Diyarbakır’ın Sur ilçesinde patlayıcı yüklü kamyonun infilak ettirildiği terör saldırısında yaşamını yitirdikleri belirlenen 13 kişiden geriye kalan doku parçalarının toplam ağırlığı 60 kilogram.
Bu suça ortaksınız!
PKK terör örgütünce belirlenen ve seçilen HDP’li vekillerin dokunulmazlıklarını kaldırmayan milletvekilleri bu suça ortaksınız.
Bu suça ortaksınız!
PKK terör örgütü başı APO’nun akademisyenler sesinizi yükseltin çağrısı üzerine; devletin terörle mücadelesini ‘Devletin başta Kürt halkı olmak üzere tüm bölge halklarına karşı katliam gerçekleştirdiği’ şeklinde dünyaya duyuran ve ‘bu suça ortak olmayacağız’ diyen imzacı akademisyenler 13 vatandaşın paramparça olmasından ve bölgedeki tüm terör kurbanlarından sorumlusunuz, onların şahsında insanlığa karşı işlenen suçlara ortaksınız!
Bu suça ortaksınız!
Terörü destekleyen vekilleri mecliste, akademisyenleri üniversite çalıştıranlar bu suça ortaksınız!
Görevini yapmayarak bunca insanın katledilmesine neden olanlar, caniler ve onlara destek veren akademisyenler kadar sizler de bu suça ortaksınız.
PKK’nın beş bin civarında silahlı teröristinin olduğu birçok kaynak tarafından doğrulanırken ve de 28 Mart 2016’da Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 8 ayda 5359 teröristin öldüğünü açıklamışken, bu tarihten sonra da çok sayıda teröristin öldüğünü hep bir ağızdan yetkili,yetkisiz birçok kişi söylediği halde, 15 tonluk bombaları kim patlatıyor, silahlı saldırıları kim yapıyor, köylüyü, askeri polisi kim katlediyor? Verilen rakamlara göre PKK’lı terörist kalmaması gerekirken, hem şehir merkezlerinde hem de kırsalda karakollara kim saldırıyor? Şehitlerin naaşları gelirken, teröristlerinkiler neden görülmüyor?
Ak Parti’de genel başkan
Ak Parti’deki tüm temayül yoklamaları Erdoğan’a çıkar. Çıkmasa da çıkarılır. Bunun için temayül yoklamaları önceden de sonradan da açıklanmaz. Erdoğan temayülden çıktığı için kimseyi bir yere atamaz, Erdoğan atayacağı kim ise temayülden de eğilimden de o çıkar. Erdoğan kime başkansın derse o genel başkan olur, kime başbakansın derse o başbakan olur. Bu açıdan bakıldığında Erdoğan omzundaki yükü tek başına taşımaktan yorulduysa gözü kara, iş bitirici Bekir Bozdağ’ı başbakan seçer veya ‘kim olsa aynı şeyi yapabilir’ derse oğluna rağmen ‘Binali Yıldırım’ın şansı artar.
MHP’de tuhaf gelişmeler
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, kendine rakip genel başkan adaylarından Koray Aydın’ı övüp, ‘adaylar arasında tek Ülkücü odur’ dedi. K. Aydın’ın M. Akşener’in ‘cemaatçi olduğu veya cemaat tarafından desteklendiği’ iddiaları da göz önüne alındığında; Aydın’ın, muhalifler arasındaki merkezin adamı olduğu izlenimi kuvvetlendi. Bu açıklamalardan sonra Akşener’le yollarının ayrıldığını söyleyen Aydın’ın artık Akşener’le birlikte hareket etmesi mümkün olamaz. Aydın ya değer adaylarla hareket eder ya da genel merkeze geri döner.
Memleket elden giderken, MHP’nin, Çağrı heyetini ‘korsan kurultay yapmakla’ suçlayarak mahkemeye vermesi de başka bir tuhaf tutum. Mahkeme kararına rağmen ‘Korsan kurultay’ yapıldıysa bu şikayete gerek kalmaksızın, savcılığın harekete geçeceği bir durumdur. Yaşananlar kameralar önünde yaşanmış, medyanın da yargının da gözü önünde olmuştur. Parti olarak dava açılacak bir durum yok. Kurultaya katılanlar ‘bizi boş yere buraya getirdiniz’ diyebilir. A Erdoğan temayülden çıktığı için kimseyi bir yere atamaz, Erdoğan atayacağı kim ise temayülden de eğilimden de o çıkar. Erdoğan temayülden çıktığı için kimseyi bir yere atamaz, Erdoğan atayacağı kim ise temayülden de eğilimden de o çıkar. ma karşı taraf çağıranlara ‘neden çağırdınız‘ gidenlere de ‘neden oraya gittiniz’ diye dava açamaz. Yasayla suç olduğu tanımlanmayan bir eylemden dolayı kimse yargılanamaz. Ceza yasasının ikinci maddesini bilmeyen avukatlar genel merkezde mi çalışıyor? MHP nereye gidiyor? Yoksa hiçbir yere mi gitmiyor. Yan gelip yatıyor mu?