylüyorum kazananı yok..
Kaybedeni var.. O da Samsun..
Ve işte tek tek dökülüyor, seçim günü yaklaştıkça 'taneler'..
Samsun'dan Rusya'ya uçak seferlerini bile yapamayan, sonra da 'Rusya yönetimini' suçlayan STSO Başkanı Zeki Murzioğlu, Fuar ve Kongre Merkezi'nin gecikmesini de 'farklı şeylere bağlıyor'..
Hatta 'kaldık ortada' diyerek, suçu müteahhide ve işin mimarına atıyor..
Neymiş çatı çökermiş, biri yap diyormuş, diğeri yapma diyormuş..
Samsun'un muşlarla, mışlarla geçirecek zamanı mı var..
Vatandaşı bilgilendirin.. Bu sorumluluğunuzdur..
Uçak kalkmayınca Rusya'yı, Fuar merkezi tamamlanmayınca 'müteahhidi' suçlamayı bıkarın..
Oda üyelerinizin kodlama yanlışlıkları için de 'muhasebecileri' suçlamayı bırakın..
Oturduğunuz makamda 'sorumluluklarınızı ta olarak' yapmalısınız..
Samsunlu muhasebeciler sonuçta, önceki gün yanıtlarını verdiler, "Bize yanlış yaptınız diyeceğinize, üyelerinizi eğitseydiniz' diyerek, bir bakıma 'görevinizi hatırlattılar'..
Şikayet eden değil, yöneten olmalısınız Sayın Murzioğlu..
Çünkü oturduğunuz makamın 'gereği budur'..
Sorumluluğu da Samsun'un kaderi ve geleceği açısından 'şikayet yerine, çözüme' gebedir..
O nedenle ben açıkçası Samsun Sanayi ve Ticaret Odası seçimlerini çok önemsiyorum..
STSO'da 'enerjik ve çözümcü' bir yönetime ihtiyaç var..
Kent insanıyla bütünleşen, her türlü sorunlarda varlığını hissettirebilen, siyasilerle çözüm arayışında olan, Samsun'un önceliklerine önem veren bir yönetim anlayışı oluşmalı..
Basınla da eleştirilme noktasında, "savunmaya geçmek yerine, kamuoyunun yararları açısından çözüme yönelik ortak akıl" oluşturabilecek bir orkestra şefi' ise kaçınılmaz..