Milli Eğitim Bakanı (MEB) Yusuf Tekin, eğitimde reform yapmak istiyorsa; önce eğitimde yeteneğin belirlenerek geliştirilmesini, öğretimde ihtiyaç duyulan bilgilerin aktarılmasını, ölçme ve değerlendirmenin öğretmenler tarafından değil; bu alanda yetiştirilmiş uzamanlar tarafından yapılmasını ve eğitimin devlet tarafından finanse edilmesini, özellikle de diyanet ve cemaatleri okuldan uzaklaştırmasını sağlamalıdır.
Bakan ‘Okul yöneticileri, muhasebe, saymanlık, evrak, gereksiz ayrıntı ve teferruatla uğraşmaktan eğitim ve öğretime yeterince vakit bulamıyor, işlemler azaltılacak, yönetim etkinleşecek, kaliteli, güvenli eğitim/öğretim için müdürlerin yetkileri artırılacak.
Eğitim ve öğretim dışında kalan işler için uzmanların görevlendirilmesi eğitim ve öğretimin gelişmesine katkı sağlayacaktır.’ diyor ve okullardaki Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik öğretmenlerinin okul dışındaki kişilere de hizmet vererek okula gelir sağlamalarını öneriyor. Okullardaki sorunları çözdüler de dışarıdaki sorunlar mı kaldı? Eskiden bir okul bin hapishane kapattırırken bugün yanında karakol gerektiriyor.
Hastalık teşhis edilmeden tedavi edilemeyeceği gibi; sorunlar ve nedenleri belirlenmeden tedavi edilemez. Okulların iki temel sorunundan biri; veli ve öğrenciyi müşteri olarak görüp her zaman haklıdır anlayışıdır. İkinci sorun ise ekonomik yetersizliktir.
Eğitim öğrencinin yeteneklerinin belirlenerek isteği doğrultusunda geliştirme ve öğrenciye arzu edilen davranışların kazandırılması sürecidir. Eğitim, velinin isteğine göre değil; MEB’in ilke ve kurallarına göre; çocukların ve gençlerin, topluma sağlıklı ve verimli bir biçimde uyum sağlamalarına yardım etmek amacıyla daha önceden eğitilmiş öğretmenler tarafından verilir.
Bireyin mutluluğunun artırılması, hayatta karşılaşabileceği sorunların çözümünde ihtiyaç duyacağı bilgilerin kendisine aktarılması da öğretimdir.
Hayvanlar okulunda kuş uçma, balık yüzme, köstebek kazma dersi olsun istemiş. Okul başlayınca yapılan ilk sınavda kuş uçma dersinden, balık yüzmeden, köstebek kazmadan tam not alırken diğer branşlardan sıfır almışlar.
İkinci sınavda hayvanlar branşları dışındaki derslerden yine sıfır alırlarken; balık uçacağım, kazacağım, köstebek uçacağım yüzeceğim, kuş kazacağım, yüzeceğim derken sakatlanmış kendi branşlarından da artık tam not alamamış.
Kısacası yetenek belirlenmeden geliştirilemez. Öğrenciler yapmak istedikleri ve yapabileceklerini yapmaya vakit bulamıyor, yapmak istemediklerini yapmak zorunda bırakıldıkları için. Sistem başarı değil; başarısızlık odaklıdır; kurumlar veya üniversite sınavlarında tüm öğrenciler tüm soruları yaparsa yerleştirme sorunu ortaya çıkar. Hiç yapmamaları veya az soruya cevap vermeleri sorun olmaz. Gerekirse eksi puanla adil sıralama yapılır ve öğrenciler yerleştirilir. Bu da eğitim ve öğretimin başarı değil; başarısızlık üzerine programlandığı gösterir.