Vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını sağlayan yasa Cumhurbaşkanı R.T.Erdğan’ın önünde onaylanmayı beklerken, ardı arkasına asker polis şehit düşüyor. Bazen tabutlara şehitlerin yanmış külleri, bazen parçalanmış cesetleri konuyor. Tabutlar açılmadan aileri son bir kez yakınlarının naşını göremeden doğrudan toprağa veriliyor.
Van’da şehit düşen polis memurunun cenazesine Havza’nın pazarı olması nedeniyle 10 binler katıldı, binlerce kişi 15 km uzaktaki köyüne kadar giderek mezarı başında dua etti. TSK ve yetkililere göre; ‘kahraman bir polis şehit düşerken, şehidin ailesinin yüreğine kor ateş düştü. Kırk mum yüreklerini yaktı. Belki her gün bir mum sönecek, ama son mum yaşadıkları sürece yüreklerini yakacak ve hiç sönmeyecek.
Çocuklar babalarıyla birlikte oldukları ömrünün en güzel çağında babasız kaldı. Yaslandıkları dağı kaybettiler; bir daha asla eskisi gibi olamayacaklar. Kusursuz cinayet; insanların yaşama sevincini öldürmektir.
Büyük bir sessizlik ve teslimiyet içerisinde şehit toprağa verildi; Gençlik ve Spor Bakanı Kılıç, Samsun Valisi Şahin, Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz, Ak Parti Genel Bşk Yrd Samsun Milletvekili Karaaslan, Milletvekilleri F. Köktaş, E. Usta, K. Zeybek, H. Tekin, Ak Parti ve MHP İl Başkanları, İlçe Belediye Başkanları görsellikten uzak şehidin acısını derinden paylaştılar. Kimse ön sıralarda yer almanın telaşına düşmedi. Herkes acısıyla baş başa alanın bir tarafında adeta kendi muhasebesini yaptı.
Sadece Cumhurbaşkanının çelenginin hem cenaze aracına, hem de sonradan geldiği halde kalabalığın arasından geçirilerek, arkadakilerin önünü kesecek şekilde mezarın başına götürülmek istenmesi rahatsızlığa neden oldu. Bunun dışında acılar, endişeler ortak bir şekilde şehidin ailesiyle hemdert oldular.
‘Toprak eğer uğrunda ölen varsa…
Bunca acıya rağmen, uğrunda bunca şehit verilmesine rağmen topraklar vatan olmaz ve bölünürse o şehitler mezarlarından kalkarak buna göz yumanların yakasına yapışır. HDP’li vekillere dokunulmayacaktı da dokunulmazlıkları neden kalktı. Başta şehit aileleri olmak üzere tüm Türk milleti, silahlı mücadeleyle ‘’Kürt devleti’’ kurma tehdidinde bulunan vekillerin ‘Vatana ihanet’ suçundan biran evvel tutuklanarak vekilliklerine son verilmesini bekliyor.
Akan, Rektörlüğünü değerlendirdi
OMÜ Rektörü H.Akan, 8 yıllık rektörlüğü süresince vaatlerinin tamamını gerçekleştirirken; daha fazlasını da yaptığını söyledi. Öğretimin kalitesinin yükselttiğini, yabancı öğrencilerin tercih ettiği bir üniversite haline getirdiklerini, uygulanabilir projelerle uluslararası kredi fonlarından, hibe kredilerinden, TUBİTAK dış desteklerinden önceki yıllarla kıyaslanmayacak kadar yararlanıldığını, üniversitenin Türkiye sıralamasındaki yerinin ve lisansüstü ve doktora seviyesindeki eğitimin niteliğinin ve niceliğinin yükseltildiğini, amaçladıkları seviyede olmamakla birlikte sanay i- belediye – üniversite işbirliğine ivme kazandırdıklarını, polis pilotlarının Samsun’da eğitildiğini, THY’na da proje sunacaklarını, tamamen OMÜ’ye özgün ve orijinal iki kişilik uçak yapımının tamamlanmak üzere olduğunu, öğrenci yaşam merkezi ve öğretim üyesi lojmanı projelerini ise gerçekleştiremediklerini söyledi.
İmzacı akademisyen meslekten men edildi
Akan, soru üzerine “T.C. Devleti’nin terörle mücadelesini, imzacı akademisyenler, ‘planlı soykırım ’ olarak nitelendirdikleri için, bir akademisyen meslekten men, bir akademisyen maaş kesim cezasıyla cezalandırılmıştır” dedi. Şimdilik hiçbir rektör adayının yanında olmadığını, zamanı gelince ve fikri sorulunca adaylarla ilgili yorum yapabileceğini söyledi.