Yazıma böyle başlamak istemiyorum ama tam köşemi yazmaya başladığımda yeni bir şehit haberi daha tv haberlerindeydi..
Dikkat ediyorum, büroya gelen misafirlerimizle yaptığımız sohbetlerin konusu değişti artık..
Şehit haberlerini ve terör olaylarını konuşuyoruz..
Herkesin yüreği ağzında.. Hemen herkesin bir yakını ya asker, ya da güvenlik görevlisi..
Vatandaş, her şehit olayında kahaluyor. Başkasının evladı olarak bakmıyor olaya..
Mehmetçik, polis, Savcı hepsi bizim....
İçimizden birilerinin 'canı' kısacası..
Ateş düştüğü yeri de yakmıyor üstelik.. Herkesin canı yanıyor..
Vatandaş gerildi..
Silahsız askerler pusuya düşürülüyor..
Eli kanlı terörist, umursuz ülkeyi germeye çalışıyor..
Vatandaşta sabır taştı. Tepkiler 'eyleme dönüşmeye başladı'..
Tehlikeli bir sürecin eşiğindeyiz gibi sinyaller geliyor..
Görmemek, kulak tıkamak olmaz.. Olmamalı..
Salihli'de şehit törenine 20 bin kişi katıldı.. Vatandaş öfkeli, sağduyulu ama dokunsan 'ağlayacak' durumda..
Kahpe PKK'yı sevindirmemek için 'asker selamıyla uğurluyor' şehidini 'Vatan sağolsun' diyor..
Samsun’da bazı okullarda ‘günlerden Perşembe olmasına rağmen’ şehitler anısına İstiklal Marşı okunuyor. Andımız okunuyor..
Herkes tepkili..
Ama bu süreç devam ederse, 'endişeler nereye kadar' diye de düşündürmüyor değil..
Hele hükümetin Oslo görüşmeleriyle ortaya çıkarılan belgeler, ortamı daha çok gerdi..
Ve dün Samsun'da..
Piyade er Hasan Hüseyin Aydoğdu'nun cenazesinin getirildiği Alaçam'da..
Olmaması gereken, sağduyunun hakim olmasına en çok ihtiyacımız olduğu bir günde, hem de Samsun'da, bir yumruk atılıyor..
Kime; Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz'a..
Ülkenin terör politikasıyla hiç ilgisi olmayan iyi belediyecilik olan yeril politikacıya..
Sadece ve sadece 'tepki gösterenleri sakinleştirmek için konuşmak istediği, iyi niyetli girişimi sonrası yaşanıyor bu olay'..
Bu yumruğun vurulması kabul edilecek bir girişim asla olamaz..
Tepkinin bir sonucu olarak da düşünülemez..
Başkan Yılmaz'ın hizmetlerini beğenirsin, beğenmezsin.. Teröre tepki, hükümetin terör politikasına tepki, bu şekilde gösterilemez..
Yılmaz'ın bu saldırı sonrası burnu kanıyor. Elbette o da şaşkın yaşananlardan..
Tepkiler bununla da sınırlı kalmadı. Bakan Suat Kılıç'ın da aracının yolunu kesmek istediler.
'Oslo'ya gidin diye tepki gösterdiler'..
Belki de araçtan inse 'o yumruk ona atılabilirdi'.. Ortaya çıkan gerginlik, korumaların olaya müdahalesi ile farklı boyutlara gidebilirdi.
Tepkiler Samsun'da böyleydi ama Trabzon'da da olaylı bir şehit töreni yaşandı.
Uçaktan alınan şehidin cenazesi ambulansa konulurken, kimliği belirlenemeyen ve elinde Türk bayrağı taşıyan, yakasında da şehit polisin fotoğrafı bulunan 50 yaşlarındaki kadın, "Siz aldınız, dağdan indirdiniz bunları. Otobüsle getirdiniz, karşıladınız" diye bağırdı, hükümete yönelik eleştirilerde bulundu.
Bu sırada düşen ve baygınlık geçiren kadın, polisler tarafından aprondan götürüldü.
Kadına tepki göstererek üzerine yürüyen şehit yakınları kadını tanımadıkları ve böyle bir akrabaları olmadığını belirterek kadının provokatör olduğunu iddia ettiler.
İşte farklı iki ilde 'iki kıvılcım'..
Vatandaş canının yanmasına rağmen sakin ve sağduyulu aslında..
Ancak, tehlikeli bir tırmanış olduğu da gözden kaçırılmamalı..
Dikkat edin, bir siyasetçiye şehit töreninde yapılan ilk yumruklu saldırı..
O nedenle özellikle şu son zamanlardaki süreçte, özellikle yerel yöneticilere çok önemli görevler düşüyor..
Çok dikkat edilmeli...
Provokatörlere izin verilmemeli..
Tehlikeli bir sürecin eşiğinde olduğumuz gerçeğiyle hareket edilmeli..
Herkesi sağduyuya davet etmemiz gerekir..
Basın da bu konuda üzerine düşeni yapmalı..
MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin Güneydoğu'yu kapsayan illerde olağanüstü hal uygulaması da 'tartışılmalı'..
Ama çok geç olmadan, tehlikeli tırmanışı göz ardı etmeden..
Çünkü; Olay bir kaç 'Mehmet şehit oldu' durumunu çoktan aştı..
Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.. Tekrar başımız sağolsun..
Başkan Yılmaz’a da yapılan bu saldırıyı kınıyor ve geçmiş olsun diyorum..