İnsan için uzun, devlet ve rejimler için çok kısa olan 92 yılda Cumhuriyet organ yetmezliğinden yoğun bakıma girdi.
Cisimlerin ağırlık merkezleri dayanma yüzeyinin dışına çıkarsa, o cisimler devrilir.
İki noktadan bir doğru, farklı doğrultudaki en az üç noktadan bir düzlem geçer. Doğrudan, düzlemde dayanma yüzeyi de oluşmaz.
Cumhuriyet yönetimin organları; yasama, yürütme, yargıdır. Bir ABC üçgeninde A noktası yargı, B ve C noktaları da yasama ve yürütmeyi oluşturur. Üçgen böyle meydana gelir. Yasama organı her ne kadar
hükümetin dışında da görünse, hükümet ağırlıklı olduğundan, yürütme paralelinde bir organdır.
Bir partinin ezici çoğunlukla iktidara gelmesi ve parti içi demokrasinin olmayışı sonucu, genel başkanın hem yasama organını hem de yürütme organını elinde bulundurmasını sağlar. Milletvekilliklerini seçmenlerine değil, genel başkanlarına borçlu olanlar; seçmenlerin sözüne değil; genel başkanlarının gözüne bakmak
zorundadır.
Yargı denetimi de yoksa bu yönetim hangi çoğunluğa dayanırsa dayansın diktatörlüktür. Yasama, yürütme ve yargı gücü tek kişide toplanır. Dayanma yüzeyi noktaya dönüşür. Hal böyle olunca demokrasi padişah seçimi için araç olarak kullanılır.Yönetimi kıt kanaat eline geçirenler, bir daha seçim kazanamam
korkusuyla ya seçime hiç gitmeyebilir ya da seçime hile karıştırmanın yolunu arar.
Yasalar diktatörlüklerde de vardır, muhalefet yoksa veya fonksiyonlarını iktidardan dolayı yerine getiremiyorsa, bu yönetim demokratik değildir.
Cumhuriyet yönetiminin daha sağlam olması için, mevcut erglerin dışında yeni noktalara dayanması gerekir ki bunlar da basın ve toplumlu sivil toplum örgütleridir. Dayanma yüzeyi en az üçgen, ideal
olanı da basınla dörtgen…
4. Güç Medya da güç olma özelliğini ve özerkliğini kaybetmiştir. Dolaylı sansür, aynı editoryal farklı gazete ve televizyon, halkın haber alma hakkını kısıtlamış, bilgi kirliliğine neden olmuştur. Yalan ve yanlış çok tekrarlanmış ve doğru etkisi yapması sağlanmıştır.
Muhalefet etkin denetimini yapamıyor ve dokunulur basın dokunmazlar karşısında ayakta kalmakta
zorlanınca, dokunulmazların yanında yer alma ihtiyacı hissetmektedir ki bunun sonucu besleme, yalaka, dalkavuk bir medya oluşuyor. Kalemlerini sahiplerin rakiplerine bir ok, kameralarını makineli tüfek
(mitralyöz) gibi çeviriyorlar.
Bu yılan bakışlı, yalan sözlü medyatörler iktidar enfeksiyonundan zarar görme bir tarafa, iktidardan nemalanarak, korumasız, ciddi enfeksiyon tehdidi altındaki medya mensuplarına hayat hakkı bile
tanımıyorlar. Bunu da daha fazla demokrasi için yaptıklarını, yüzleri kızarmadan söyleyebiliyorlar.