CHP Gen Bşk Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı adayı olup seçilemediği için, yerel seçim başarısından sonra yıkılmaz hatta tartışılmaz denilen CHP Gen Başkanlığını tartışmaya açtı. Tartışmanın fitilini ateşleyenlerden İBB Ekrem İmamoğlu birçok yanlıştan sonra değişimin yol haritasını çizdi.
Kılıçdaroğlu’na ‘istifa et’ diyenler, istifa etmesi durumunda ‘kaçtı’ diyecekler. Gelen gideni aratacaksa Kılıçdaroğlu neden gitsin? Kılıçdaroğlu görevin alınmayacağını, verileceğini, görevine seçilerek geldiğini, herkese değil; ama geçmişi temiz genç bir arkadaşa görevi devredebileceğini söylemesi üzerine İmamoğlu ‘Başka da var, ama geçmişi temiz, genç, ilk akla gelen Özgür Özel var’ demişti.
İmamoğlu’nun projesine göre; CHP Grup Başkanı Özgür Özel, CHP Gen Bşk adayı olacak ve seçilecek. İmamoğlu yeniden İstanbul BB, kazandıktan sonra erken veya zamanında yapılacak seçimde cumhurbaşkanı adayı olacak. İmamoğlu’nun açıklamaları üzerine Özgür Özel ‘Ekrem Bey’le ortak bir hayalimiz var’ dedi.
Önceleri belediye başkanlığından hiç söz etmeyen tamamıyla genel başkanlığa odaklanan Kılıçdaroğlu biraz geç de olsa ‘İstanbul’a mühürlendim’ diyebildi. Bir sözün söylenmesi kadar söyleyiş tarzı, bir işin yapılması kadar yapılış şekli ve zamanı da önemlidir. İmamoğlu, genel başkan adayı gibi konuşmayıp, doğru zamanda doğru kişilerle ki başta Kılıçdaroğlu ile yukardaki projeyi paylaşsaydı çok farklı olabilirdi.
Kılıçdaroğlu’nun aday olmasında ve milletvekili listelerinin belirlenmesinde önemli rol oynayan CHP'nin üst düzey parti yönetimi ile İmamoğlu’nun yaptığı Zoom toplantısı ilk düğmenin yanlış iliklendiğini açık ve seçik gösterdi.
İlk düğme yanlışsa sonrakiler de yanlış olacağından İmamoğlu 1-0 önde başlayacağı karşılaşmaya 1-0 yenik başladı. CHP Gen Bşkanlığına aday olmayacak veya adaymış gibi açıklama yapmayacaktı.
Ekmeleddin İhsanoğlu’nu bile aday gösteren Kılıçdaroğlu önceki seçimlerde olduğu gibi kaybettiği seçimde de aday olmayacaktı. Ancak İmamoğlu’nun Zoom toplantısı yaptığı üst düzey CHP yöneticileri ve CHP’den beslenen yazar, çizer, yorumcular ‘Şimdi değilse ne zaman, en az yüzde 54’le seçiliyorsunuz, aday olun’ diyerek Kılıçdaroğlu’na aday olmaktan başka yol bırakmadılar, Kılıçdaroğlu da gaza geldi, aday oldu.
Kılıçdaroğlu elbette ki ilk sorumludur, ancak Kılıçdaroğlu’nu genel başkanlıktan uzaklaştırmak için aday gösterenler de aynı derecede sorumludur. İmamoğlu böyleleriyle yola çıkmamalıydı. İmamoğlu, ne yaparsa yapsın Kılıçdaroğlu’nun onu aday göstereceğine, göstermek zorunda olduğuna hatta herkesin ortak adayı olacağına çok inanıyor.
Zorunlu dün dersi; tekrar ediyorum. Recep Tayyip Erdoğan’ın 23 yıllık yıkılmaz iktidarının temelleri 1994 yerel seçimlerinde atıldı. 1994 Yerel seçimlerinde İstanbul BB için Refah’ın adayı Recep Tayyip Erdoğan yüzde 25.19, ANAP’ın adayı İlhan Kesici 22.14, SHP’nin adayı Zülfü Livaneli 20.30, DYP’nin adayı Bedrettin Dalan 15.45, DSP’nin adayı Necdet Özkan 12.38 oy aldı.
Liberal Demokrat oylar yüzde 37,59, Sosyal Demokrat ve Demokratik Sol oylar yüzde 32.68’ken yüzde 25.19 oy alan Erdoğan seçildi. Genel Başkanlar veya adaylar göremedi veya ihtiraslarına yenik düştü de seçmen görebildi mi bu sonucu. Hiç kimse göremedi. Kazananlar İstanbul’u böyle kazanıldı, kaybedenler böyle kaybetti..
İmamoğlu CHP’de birlik sağlanmadan kendisinin belediye başkanlığında birlik sağlanacağını düşünüyor. Ders alınsa tarih tekerrür etmez de alınmazsa eder. Özgüven iyidir, gereğinden fazla güven fırsat ve tehditleri bir arada görmeyi, fırsatlardan sırasıyla yararlanırken, tehditlere karşı sırasıyla önlem almayı engeller. İmamoğlu düşünerek adım atmazsa aklına gelmeyen başına gelebilir.