Kendine demokratlar, gücü kaybedince demokrasiden dem vuruyor, hukuka sarılıyor. Güce kavuşunca gücü sonuna kadar hatta elinde olmayan yetkileri de kullanıyor.
Anayasa’ya göre; ‘Hiçbir kimse veya organ, kaynağını Anayasa’dan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz’.Ceza yasasına göre de ‘Kimse suç olduğu yasayla tanımlanmayan bir eylemden dolayı ve yasayla tanımlanmayan bir ceza ile cezalandırılamaz.
Savcılık Anayasa’dan kaynaklanan böyle bir yetkisi olmamasına rağmen, yasayla suç olduğu tanımlanmayan bir eylemden dolayı yasayla belirlenmeyen ceza uygulayarak, 7 TV kanalını kapattı. Kanallarla ilgili kapatma yasağı RTÜK’te olduğu halde, seçilmiş bir kurumun yetkisi hukuksuz bir şekilde kullanıldı. RTÜK yetkisinin kullanılmasına itiraz etmiyorsa, niçin var? TV'lerin kapandığı yerde; görevini yapmayan RTÜK de kpansın.Vatandaşın haber alma özgürlüğü kısıtlandı, ‘Tarafsızlık ve hakkaniyet ölçüleri ile ayrımcılık yapma yasağına açıkça aykırı’ hareket edildi. Telafisi mümkün olmayacak zarara sebebiyet verildi. Seçimden önce kaldırılmasıyla, sonra kaldırılması aynı şey değildir. İyilik zamanında yapılırsa iyilik, adalet zamanında sağlanırsa adalet olur. Geciken adalet, adalet değildir.
Anayasa Mahkemesi eski Başkanı Haşim Kılıç, ‘Eskiden CMK 312 gibi maddelerle yapılan zalimliklerin yerine bugün başka maddeler kullanılarak insanlarımızı susturulmaya çalışıyor’ dedi.
Haşim Efendi,
Eski başkan, Türkiye'nin başına gelen tüm belaların anasıdır.
Şikayet ettiği uygulamaları hükümete yapma fırsatı veren kendisidir.
'Malını koru, hırsızın başına belaya sokma' sözünde olduğu gibi AYM Başkanı olarak yasaları korusaydı, bugünkü hukuksuzlukların paralellisi de paralelsizi de hiçbiri olmayacaktı.Anayasa değişikliğiyle siyaset adalete çullandı. Bu yetkiyi Haşim kılıç verdi. Yararlanırken iyiydi.
Hükümetin 26 maddelik anayasa değişikliği AYM'ye geldiğinde; maddelerden 3'ü Anayasanın ‘Değiştirilmesi Teklif Edilemeyen’ maddelerini kapsıyordu. Hükümet kendi eliyle kendi idam fermanını imzalamıştı. Adeta bizi kapatın diyordu. Geri dönülmez bir hata yapılmıştı.
AYM yetkisi olmadığı halde TBMM'den gelen 26 maddeyi 23' e indirerek Ak Parti'yi kapanmaktan kurtardı. Yasama organı TBMM'dir. AYM' nin, gelen yasanın veya değişikliğin virgülüne dokunma hakkı yoktur. Yasalsa onaylar, değilse gerekeni yapar. Gereken, değiştirilmesi teklif edilemez maddeleri teklif ettiği için Ak Parti 'nin kapatılmasıydı. Yasa çok açık, seçik ve net olduğu halde Haşim Efendi, anayasal suç işleyerek, olmayan yetkiyi kullandı ve bu kıyağı yaptı. Herkesin her şeyi söyleme hakkı olabilir, ama Haşim Kılıç' ın bu konuda şikayet etme hatta söz söyleme hakkı yoktur.