Samsun İl Emniyet Müdürü iken deprem nedeniyle Kahramanmaraş'a görevlendirilen Dr Ömer Urhal, Emn Gen Müdür Yardımcısı olurken buruk sevinç yaşadı.. Urhal terfisine sevinirken Samsun’dan ayrıldığına üzüldü, üzüntü ve sevinci bir arada yaşadı. En zor şartlarda bile basını bilgilendiren, şehrin dinamikleri arasında eş güdüm ve koordinasyonu sağlayan, asayişte önleyici hizmetleri aktif hale getiren, Samsun’da şiddet ve silahlı saldırılarda azalma sağlayan Urhal’ı da Samsun unutmayacaktır.
BAŞARI SAKLANAMAZ!
Urhal Kahramanmaraş’a atandığı zaman ‘Kahramanmaraş’ta görevlendirilen Samsun Emniyet Müdürü Dr Ömer Urhal’ın yerine Ağrı emniyet müdürünün Samsun’a atanması ‘bu ne perhiz ne lahana turşusu’ adeta ‘hiçbir iyilik, hiçbir başarı cezasız kalmaz’ dedirtti.
Urhal’ın çalışmasından memnun kaldıysanız, oraya vali olarak atayınız! Ya da Samsun’a atadığınız müdürü, Kahramanmaraş’a atayınız. Bunların dışındaki her durum bulanık suda balık avlamaktır.’ demiştim. Yeni İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya kısa sürede kimin ne yaptığını ve yapabileceğini görmüş olacak ki Urhal’ı genel müdür yardımcılığına atarken, yerine vekaleten bakan Nihat Özen’i merkeze çekti. Yerlikaya’yı da başarılı çalışmalarından dolayı kutluyor, hem bakana hem de Urhal’a nice başarılar diliyorum.
BAK ŞU HUKUK FAKÜLTESİ BİRİNCİSİNİN YAPTIĞINA!
İstanbul Üniversitesi (İÜ) Hukuk Fakültesi birincisi olan Muhammet Emin Ay mezuniyet konuşması yaptırılmadığı için konuşmasını sosyal medyada paylaştı; kısaca ‘Bir hukukçu, hukuku içinde bulunduğu toplumun kültüründen ayrı olarak düşünmemelidir.
Batı'nın evrensel olarak dayattığı birçok değerin aslında evrensel olmadığı, hatta bunların bizim toplum yapımızla taban tabana zıtlıklar içerdiği yadsınamaz bir gerçektir.
Prof Dr Necmettin Erbakan'ın da söylediği gibi bu milletin külüne üflesen altından iman çıkacaktır. Annem 1998’de çarşaf giymesine izin verilmediği için biyoloji bölümünü son sınıfta terk etti’ diyor.
Eğitim hakkı temel insan haklarından olup kıyafet yönetmeliğiyle engellenemez, engellenmesi yanlıştır, ancak çarşaf yüzünden okumayı bırakmak daha büyük yanlıştır. İkisi bir arada olmuyorsa çarşaf yüzünden okumadan vazgeçenin asıl amacının okuma olmadığı açık, seçik gerçektir.
Şanı Yüce Allah ilk ayetinde ‘Oku’ diyor, hiçbir ayetinde ‘çarşaf giy’ demiyor. Müslüman ayete göre hareket eder. Kaldı ki çarşaf aynı zamanda bir kamuflaj kıyafetidir. Birbirinin yerine sınava girene de çarşaf giyen erkeklerin, kendini gizleyerek cinayet işlediğine de tanık oluyoruz.
‘Turpun büyüğü heybede’ ifadesinde olduğu gibi esas mesele genç mezunumuzun birinci olması ve kullandığı ifadeler. ‘Hukukçu evrensel normlara ve mevcut yasalara göre değil içinde bulunduğu toplumun kültürüne göre karar verir’ diyor. Bu cümleyi kullanan birinin birincilik, okulu bitirmek bir tarafa hukuk fakültesinde ikinci sınıfa geçmesi hukukun inkarıdır. Böyle bir öğrencinin hukuk fakültesini birincilikle bitirmesi, önce dersine girenlerin sonra üniversitelerimizin ayıbı değil; utancıdır.
Herkesin inancına göre hukuk uygulandığı Osmanlı’nın parçalanma döneminde bu kişinin dediği uygulandı ve parçalanmanın sebeplerinden biri oldu.Mezunumuz kendisini yasa koyucu; çoğunluğun milletvekili olarak görüyor. Mezunumuza göre cemaatlerin kültüründe ‘6 yaşındaki kızla evlilik’ caizdir ve hukukçu bu sapığı yargılayamaz.
Adaletin sembolü kadının gözleri neden bağlıdır? Suç ve delil dışında hiçbir şeyden etkilenmez; tarafsızdır. Kültürü veya inancından dolayı A kişisine başka B kişisine başka ceza veremez. Suçlu ne kadar ahlaksız, namussuz, sadist olursa olsun, yargıç kendi aile fertlerinden birisiymiş gibi davranmak, suçun ortaya çıkmasını sağlamak zorundadır. Arkeologun eseri dozer, kazma, kürekle değil; küçük el aletleri, fırçayla çıkardığı gibi yargıç da suçu ve suçluyu ortaya bu hassasiyetle çıkarır.
Hukukun oluşmasında dinlerin ve yabancı kültürlerin etkisi olduğu doğrudur. Bu hükümet gelinceye kadar zina, Avrupa’da suç olmadığı halde Türkiye’de suçtu. Yeni yasalarımıza göre zina suç olmaktan çıkarıldı. Kültür veya inancımıza göre; zina haramdır, cezası da taşlanarak ölümdür. Kültür bunu gerektiriyor. Hangi yargıç bu cezayı uygulayabilir? Yargıçlar yasa koyamaz, mevcut yasaları uygular. Kime ne ceza verileceğine yargıç değil yasama organı meclis karar verir.