Çocuklara yönelik cinsel istismar haberleri peş peşe gelirken, istatistikler ve Adli sicil verileri felakete işaret ediyor; kayıtlara göre yılda 40 bin çocuk istismara uğruyor, 20 binden fazla istismarcı tutuklanıyor. Bu istatistikler bir rakam değil, her rakam bir çocuk, bin acı ve kırk bin çocuktan söz ediyoruz. Çocukların dünyası, Türkiye’nin geleceği yok ediliyor. Hiçbir şeyin doğru kaydının tutulmadığı Türkiye’de ‘kol kırılır yen içinde kalır’ şeklindeki kayıt dışı istismarlar da göz önüne alındığında istatistiklerin gösterdiği, buzdağının görünün kısmıdır. Buzdağının görünmeyen kısmında ’yen içinde kalanlarla’ birlikte Türkiye tam bir çocuk cehennemi.
İstismar ve şiddet TBMM’de
“TBMM Aile Bütünlüğünü Olumsuz Etkileyen Unsurlar İle Boşanma Olaylarının Araştırılması Ve Aile Kurumunun Güçlendirilmesi İçin Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Meclis Araştırması Komisyonu Raporu”nda,
Meclis Boşanma Komisyonu’nun üstünde çalıştığı kanun teklifi ile cinsel istismar mağduru çocuklar, istismarcısı ile evlendirilebilecek, evliliği 5 yıl süreyle sorunsuz yürütenler denetimli serbestlikten yararlanabilecek ve yargılanmayacaktı.
Tepkiler üzerine açıklama yapan komisyon sözcüsü, düzenleme yasanın çıktığı tarihten sonraki istismarcıları kapsamayacağını, sadece çocuk yaşta, anlaşarak kaçıp evlenen 3 bin istismarcıyla sınırlı kalacağını,
Boşanma ve kadına karşı şiddet “özel alan” kabul edilerek devletin sorumluluk alanı dışına çıkartılacağı iddialarıyla ilgili olarak, özel alanın da devletin sorumluluk alanı olduğunu,
Hem şiddet başvurularında hem de boşanma davalarında arabuluculuk ve uzlaşma uygulanmasının kadınları mağdur etmeyeceğini,
Şiddete karşı koruma kararları için delil veya belge aranması, tedbir süresinin kısaltılmasının mağdur yaratmak bir tarafa mağduriyet sürelerini kısaltacağını,
Aile hukukuyla ilgili tüm duruşmaların gizli yapılmasının, karatma değil; çocuk ve aileyi koruma amaçlı olduğunu,
Boşanmanın zorlaştırılmadığını, adil bir boşanmanın gerçekleşmesinin hedeflendiğini,
Kadının nafaka hakkının süreye bağlanması ve nafakanın devlet tarafından ödenmesi kadının şiddetin hedefi olmaktan çıkaracağını,
Mal paylaşımında dava açma süresinin kısaltılmasının beraberinde tartışma ve sürtüşmeleri de kısa sürede bitirmeye hedeflediğini,
Eşin ölümünde, kadının mal rejiminden kaynaklı %50 payının verilmesinin çocukların korunmasını hedeflediğini,
Aileye yönelik psikolojik rehberlik ve danışmanlık hizmetinde din görevlilerinden yararlanılacağını söyledi.
Cinsel istismarı gerçekleştiren de 15 yaşın altında olursa cinsel istismar suç olmaktan çıkarılması, ailelerin 15 yaş altı çocuklarını, şimdilik resmi nikahla olmasa bile fiilen “evlendirmelerinin” yolunun açıldığıyla ilgili yorum yapılmadı.
Feminist aktivistlerin dediği gibi; ‘Her durumda kadın haklıdır’ demek de kadınları ihmal etmek de kadın cinayetleriyle sonuçlanıyor. Aile korunmadan kadın da korunamıyor. Tüm aile fertlerinin haklarının cinsiyet ayrımı gözetmeksizin korunması durumunda aile içinde de yurtta da barış sağlanır. Ailede barış, yurtta barış.