Önceki gün Ceynak ve Samsunport Yönetim Kurulu Başkanı Ali Avcı'nın lojistik köy ile ilgili 'yer seçimi yanlış, Tekkeköy'e değil, Ankara Yolu'na yapılmalı iddialarını' dile getirmiştim.
Hatta bununla da kalmadım; Samsun Ticaret ve Sanayi Odası'nın bu konuyla ilgili açılama yapmasını Samsunluları bilgilendirmesi gerektiğini yazdım..
Resmi açıklama sonunda geldi..
Hem de Samsun Ticaret ve Sanay Odası Başkanı Zeki Murzioğlu'ndan..
Geçte olsa gelmesi sevindirici...
Yani lojistik köy bir başka deyişle 'tartışmaya açıldı'..
Ali Avcı'nın dediğinin doğru olduğu yönünde; konuyu iyi bilmeyenler, sade vatandaşlar da 'Bak lojistik köyü bile yanlış yere yapıyorlarmış' derken, Murzioğlu'nun bu açıklaması, yerinde oldu..
Yani vatandaşın kafasındaki 'kaos' iki açıklamayla yerini tartışmaya bıraktı..
Murjzioğlu'nun açıklaması da 'tatmin edici'..
Lojistik Köy Samsun'un olmazsa olmaz projelerinden biri.. Hatta üreten sanayinin 'üretimini taşıyabilmesi için' kaçınılmaz bir gereksinim..
Bu kadar önemli bir konu için 'kafalarda karışıklık oluşacaksa' nasıl olurda bir yetkili çıkıp, 'Öyle değil, böyle' demiyor, demiştim..
STSO Yönetim Kurulu'nun bu uyarıyı dikkate alması bu kent açısından oldukça önemli..
Dün sevdiğimiz bir 'kanaat önderi arkadaşımızın', misafiri olarak, bir dostunu ziyaret ettik..
Aslında o da bir Samsun dostu.. Ticaret ve sanayiyle yakından ilgili biri..
Sohbet ederken konu geldi çattı, lojistik köyün yerinin yanlış olup olmadığına..
Özellikle Ankara Yolu'nda yapılacak bir lojistik köyün ilk handikabının yüzde 11'lik eğim handikabı olduğu belirtildi..
Bu şu demek. Yük treni için bir zafiyet..
Ayrıca, kömür depoları için de 'taşımacılık açısından' büyük bir sorun ve maliyet..
Anlatılanlar akla yatkın..
Büroya geldiğimde arkadaşlar 'o yönde STSO'dan açıklama olduğunu söyleyince hemen okudum"..
Yani Ali Avcı'nın 'yeri yanlış sözleri' yanıt bulmuş oldu..
Bu iyi bir gelişme..
Ama bakın Samsun'da vatandaşın kafasını karıştıracak, konu onunla sınırlı değil aslında..
Önceki gün Fırıncılar Odası Başkanı Ali Yiğit bir açıklama yaptı..
Açıklama bomba etkisi yaptı....
Bomba olmasının nedeni; fakirin gıdası olan ekmek çünkü..
Halk Ekmek gramajdan çalıyor dedi.. Hatta hijyen olmadığını da söyledi.
Bu çok önemli bir iddia..
Herkesi ilgilendiriyor..
Tarım İl Gıda Kontrol Şube Müdürlüğü'nden, Sağlık Müdürlüğü'ne, Çevre müdürlüğünden, Büyükşehir ve İlkadım Belediyesi'ne kadar..
Herkes zan altında..
Halk Ekmek yetkilileri de zan altında kaldı..
Sabah ellerine gazetelerini alan vatandaş şaşkına dönmüştür inanın..
Yediği ekmeğinden çalıyorlar iddiası ve hijyen olmadığına kadar bir süre iddia..
İşte bu konuda Halk Ekmek İşletmesi en doğrusunu yaptı..
Hemen yanıtlarını içeren hatta meydan okuyan bir açıklamayla dün gazetelere ilan verdi..
Gelin denetleyin dedi.. Standartlarını anlattı..
Doğrusunu da yaptı..
Şimdi yapılması gereken konu, yukarıda belirttiğim kurumların da varsa, bu kadar yaptıkları denetimlerin raporlarını ortaya koymalarıdır..
Fırıncılar Odası Başkanı Ali Yiğit, umarım yaptığı açıklamanın 'ne kadar etkili olduğunun farkındadır'..
Ama onun açıklamalarında da bir eksik bulduğumu belirtmek isterim..
Çünkü onun elinde de iddia ettiği gibi eksik gramajlı ekmeklerin olması gerekir. Bunları ortaya koyabilmeli..
Açık söyleyeyim, ekmeğin tartıda eksik görülen halini o haberde fotoğraf olarak görmek isterdim..
Çünkü biz de yıllarca eksik gramajlı ekmek haberi yaptık..
Ama zabıtayla bizzat gittik ve tartı yaptırdık..
Eksik gramajlıların tamamını toplar Huzurevi'ne verilirken de haber yapardık..
Yani bir iddia ortaya atılıyorsa, 'vatandaşın kafasını karıştırmak yerine net olmak gerekir'..
Bunun da 'kriterleri bellidir'..
Tıpkı Fırıncılar Odası Başkanı Ali Yiğit'in, eksik gramajlı halk ekmeği haberinde ortaya koymadığı gibi..
Bu şekilde açıklamalarla vatandaşın kafası daha çok karışır..
Neyin doğru, neyin yanlış olduğunu görebilmek için 'sel olayında veya Eti Bakır'da yaşanan kapak faciasında olduğu gibi birinde 14, diğerinde 7 can vermek gerekmiyor aslında'..
Bu kent ortak akıl için 'tartışmalı, karşıt görüşleri de dinlemeli'..
Yani nedense her olayı 'tecrübe ederek yaşıyoruz'..
Ama acısı veya faturası ağır oluyor..